Başbakanımız, Başkent Voleybol Salonu'nda, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yaptırılan 112 tesisin toplu açılış törenine katıldı. Başbakanımız, törende yaptığı konuşmada, Yozgat'ta yapımı tamamlanan Musabeyli Barajı'na TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in adının verileceğini bildirdi. Başbakanımız, ''Şimdi ileri biyolojik arıtma sistemlerini kurmak suretiyle de artık kulladığımız suyun tekrar geri dönüşümünü ileri biyolojik arıtmayla sağlayıp, park, bahçelerimizi bu sistemden elde ettiğimiz suyla sulamanın adımlarını atıyoruz''dedi. Daha sonra, canlı bağlantılarla tesislerin açılışları gerçekleştirildi. Baraj, içme suyu, sulama, taşkın koruma, meteorolojik gözlem istasyonları, tabiat koruma çalışmalarını içeren 112 tesisin açılışı ile birlikte toplam 15 milyar 952 milyon liralık yatırım hizmete alınmış oldu. Tesislerin hizmete girmesiyle yaklaşık 2 milyon 345 bin dekar arazi sulanacak, yılda 8,4 milyar kilowatt saatlik elektrik üretilecek, 614 milyon metreküp içme suyu sağlanacak. Dünyada altıncı Hizmete giren tesisler arasındaki Artvin Deriner Barajı, 249 metre gövde yüksekliği ile kemer baraj sınıfında Türkiye'nin birinci, dünyanın da altıncı en yüksek barajı oldu, 2,5 milyar liraya mal olan baraj yıllık 2 milyar 118 milyon kilowatt saat elektrik üretimi gerçekleştirecek. Aralarında Yozgat Çekerek, Trabzon Atasu, Bolu Köprübaşı, Bayburt Demirözü barajlarının da bulunduğunu toplam 16 baraj işletmeye alındı. Başbakanımız, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 12.12.2012 tarihine özel olarak ''12.12.12'de 112 Dev Eser Milletimizin Hizmetinde'' adıyla Voleybol Federasyonu Spor Salonu'nda gerçekleştirdiği programda, şehirleri suyla, mimarisiyle ihya etmeyi, kültürü, sanatı, ekonomisi, refah düzeyiyle insana, insan haklarına, hukuka ve adalete verilen değerleri gözler önüne sermek istediklerini vurguladı. Başbakanımız, ''Amacımız Anadolu'daki varlığımızın bin yıllık muhasebesini yapmak, bin yılda nasıl bir medeniyet kurduğumuza, nasıl bir medeniyet yeşerttiğimize bakmaktır. İşte biz 2023 vizyonu derken de 2071 vizyonu ve ruhu derken de medeniyetimize vurgu yapıyoruz'' dedi. Bir yandan geleceğin Türkiye’sini kurarken bir yandan da geçmişe sahip çıkmanın derdi içerisinde olduklarını ifade eden Başbakanımız, ''Eğer biz tarihimizin, ecdadımızın, şehitlerimizin bize bıraktığı miras üzerinde oturuyorsak bu mirası yok sayamayız, bu mirasa ihanet edemeyiz, hiçbirimizin buna hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur'' diye konuştu. Bugün açılışı yapılan tesisler arasında özel sektör tarafından 26 ilde tamamlanan 49 hidroelektrik santrali (HES) projelerinin de bulunduğunu anımsatan Başbakanımız, şöyle devam etti: ''Toplam bunların kurulu gücü bin 800 megavat, bu tesislerle yılda 6 milyon kilovat saat enerji üretilecek. Şunu çok net ifade ediyorum; Türkiye sanıldığı gibi su zengini ülke değil aslında, bizim su kaynaklarımız sınırlı, bizim sınırsız petrol rezervlerimiz yok, sınırsız doğalgaz kaynaklarımız yok. Enerji ve içme suyu ihtiyacımızı karşılamak için barajlar, göletler, HES'ler yapmak mecburiyetindeyiz. Dün, 'su akar Türk bakar' sözünde olduğu gibi öyle akarsuları seyretmekle