Genç Memur Sen Nevşehir İl Başkanı Mustafa Hüseyin KESER ve Yönetim Kurulu üyeleri siyasi partilere çağrıda bulundu.

Yapılan çağrı şu şekilde:

“Türkiye yeni bir milletvekili genel seçimi sürecine girmiş bulunmaktadır. Son yıllarda çok önemli atılımlar yapılmasına rağmen hâlâ el atılmayı bekleyen onlarca sorun bulunmaktadır. Genç Memur Sen camiası olarak, seçime girecek bütün siyasi partilerden, ülkemizin sorunlu alanlarının başında gelen yeni anayasa ve eğitim konularına daha fazla yoğunlaşmalarını ve öncelikleri arasına almalarını bekliyoruz.

Toplumların gelişmesinin, ilerlemesinin iyi bir eğitim alan bireylerin varlığıyla mümkün olduğu gerçeğinden hareketle, siyasi partilerden; seçim beyannamelerinde, başta sivil bir anayasa olmak üzere eğitimin, eğitim çalışanlarının, tüm kamu ve özel sektörde çalışanlarımızın sorunlarının çözümüne ağırlık vermelerini istiyor ve bekliyoruz.

Kamuda kılık ve kıyafet dayatmasının en önemli sembolü haline gelen başörtüsü konusunun sorun olmaktan çıkarılması devlet millet kaynaşması için çok önemli bir adım olmuştur. Fakat aynı kapsamda, çağdışı yönetmelikteki erkeklere yönelik kravat takma mecburiyeti başta olmak üzere, takım elbise, saç, sakal gibi dayatmalar da bir an önce kaldırılmalıdır.

Gençlerin  önemli sorunlarından biri  işsizlik sorunudur. Yatırımların yetersizliği ve nüfusun hızla artması nedeniyle gençlerin önemli bir kısmı iş bulamamaktadır. Diplomalı işsizlerin oranı her gün artmaktadır. Bu durum özellikle okuyan gençliği tedirgin etmektedir. Eğitimde mesleki yönlendirmenin yetersizliği de işsizliğin başka bir nedenidir.

Üniversitelerin, özgür düşünceye sahip bireyler yetiştiren, bilimsel bilgi üretimi yapılan ve iş güvencesini esas alan kurumlar olabilmesi için yükseköğretim yönetimini önceleyen yeni bir Yükseköğretim Kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır.

 Eğitimdeki alt yapı yetersizliği, kaynak yetersizliği, yöntem eksiklikleri, plansızlık ve ezberci niteliği bugün de tartışılmaktadır.

Gençliğimizin değişmeyen sorunlarından biri de kuşak çatışmasıdır. Toplumdaki hareketliliğe, gelir dağılımındaki dengesizliklere ve hızlı toplumsal değişmeye bağlı olarak, gençlerle yaşlı kuşaklar arasındaki kültürel farklar artmaktadır. Eğitim ve kitle iletişim araçları gençlerin değerler sisteminin daha hızlı değişmesine neden olmaktadır. Özellikle gençlerle yaşlı kuşaklar arasındaki kültürel çatışmanın nedenlerinden biri de değerler sistemindeki farklılaşmadır.

Gençliğin enerjik, dinamik ve esnek bir potansiyel güç olması nedeniyle, dikkatle yönlendirilmesi ve eğitilmesi gerekir. Hele Türkiye gibi hızlı toplumsal değişim süreci içinde bulunan toplumlarda, toplumun geleceği açısından bu sorun daha da güncellik kazanır.

Gençliğe sevgi, saygı ve hoşgörü ile yaklaşalım.

Gençliğin sesine kulak verelim.

Gençliğe güvenelim ki, o da kendisine güvensin.

Gençliğin politika ile ilgilenmesinden korkmayalım.

Gençlere, kendilerini kanıtlama fırsatı verelim.

Gençlere, yetki ve sorumluluk vermekten korkmayalım.

Toplumun en bilgili, en cesaretli, en girişken ve enerjik kesimi olan gençliğin toplumsal üretim sürecine daha üretken biçimde katılmasını sağlayalım.

Gençliği eğitim sürecinde “yarış atı” olmaktan çıkaralım ki, mutlu olsun, geleceğine güvenle bakabilsin.

Gençlerin politika ile ilgilenmelerini engellemeyelim. Tam tersine, politikanın en üst düzeyde toplumsal yaşama katılma süreci olduğunu onlara öğretelim ki, politikadan korkmasınlar, depolitize olmasınlar ve sorumlu birer yurttaş olarak yetişsinler, kendilerine ve topluma sahip çıksınlar.

Kısaca,  uygar, demokrat, kişilikli ve karakterli, eleştirebilen, tartışan, üretken, bilinçli yurttaş kimliğine sahip, ilim, irfan ve hikmet yolunda insan sevgisiyle yoğrulmuş bir gençlik için, eğitim sistemimizde ve siyasal yapımızda devrimsel bir dönüşümü hızla gerçekleştirmek zorundayız. Ancak o zaman statükocu yapımızdan kurtularak demokratik bir düzene kavuşur ve uygar toplumlar içindeki yerimizi alabiliriz.”