Sistemler üzerine yazı dizisi (2)
     Yazı dizisinin bundan önceki sayısında, parlamenter sistem ile başlamıştık. Bulunması gereken asgari ortak özelliklerin yanında, birbirinden farklı yönlerinden kısaca bahsetmiştik. Bu yazıda da yine parlamenter sistemlerin birkaç farklı tarafını, iki soruya cevap arayarak bulmaya çalışalım:
 
1-Acaba, parlamenter sistemler üniter devletlere mi, yoksa federal devletlere mi uygundur? Dünyadaki uygulamaları taradığımızda, parlamenter sistem ile üniterlik-federallik arasında doğrudan bir ilginin olmadığı görülüyor. Hem üniter devletlerin bazılarında, hem de federal devletlerin bazılarında parlamenter sistem uygulanabiliyor.
 
Üniter devlete en iyi örneklerden biri, Türkiye’nin idare yönetim şeklidir. Yine, İngiltere, Portekiz, Yunanistan, Japonya, İsveç, Azerbaycan, Polonya gibi örnekler üniter devletlerdir. Üniter devletlerde ülke bölünmez bir bütündür. Ülke, İl ve ilçe gibi basit parçalara ayrılmış olsa da üniter devletin yasama, yürütme ve yargı kararları hepsi için geçerlidir. Yukarıda örnek verilmiş üniter devletlerde parlamenter sistem uygulanır.
 
Diğerinde ise, küçük devletçikler siyasi birlik oluşturarak hepsini kapsayacak federal devleti oluşturur. Küçük devletçiklerin kendine ait yürütme, yasama ve yargı yapılanması olduğu gibi, bir de bunların üzerinde federal devletin yürütme, yasama ve yargı yapılanması bulunur. Mesela, Almanya, Hindistan, Pakistan, İsviçre, Belçika, Avustralya gibi devletler federal devletlerdir. Bu ülkelerde de parlamenter sistem uygulanır.
 
2-Acaba cumhuriyet rejim tipi ile monarşi rejim tiplerinin parlamenter sistem ile uyuşma derecesi nedir? Yine örnek taranırsa parlamenter sistemler ile bu rejim tipleri arasında doğrudan bir ilginin bulunmadığı görülür. Hem bazı cumhuriyet rejimleri, hem de bazı monarşiler parlamenter sistemi uygulayabiliyor.
 
Cumhuriyet rejim türü, kısa tanımıyla, seçilmiş bir parlamentosu ve seçilmiş devlet başkanı (çoğunlukla cumhurbaşkanı adını alır) bulunan rejim tipidir. Türkiye, Almanya, İsrail, Yunanistan, İtalya, Hindistan, Pakistan, İsviçre gibi ülkeler cumhuriyet rejimi ile yönetilir ve parlamenter sistemi uygular.
 
Monarşi ise devletin en üst yöneticisinin, kral, imparator, imparatoriçe, kraliçe olabildiği rejim tipleridir. Monarşilerde bunlar seçimle değil, veraset yoluyla en yakın kan bağı dikkate alınarak devreder. Monarşilerde seçim ile oluşan parlamentolarıdır. İngiltere, Danimarka, İsveç, Japonya, Belçika, Norveç, Lüksemburg gibi ülkeler birer monarşidir. Fakat aynı zamanda uyguladıkları sistem parlamenter sistemdir. Böyle sistemler meşruti monarşi diye bilinir. Osmanlı’nın son üç padişahı Abdülhamit, Mehmet Reşat, Vahdettin dönemi de meşruti monarşiden nasibini almıştı.
 
     Parlamenter sistem ile ilgili bu iki karşılaştırma şu açıdan önemli olabilir: Sistemler biraz turnusol kağıdı gibidir. Nasil ki, turnusol kağıdı asit ve baz durumuna göre farklı renk alıyorsa, sistemler de öyledir. Mesela başkanlık sistemine yönelik itirazlar dikkat çekici olabilir. Fakat, benzer eleştiriler, parlamenter sistemler için de geçerli olabilir.