zaman harcama gibi bir lüksümüz de yok. Değiştirdik şimdi onu, 'su akar, Türk yapar' dedik. İnşallah ne yapıp edip sınırlı kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmak, enerjiye dönüştürmek zorundayız. Hidroelektrik enerji, Türkiye'de sürekli ve güvenilir enerjinin de sigortasıdır. Bu arada bir şey daha yapıyoruz, şimdi ileri biyolojik arıtma sistemlerini kurmak suretiyle de artık kullandığımız suyun tekrar geri dönüşümünü ileri biyolojik arıtmayla sağlayıp bunlarla içme suyunu park ve bahçe sulamada kullanıyorduk, artık burada elde edilen suyla da park, bahçelerimizi ileri biyolojik sistemden elde ettiğimiz suyla sulamanın inşallah adımlarını atmaya başladık. Ülke olarak 216 milyar kilovat saat kullanılabilir hidroelektrik potansiyeline sahibiz, fakat bunun ancak 165 milyar kilovat saatini şu anda değerlendirebiliyoruz. Bu sorunu aşmak, potansiyelimizi daha etkin kullanabilmek için özel sektörün bu alana yatırım yapmasını sağladık. Şu anda özel sektör yaklaşık bin 600 adet HES'e talip. Bu santrallerin kurulu güç kapasitesi 30 bin megavatı aşıyor, ürettikleri enerjiyse yaklaşık 120 milyar kilovat saat olacak. İnşallah bu sayede enerji ihtiyacımızın önemli bir bölümünü yerel kaynaklarımızla, milli imkanlarımızla karşılamış olacağız.'' ''Yaptığımız eserleri anlatmakla vakit geçirirsek eser, hizmet üretmeye vakit bulamayız'' Başbakanımız, açılışı yapılan 112 tesisi tek tek saymasına gerek olmadığını, tek tek özelliklerini anlatmanın da imkanı bulunmadığını belirterek, ''Bugünden sonra sadece bugüne kadar yaptığımız eserleri anlatmakla vakit geçirirsek inanın bundan sonraki yıllar için eser üretmeye, hizmet üretmeye vakit bulamayız, fırsat bulamayız'' dedi. Konya'da 16 Aralık Pazar günü bazı projelerin açılış programına katılacağını bildiren Başbakanımız, ''Konya'nın, Konya Ovası'nın Osmanlı'dan bugüne kadar rüyası olan Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel projelerini tamamladık. Konya Ovası'nı suyla buluşturacak Bağbaşı Barajı ve Mavi Tünel'in resmi açılışını Pazar günü Konya'da yapacağız, Konya'da da inşallah hayalleri gerçeğe dönüştüreceğiz. Hizmetlerin, eserlerin detaylarını o gün açıklayacağım'' diye konuştu. Açılışı yapılan eserlerin Türkiye'nin dört bir yanına dağıldığını, Türkiye'nin her köşesine hizmet götürdüklerini anlatan Başbakanımız, şöyle devam etti: ''Biz, kimlik siyaseti yapmıyoruz, hizmet siyaseti yapıyoruz. Birilerinin yaptığı gibi toplumu kamplara ayırmıyoruz, kimseyi ötekileştirmiyoruz, kimseyi dışlamıyoruz, kimseyi dışarıda bırakmıyoruz. 780 bin kilometre karelik şu gördüğünüz vatan topraklarının tamamını bir Türkiye bütünü olarak görüyoruz. Bizim farkımız bu. Şu hususu da özellikle dikkatlerinize getirmek istiyorum; bizden önceki koalisyon hükümeti döneminde, yani 1999-2003 yılları arasında Devlet Su İşleri (DSİ) eliyle kaç tesis açıldı biliyor musunuz- 9 tesis hizmete açılmıştır, evet yanlış duymadınız sadece 9 tesis. Biz, şu son 10 yılda DSİ eliyle tam bin 215 tesisi ülkemize kazandırdık. Bin 215, bu tesislerin 232'si baraj, 3 yıllık ortalamamız 365 tesis. 