Ankara 17. İdare Mahkemesi, Milli Eğitim Bakanlığı'nda tek başına sözlü sınav sonuçlarına göre oluşturulan başarı sıralamaları esas alınarak yapılan şube müdürü atamalarının tümünün yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Cihan Haber Ajansı’nın haberine göre, Türk Eğitim Sen mahkeme kararıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, 10 Şubat - 28 Şubat 2014 tarihleri arasında sözlü sınavların yapıldığı, bu doğrultuda da 16 Nisan 2014 tarihinde sadece sözlü / mülakat puanı esas alınarak atama yapıldığı ifade edildi. Atamalar yapılmadan önce Türk Eğitim-Sen tarafından sadece sözlü sınav puanı esas alınarak atama yapılması işlemi ve çeşitli maddelerin iptali için ilgili yönetmelikler Danıştay nezdinde davaya konu edildi. Davalar sonucu Danıştay’ın 5 ve 2. Daireleri iki ayrı yürütmeyi durdurma kararı aldı. Her iki kararda da özetle, Şube Müdürlüğü atamaları için; sadece sözlü sınavla atama yapılamayacağı, objektif olan yazılı sınavının değerlendirme dışı bırakılamayıp belirleyici olması gerektiği kaydedildi.

Türk Eğitim-Sen, 22 Temmuz’da Milli Eğitim Bakanlığı ’na başvurarak, Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan şube müdürü atamalarının tümünün iptalini talep etti. Ancak MEB bu başvuruya yasal süre içerisinde cevap vermedi. Bakanlığın cevap vermemesi üzerine sendika yargı kararının uygulanması ve sadece sözlü sınavdan alınan puanların esas alınarak belirlenen başarı sıralamasına göre atanan kişilerin atamalarının iptali için İdare Mahkemesine başvurdu. Ankara 17. İdare Mahkemesi de 25 Kasım 2014’te, tek başına sözlü sınav sonuçlarına göre oluşturulan başarı sıralamaları ile yapılan şube müdürü atamalarının tümünün yürütmesinin durdurdu. Ankara 17. İdare Mahkemesi kararında şöyle denildi: “Bu durumda liyakat ilkesine aykırı şekilde, atamanın yalnızca sözlü sınavda alınacak puana göre yapılmasını öngören sistem çerçevesinde 21.02.2014 tarihinde gerçekleştirilen sözlü sınav neticelerine dayanak olarak yapılan tüm atama işlemleri hukuka aykırı olup, iptal davasının konusunu, düzenleyici bir işlemin oluşturması halinde, verilen kararın bu düzenleyici işleme dayalı olarak tesis edilen bireysel işlemler üzerinde benzer şekilde hukuki etki ve sonuç doğurmamasının kaçınılmaz olması karşısında düzenleyici işleme yönelik olarak verilen karar, bu işlemi yayım tarihinden itibaren hüküm ifade edeceğinden, bu tarih itibariyle kazanılmış hak yaratacak bir işlemin varlığından söz edilemeyeceği dikkate alındığında davacı sendikanın talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”

Kaynak:Radikal