Esrar,Eroin,Bali,Uyuşturucusu,alkolü,Sigarası ile Madde bağımlısı bir Genç nesil tehlikesi altında bulunan ilimiz Nevşehir de şimdiden acilen önlemler alınmalı …Daha 13 yaş ortalaması ile baş gösteren alkol ve madde bağımlısı gençlerimizin sayısı her geçen gün artıyor. Nevşehir merkezi ile Ürgüp, Nar kasabası, Uçhisar, Göreme, Ortahisar, Avanos, Mustafapaşa, Kavak, Kaymaklı, Gülşehir bu anlamda ilk sırada yer alıyor.

 

Kollarına faça atan,sigara,alkol, uyuşurucu madde bağımlısı intihara bıçak silaha meyilli gençlerimizi artık Nevşehir de de artarak sıkça görülmeye başlayınca tehlike çanları Anadolunun bu cennet köşesi Nevşehir içinde iyiden yiyie çalmaya başladı. Nevşehir Gençliği Nereye Gidiyor ? Anneler babalar dede,dayı,amcalar,eş,dost,komşu akrabalar bu kadar mı sorumsuz bu kadarmı duyarsız olduk.

Sevgisizi maneviyattan uzak yetiştirilen gençler yarınların birer suç makinası olarak yetiştiğini biliyormusunuz?

 

Öğretmenlerimize,Hocalarımıza,Devlet Büyüklerimize ve Ebeveynlere sesleniyoruz günahsız yavrularımızı sahipsiz başı boş bırakmayalım.Hem kendini fiziksel ruhsal olarak hemde arkadaşlarını kontrol edip takip edelim.

SUÇLULAR AYAĞA KALKSIN !..

      “

 

 

 

                                                ASIL SUÇLULAR AİLELERDİR 

Nevşehir de eğer böyle bir gençlikten bhasediyorsak burada asıl sorumlular ve suçlular ailelerdir. Eğitim ailede başlar. Ama birtakım aileler çocuklarına sahip çıkamadılar. Çocuklarına gereken terbiyeyi, saygı ve sevgiyi veremediler. Onların her isteğine ve dediğine evet dediler. Böyle olunca da sorunlar arka arka gelmeye başladı. Aileler bunların üstesinden gelemediler. Çocuklarına söz geçiremez oldular.

            Aile içinde saygı sevgi olmazsa, çocuğu hemen her konuda takip etmezse, iyi arkadaş seçmesine yardımcı olmazsa, çocuğun her istediğini yaparsa, çocuğun herhangi bir maddeye bağımlılığında hiç araştırmadan “benim çocuğum yapmaz” deyip kestirip atarsa, okulda öğretmene, benim çocuğuma şunu söyleyemezsin, bunu söyleyemezsin” derse, çevrede yanlış yapan çocuğunu uyaran polise, “benim çocuğuma karışamazsın” derse, aile ileride hayal kırıklığına uğrar ve çocuğuna en büyük kötülüğü yapmış olur. Neticede de bunun sonuçlarına da katlanır. Ama başkalarının çocuklarına da zarar vermiş olurlar. Bir çürük elmanın tüm depoya zararı olduğu gibi.

            Çocuk evde ebeveynden, okulda öğretmenden, sokakta polisten ve büyüklerden  korkmazsa sonu hüsran olur. Çocuklarına gerekli terbiyeyi veren ve sahip çıkan aileleri tenzih ederim.

            Eğitim ailede başlar.Fakat ailelerin de eğitilmesi gerekir. ‘Anne-Baba Eğitim Seminerlerine başlanılmalı…

                                  

                        KÖTÜLÜKLERE MÜDAHELE EDEN YOK

Eskiden ilimiz eşrafı ile birlikte ilimizde görev yapan bekçi, polis, öğretmenler ve din görevlileri gençlere yanlış bir şey yaptıklarında müdahale ederler. Onları ikaz ederler ve hatta bir-iki tokat bile atarlardı. Ortalık süt limandı. Ama şimdilerde kimse kimseye bir şey söyleyemiyor. Hatta kendi çocuğuna bile kaşının altında gözün var diyemiyor. İsterlerse bir denesinler başlarına ne gelecek?  Böyle bir gençlikten ne hayır gelecek!..

                        DİN ADAMLARI VEBAL ALTINDALAR

                        SUÇLULAR AYAĞA KALKSIN!..

Nevşehirliler olarak her olayda olduğu gibi yukarıdaki olayda da, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” zihniyetiyle hareket etmiş,  sorumluluktan hep kaçmış, sorumluluğu hep yöneticilere ve görevlilere atmış, kendileri ise hep seyirci kalmış, zeytinyağı gibi üste çıkmışlardır.

            Başta anne ve babalar olmak üzere, yöneticiler, siyasiler, din görevlileri, sivil toplum örgütleri, akil adamlar (toplum önderleri), dün beş kuruşsuz iken servetine servet katanlar   vebal altındasınız. Şimdiye kadar hep sorumluluktan, öyle veya böyle kaçtınız. Görevini layıkıyla yapan toplumun yararı için didinen mücadele eden yönetici ve vatandaşları tenzih ederim.

Etkililer, yetkililer ve aileler; Eğer Allah’tan biraz korkuyorsanız. Eğer içinizde biraz vicdan ve merhamet varsa artık silkinin ve kendinize gelin… Evlatlarınız elinizden uçup gidiyor. Gençler dibi görünmeyen bir uçuruma doğru sürükleniyor.  Artık uyanın, Sizler ağlayana kadar, onlar ağlasın. Çocuklarınıza sahip çıkın. Yoksa yarın çok geç olacaktır.