9 tesis nerede, 365 tesis nerede. Bakın 17 Aralık'ta Şeb-i Arus törenlerinde bir kez daha anacağımız gönüller sultanı Hazreti Mevlana şöyle diyor; 'Kamil o dur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser'. Biz de eserlerimizle konuşuyoruz. Başkaları gibi slogan atmıyoruz, başkaları gibi kuru bir milliyetçilik, kuru bir cumhuriyetçilik yapmıyoruz, hamaset değil iş üretiyoruz, hizmet üretiyoruz, eser üretiyoruz. Bu anlayışla ülkemizi 10 yılda tarihinde görmediği hizmetlerle buluşturduk.'' ''Biz, laf milliyetçiliği yapmıyoruz, biz fiili milliyetçilik yapıyoruz'' Başbakanımız, Meclis'teki bütçe konuşmasında ''Biz, laf milliyetçiliği yapmıyoruz, biz fiili milliyetçilik yapıyoruz'' dediğini anımsatarak, ''Biz, eserlerimizle konuşuyoruz, inşallah bundan sonra da hizmetlerimizde milletimizin yüzünü güldürmeye, ülkemizin gücünü güç katmaya devam edeceğiz. Çünkü biz, bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik'' dedi. Başbakanımız, AK Parti hükümetlerinden önceki hükümetlerin ''dostlar alışverişte görsün'' kabilinden hareketle birtakım yerlere temel attıklarını, ancak temeli atılan yatırımların bir türlü bitirilemediğini, temellerin adete yosun tuttuğunu, millete bıkkınlık geldiğini anlattı. Kayseri'deki Zaman Tüneli'nin yapımına da 1992 yılında başlandığını ancak 2003 yılına kadar sadece yüzde 20'sinin tamamlandığını vurgulayan Başbakanımız, ''Proje çok ağır ilerlediği için Kayserili kardeşlerim bu tünelin adını bile değiştirmişlerdi. Zaman Tüneli'nin adını değiştirdiler 'gıcık tüneli' dediler. Biz göreve geldik, Kayserili kardeşlerimizi gıcık eden o Zamantı Tüneli'nin inşaatını 5 kat hızlandırdık ve 2010 yılında hizmete açtık. Türkiye'de rahat etti, Kayserili kardeşlerim de rahat etti. Şu anda Zaman Tüneli ve Regülatörü ile Zaman Irmağı'ndan yılda ortalama 102 milyon 830 bin metreküp su Develi Ovası'na aktarılıyor'' ifadelerini kullandı. Artık iktidarda yeni bir anlayış olduğuna işaret eden Başbakanımız, ''Bu anlayış, milleti aldatan değil, ağlatan değil, milletin yüzünü güldüren bir anlayıştır. İnsanımızın mutluluğunu esas alan bir anlayıştır'' dedi. ''Aldatan da aldanan da olmadık'' Göreve gelirken, ''ne aldatan ne de aldanan'' olacağız dediklerini belirten Başbakanımız, şunları söyledi: ''Hamdolsun bugüne kadar aldatmadık, aldanmadık. Millete hizmette, köhnemiş bir çağı kapattık. Yeni bir çağı açtık. 'Temel at, unut' devrini kapattık. 'Temel at, açılış için tarih, saat ver' devrini açtık. Artık her tesisisin temelini atarken, açılış tarihini mutlaka veriyoruz. Ben temel atma törenlerine gitmem, çok istisnadır. Sadece açılışlara giderim. Neden, çünkü temeli atarsan takibi zorlaşır. Ama diyorum ki, 'şimdi sizden tarih istiyorum, inşallah açılış töreninde beraber olacağız'. Burada olduğu gibi. O zaman işler hızlı gidiyor. O tarihte o saatte geliyor, açılışını gerçekleştiriyor ve hizmete sunuyoruz.'' Başbakanımız, 2002 yılında, Devlet Su İşleri'nde bin 600 tesis için o günün parasıyla 82 katrilyon, bugünkü parayla 82 milyar liralık ihale yapıldığını, kurumun 2002 yılı yatırım ödeneğinin ise sadece 2 katrilyon, yani 2 milyar lira olduğunu söyledi. Bu ödenek ile bu işlerin ancak 41 yılda tamamlanabileceğini ifade eden Başbakanımız, ''Biz ne yaptık, yeni stratejiler belirledik, projelerde öncelik sıralaması yaptık, maliyetleri azalttık ve yatırımların