SELAM SİZE!

   Kalpler durmuyor, duygular ayakta

   Karamsarlığa geçit yok, gerisi ise yolda.

   Ülke, vatan, millet ile hareket her şeye yetecek.

   Aklıselim rehberin olsun.

   Gün gelecek umutlar yeşerecek.

   Kimi zaman susmak acı, kimi zaman ise tersi.

   Bana ikisi de bir, ikisi de yeter ki.

   Genç vatan çocukları düşerken toprağa bir iki, yazmamak olmaz, yazmak ise dayanılmaz acı.

   Genç vatan çocuklara düşerken bir iki, onların arkasından bakmak ne büyük hüzün, ne büyük acı.

   Toprağa onlarla beraber düşen binler, on binler, yüzbinler ve milyonlar diyor ki; beni yaz, bizi yaz, vatanı, vatan sevdamızı da yaz, diyor.

   Yazmazsam olmaz.

   Susmak ise akla ziyan.

   Bunlarla yaşamak daha beter bir acı…

   Acılarla yaşa.

   Acılar olsun ilacın…

   Polisim kan içinde, askerim kan içinde iken yerde, onlardan ayrı olmak anlatılmaz.

   Genç vatan çocukları tohum olurken toprakta, tohum olmaya aday binler, on binler, yüz binler sıraya geçmişken, sözün bittiği yerde olmak, heyhat! Heyhat!

   Durma ayağa kalk.

   Kalk ve yürü…

   “Kafa, kol, bacak, ayak, parmak, et, tırnak yağarken sağanak, sağanak” düşün ve bak.

   Vatan sana sığınak.

   Kalpler sana sıcak.

   Güzel günler bunlarla gelecek.

   Acı ile pişecek bedenler…

   Acı ile buluşacak gençler ve onlardan geride kalanlar.

   Bir gidenin yerine doğacak binler.

   Bir düşenin yerini ise milyonlar alacak.

   Kim dayanır bu güce

   Kim karşı durabilir, durmayan bu sele.

   Selam duruyor sana Ahmet amca, Ayşe teyze!

   Vatan, millet, ülküm yetecek size!

   Sözün bittiği yer vatan

   Umudun bittiği yerde ise insan…

   İnsanla doğacak umut.

   Umutla yükselecek vatan.

   Selam size vatan için düşenler.

   Selam size gidenler için gözyaşı dökenler.

   Selam size gelmemek üzere gidenler…