            Yukarıdaki olayın ilimizde yaşayan herkese dedikodu ve övünç malzemesi değil, bir ibret vesikası olması gerekir. Olayın üzerinden kırk gün gibi süre geçmesine rağmen hala üst düzeyde bir durum değerlendirmesi bile yapılmadı. Demek ki; Bu ilde yaşayan, ekmeğini yiyen, havasını teneffüs eden, suyunu içen yöneticiler ve yönetilenler herkes halinden memnun… İlde ne olursa olsun, hayat devam ediyor!..

              

                                     Ne Yapılmalıydı? Ne Yapılmalı????

 

Bu olaydan sonra ilimiz Nevşehir de şimdiye kadar Mülki Amirinin başkanlığında; Belediye, emniyet, jandarma, eğitim, müftülük, sağlık kurumların temsilcileri, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve ilimizin akil adamları bir araya gelip bir durum değerlendirmesi yapması bunun sonucunda da bir “Kriz Merkezi” oluşturarak gerekli önlemlerin alınması gerekirdi.  Ama olmadı. Fakat geç de değil yine yapılabilir.

 

Yine Nevşehir Devlet Hastanesi bünyesinde, AMATEM (Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi) veya buna benzer bir poliklinik açılabilir.

 

Alkol ve Sigara içme yaşı gittikçe düşüyor. Bu nedenle ilimizde alkol ve  sigarayı bırakma kampanyaları düzenlenmeli.Zararları anlatılmalı.

 

                                   BU ÇOCUKLAR BİZİM

 

Bu çocuklar bizim; Bunları dövmekle, sövmekle, cezalandırmakla bir çözüm üretemezsiniz. Önemli olan onları tedavi ederek ailelerine, topluma ve devlete yararlı ve faydalı bir birey olarak kazandırmaktır.

Etkililer ve yetkililer gece yatarken vicdanen müsterih misiniz? Yatağınızda rahat uyuyor musunuz? Yarın sizin çocuğunuz da madde bağımlısı olursa yanınızda kimi veya kimleri göreceksiniz? bir düşünün…

            Hani bir atasözü vardır, “cemaat ne derse desin imam bildiğini okur”. Ben bu tür yazıları yorulmadan, usanmadan tekrar tekrar yazmaya devam edeceğim. Ta ki birtakım önlemler alınana kadar. Benim yazılarım; Doğduğu ve doyduğu yeri, insanlarını, havasını, suyunu ve ekmeğini seven sorumluluk sahibi insanlaradır. Bazılarına değil.. Özellikle de her devrin adamı olup, gençleri zehirleyerek, onlar üzerinden köşe dönen, tuzu kuru olanlara değil!.. Onlara iyi uykular, iyi köşe dönmeler!.. Unutmasınlar o servetleri ailelerine ve yakınlarına özellikle de gözlerinden bile esirgedikleri çocuklarına yedirecekler!.. Bu güzel ilimizi bazı ilçe ve beldemizi ve gençlerini bu hale getirdikleri için, yazıklar olsun!.. Onları Allah’a havale ediyorum.

 

 

Sebepler nedenler tesbit edilip Devlet politikası ile çözüm üretilmeli…

 

            Mafya özentisi diziler ve filmler, internet siteleri (yasaklı), arkadaş çevreleri, aile içindeki uyumsuzluklar, işsizlik, kendini ispat etme duyguları ve özenti, gençleri olumsuz yönde etkileyen unsurlardan birkaçıdır. Bu nedenlerle şimdiye kadar FİB Haber Merkezimizde yazılarımıza ve haberlerimize özellikle bunlara oldukça fazla yer vermeye çalıştık.

           

 

Bu haberleri Nevşehirin en çok takip edilen medya kuruluşu olarak yayınladık yayınlıyoruz, Kimse haberim yoktu. Okumadım diyemez. Belkide Okuyanların da bir kulağından girdi, öbür kulağından çıktı.

 Bu yazılarımız idareciler tarafından okunmamış veya abeste iştigal, abartılı olarak tahmin edildiği için ciddi olarak üzerinde durulmamıştır. Ya da, “adam sendeci” olarak yaklaşılmış. Okumuş olsalardı olayların üzerine ciddi olarak eğilirler ve olaylar da bu boyutlara gelmezdi diyerek iyimser bir düşünceyle yaklaşmak istiyoruz.

Şimdi önümüzde iki seçenek var. Ya gençleri kendi haline bırakıp, “böyle gelmiş böyle gider, ölen ölür kalan sağlar bizimdir” diyerek kadercilik oynayacağız. Ya da gençlerin ailelerine, topluma ve devlete faydalı bir birey olarak yetişmeleri için onlara gereken önemi ve değeri vereceğiz.

Ülkemiz genç nüfus bakımından dünyanın en zengin ülkesidir. Gençlerimize sahip çıkalım. Onları her türlü kötülükten özellikle de “Uyuşturucu Kültürü’nden uzak tutalım. Bu da ahlaki, manevi, sosyal ve kültürel değerlere sahip çıkmakla olur.

 

 

Yapılacak bir şey yok..! mu…?

 

Her geçen yıl Nevşehir’de artan madde bağımlısı gençlerimiz ve çocuklarımız için bu şehirde yapılacak bir şey yok ise eğer ;

 

O zaman ;

 

Sen niye Belediye Başkanısın,

 

Sen  niye Milletvekilisin,

 

Sen niye Kaymakamsın,

 

Sen niye Emniyet Müdürüsün,

 

 Sen niye Muhtarsın,

 

Sen nasıl annesin

 

Sen nasıl babasın

 

Sen nasıl Müslümansın

 

Sen nasıl bir İNSANSIN…

 

Yapılacak bir şey yoksa,

 

Size de gerek yok o zaman…