bitiş sürelerini kısalttık'' dedi. Sulaması hariç bir göletin, 2003 yılı öncesinde ancak 16 yılda, 40 milyon liraya bitirilebildiğini belirten Başbakanımız, iktidarları döneminde, benzer bir göletin, sulamasıyla birlikte 1,5 yılda 4 milyon liraya tamamlanabildiğini kaydetti. Tesislerin yapım süresini de maliyetlerini de 10 kat azalttıklarını söyleyen Başbakanımız, bütün bu politikaların sonucunda 3,3 milyar lira, dolar bazında 2,2 milyar dolar tasarruf gerçekleştirildiğini bildirdi. Başbakanımız, ''Böylece ülkemizin parası heba olmaktan, çarçur, zayi olmaktan kurtuldu. Milletimizin cebinde kaldı. İnanıyorum ki, bugün açılışını yaptığımız tesisler vesilesiyle gelecek kuşaklar bizleri ve bu tesislerin ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkesi hayırla yad edeceklerdir'' dedi. Başbakanımız, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu başta olmak üzere, bakanlık mensupları, yüklenici firmalara, mimarından, mühendisine, işçisine kadar projelerde emeği geçen herkese ve inşaatlara tahammül eden vatandaşlara şükranlarını sundu. Konuşmasının ardından Başbakanımız, açılışların yapıldığı illere bağlanarak tesisleri hizmete açtı. Açılışlarda Başbakanımız'a eski Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlarından ve eski Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, AK Parti Ankara Milletvekili Tülay Selamoğlu ve AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan da eşlik etti Başbakanımız, son olarak bağlandığı İstanbul'daki toplu açılış töreninde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da ''Bundan tam 15 yıl önce bugün 12.12.1997 günü Siirt'te şiir okumuş, görevden uzaklaştırılmıştınız. Şimdi Türkiye'de okunmak üzere gelecek nesillere şiirler yazıyorsunuz, bundan dolayı millet olarak, İstanbullular olarak size teşekkürlerimizi sunuyoruz'' dedi. Başbakanımız, İstanbul'un içme suyu problemini 2040 yılına kadar ortadan kaldıran içme suyu hattını İstanbul Boğazı'nın altından 5 metre çapındaki su tüneliyle bağlandığına dikkati çekerek, ''Dağları delmek bize, denizin altından geçmek o da bize'' diyerek toplu açılışları gerçekleştirdi. Başbakanımız, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 12.12.2012 tarihine özel olarak ''12.12.12'de 112 Dev Eser Milletimizin Hizmetinde'' adıyla Voleybol Federasyonu Spor Salonu'nda gerçekleştirdiği programda, söz konusu eserlerin kazandırılmasında başta Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti. Başbakanımız, 10.10.2010'daki törenle Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın 110 tesisinin hizmete açıldığını hatırlattı. 2010'daki törenin Çine Barajı'ndan yapıldığını ve baraja ''Adnan Menderes Barajı'' adının verildiğini anımsatan Başbakanımız, ''Çünkü biz bu ülkede hizmeti olanları unutmadık, unutmayacağız. Onlar hizmeti verirken vatan, millet sevdasıyla verdiler, demokrasi uğruna da bedel ödediler. Onun için biz onları unutmadık ve unutmayacağız'' diye konuştu. 