Arsenik, bilinen en toksik ve kanserojen maddelerden birisidir. Arseniğe uzun süreli maruz kalınması sonucunda; cilt, karaciğer, akciğer, böbrek, mesane ve kolon kanseri gibi çeşitli pigmentasyon değişiklikleri, cildin kalınlaşması (hiperkeratoz) ve damar sistemi rahatsızlıkları gibi çeşitli hastalıkların ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu nedenle arseniğin içme sularında artan konsantrasyonu, son yıllarda insan ve çevre sağlığı açısından tüm Dünya’da dikkat çeken ciddi bir sorun haline gelmiştir. Arseniğin insan sağlığına olan toksik etkilerinden dolayı, ülkemizde içme sularında arseniğin maksimum kabul edilebilir sınır değeri 10 µg/L’ye çekilmiştir.

Nevşehir ili genelinde 60’a yakın merkezde içme suyundaki arsenik miktarı, 17.02.2005 tarihli “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” hükümlerinin izin verdiği değerler üzerinde yer almaktadır.

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalarda arsenik tespit edilen yerleşim alanlarından biride Nevşehir’dir. 2005 yılında yapılan bu tespitlere göre bütün bir toplum olarak 2005 yılından beri zehirleniyormuyuz? Genç bir nüfusa sahip ilimizdeki başta ilkokul ve ortaokul olmak üzere çocuklarımızı göz göre göre zehirliyormuyuz?. Çünkü yaşamın en önemli kaynağı sudur. Çocuklar en masum varlıklardır ve geleceğimizdir. 

                                                Saygılarımla Yrd. Doç.Dr. Özden Taşğın