Bu söylemlerle Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi gibi partilerin meclise girmemesinin öncelikle hedeflendiğine dikkat çeken Çakır, “Demokrasi, kötünün iyisini seçmek değil beğendiğini seçmektir. Çeşitli sesler, farklı kadrolar olmasın diye, tek bir fikrin etrafında “ Mecburen” birleşelim demektir. Bir siyasi partiye oy veriyor, onu tercih ediyorsak o fikrin doğru olduğuna inanıyor ve o şekilde yönetilmek istiyoruz demektir. Verdiğiniz oylar aslında sizin desteklemediğiniz bir fikri iktidara taşıyorsa Peki o zaman oyunuz boşa gitmiş olmuyor mu?. Tuttuğunuz partinin iktidara gelmeyecek olması ihtimali ile partinizden yüz çevirirseniz, o parti ve desteklediğiniz fikirler nasıl ve kimlerin oyu ile iktidara gelecektir?. Böyle bir mantığı insanlara dayatmak, aslında büyük bir illüzyondur. İnsanlar, “Kazanmak Zorunda Olmanın Baskısı” altında belirli partilere yönlendirilmektedir. Önemli olan, doğru olduğuna inandığınız bir fikri desteklemektir. Böylece toplumda farklı fikirler hayat bulur ve o farklı fikirlerden süzülen doğrular yönetimdeki verimliliğini arttırır. Hangi partiye oy vereceğinizin kararı, bireysel olmalıdır, kişisel değerlendirmeler içermelidir Kendi iyiliğiniz için kullanabileceğiz bir aracı, size zarar veren birisinin hayrına, yine size zarar vermesi için kullanmış olmuyor musunuz?. “Oyum Boşa Gitmesin” diye verdiğiniz oylarla yönetime gelen insanlar, yönetimleri sırasında size zarar verdiklerinde, sizi fakirleştirdiklerinde, devletin iyi makamlarına kendi adamlarını yerleştirdiklerinde kabahati kimde bulacaksınız?. “Oyunuz Boşa Gitmesin” diyorlar. Acaba size tam bilgi veriyorlar mı?. Medyada size gösterilen siyasi ortam, bütün siyasi partileri ve faaliyetlerini kapsıyor mu?. Neden basında sadece üç veya en fazla dört partinin ismi geçiyor. Diğer partilerin adayları Siyasi faaliyette bulunmuyorlar mı?. Bize gerçeği göstermiyor olabilirler mi?. Soruların yanıtları çok açık. basın her zamanki gibi iktidarla kavga ediyor gibi görünse de yine de onun ayağına basmamaya çalışıyor. İnsanlara “Seçenekleri” göstermiyor. Demokrasiyi kendi uygun gördüğü oranda yaşatıyor. Benim gösterdiğim kadar izle, benim düşündürdüğüm kadarını düşün, benim gösterdiğim kadarını gör, benim anketlerim sana yeter. Oyunuz Boşa Gitmez Korkmayın. Çünkü verdiğiniz her oy, kendinize gider. Kime inanıyorsanız ona atarsınız, kimin güçlenmesini istiyorsanız ona destek verirsiniz. Eğer desteklemediğiniz, “Buna Oy Verdim” diye gururla söyleyemeyeceğiniz bir partiye oy verirseniz işte o zaman oyunuz boşa gitmiş olur. Sağda solda söylenen “Oyları Bölmeyelim’’ söylemleri Sizin gözünüze bir hayal perdesi çekerek, oylarınızın desteğiyle hayallerini gerçeğe dönüştüren ve içinde asla size rol vermeyen bir oyundur. İnanmadığınız insanlara oy verdiğiniz sürece o oyunda asla yer almayacaksınız. Başkaları sizin oylarınızla elde ettiği zenginlikleri, rahatlıkları yaşarken, siz kredi kartı borçlarıyla, doğalgaz zamlarıyla boğuşacaksınız. Hep onlar yaşayacaklar, hep onlar mutlu olacaklar, kendi akrabaları, tanıdıkları hak etmedikleri paraları kazanırken, boşa gitmesin diye oyunu attıktan sonra, Sen yine kendi derdinle baş başa kalacak, çocuğuna iş bulabilmek için kapı kapı dolaşacaksın. Sen otobüste tıkış tıkış işe gitmeye çalışırken, siyah camlı makam arabaları içinde yanından geçen insanları tanıyor musun? Merak etme Kardeşim onlar da seni tanımıyor artık. Oyunu kullandın Boşa gitmedi, işlerine yaradı, teşekkür ediyorlardır sana. Kimin kazanacağı seni sakın ilgilendirmesin. Kendi fikrin kazansın diye oy vermedin ya, mutlusun değil mi?.
Korkma Oyunu Kendine Ver Kardeşim. İnandığın insana oy ver. Sadece bir oy alacağını biliyor olsan bile “İkincisi Benim Oyum Olsun” diye oy ver. Sakın Koyun Olma Kardeşim. İşini zorlaştırmamaları için, koyunlarının ayrılmamasını isteyen Çobanların telaşıdır bu. İşin acı tarafı, Koyunun hikayesi hep aynı yerde biter; maalesef Mide’de. Oyun boşa gitmesi, benim bu ülkede yaşamıyor kabul edilmemle aynı değil midir?. Oyum beni temsil edemiyorsa, demokrasi neyi temsil eder?. Yoksa çocukken yalandan karımızın, yalandan fincanlarla, yalandan masalarda, kahve servisi yapması biçiminde evcilik oynadığımız gibi, büyüyünce de, yalandan seçimlerde, yalandan oylar verip, yalandan iktidar, yalandan muhalefet seçerek, demokrasicilik mi oynuyoruz?. "Oyları bölmeyelim’' gürültüsü yapan Şaklabanların tek hedefi: AKP’ye-CHP'ye-MHP’ye oy kazandırmaya çalışmaktır.
Oyunuz Boşa Gitmesin demek, Aman Saadet Partisi meclise girmesin demektir. BBP meclise gelmesin diye çabalamaktır. Tüm halkımızın oylarına sahip çıkıp böldürmeyeceğine, fikirlerine ve temsilcilerine sahip çıkacaklarına gönülden inanıyor, yapılacak olan genel seçimlerin hayırlar getirmesini temenni ediyorum” dedi.