11.11.2011'de 111 eserin açılışının Ankara Arena Spor Salonu'ndaki törenle yapıldığını söyleyen Başbakanımız, bu yıl da geleneğin sürdürüldüğünü ve 12.12.2012'de aynı ilhamla 112 eserin kazandırıldığını belirtti. Başbakanımız, törenle 16 milyara mal olan 112 dev projenin resmen hizmete açıldığını da bildirdi. ''Ülkemiz yeni bir dönemi yaşıyor'' Hizmete açılan eserler hakkında bilgi veren Başbakanımız, şunları söyledi: ''Bütün bu eserlerle beraber ülkemiz yeni bir dönemi yaşıyor. Ağaçlandırma projeleriyle yeni bir dönemi yaşıyor. Biz yeşili iddialı bir şekilde korumanın ötesine geçiyoruz. Derdimiz şu: Ülkemiz beton yığınlarına mahkum olmasın. Bir taraftan betonarme binalar yükselirken ne olursa olsun bir diğer taraftan da yeşili ülkemizde diyoruz ki artıralım. Evlerimizin pencerelerinden baktığımızda sadece beton yığınlarını değil, yeşili de görelim; o havayı teneffüs edelim. Bu 112 tesisle tam 2 milyon 345 bin dekar tarım arazisi de suya kavuşuyor. Toprakların o çatlak dudaklarına su veriyoruz, bunu başarıyoruz. Bu projelerle yılda yaklaşık 8,5 milyar kilovat saat hidroelektrik enerji üretimini Türkiye'ye kazandırıyoruz. Göreve geldiğimizde doğalgaz çevrim santrallerinden elde ettiğimiz enerji miktarı oran olarak yüzde 52'idi. Ama şu anda bunu yüzde 44'e indirdik. Artık hidroelektrik santrallerle rüzgarla güneşle enerji elde etmeye başladığımız için doğalgazı artık sadece ağırlıklı olarak evlerde ısınmada, sanayide kullanır hale geldik. İstanbul, Trabzon, Sinop, Karabük, Aydın, İskenderun ve Kars'ta 8 milyon nüfusa yılda toplam 614 milyon metreküp içme, kullanma ve sanayi suyunu bu tamamladığımız projelerle temin ediyoruz. Şanlıurfa ile on ilçe, 20 yerleşim birimi ve bin 540 dekar araziyi taşkınlardan koruyoruz.'' ''Mühendislik harikası'' Açılışı yapılan eserler arasından Artvin'deki Deriner Barajı'na da değinen Başbakanımız, ''Deriner Barajı ile Türkiye olarak yeni bir rekorun sahibi oluyoruz. Deriner Barajı, Türkiye'de bugüne kadar inşa edilmiş en yüksek gövdeli baraj olma özelliğine sahip. Tüm dünya genelinde en yüksek 6. baraj'' diye konuştu. Barajın yüksekliğinin temelden itibaren 250 metre olduğuna dikkati çeken Başbakanımız, şöyle konuştu: ''Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen bu baraj ülkemizin en büyük enerji projeleri arasına yer alan bir mühendislik harikası. Buradaki çalışma çok önemli. 670 megavat kurulu güce sahip bu baraj, yılda 2 milyar 118 milyon kilovat saat enerji üretimine sahip. Ülkemizde üretilen hidroelektrik enerjinin yüzde 6'sını bu barajdan karşılayacağız. Proje sadece 7 senede kendini finanse edecek. Deriner Barajı'nın ihalesi 1997'de yapılmış, ancak 2004'e kadar fazla bir ilerleme kaydedilmemişti. Biz göreve geldik, 2004'te bu barajımızın gövde inşaatını başlattık. Hamd olsun Deriner Barajı'nı bir gurur kaynağı, bir iftihar vesilesi olarak ülkemize kazandırdık. Ne mutlu ki ülkemizin en önemli enerji projelerinden olan Deriner Barajı'nı tamamlayıp açma şerefi hükümetimize nasip oldu.'' Töreni Artvin'de Deriner Barajı'nın olduğu yerde yapmak istediklerini belirten Başbakanımız, mevsim koşulları nedeniyle riske edemediklerini söyledi. Başbakanımız, Artvin'e yapacağı ziyarette inşa halindeyken gezdiği Deriner Barajı'nı tekrar gezeceğini de ifade etti. Barajı müteahhitlik harikası olarak da nitelendiren Başbakanımız, barajın şehircilik, çevrecilik konularında da Artvin'in havasını değiştirdiğini kaydetti. Kutan ve Özal'ın adı verildi Malatya'nın yıllarca beklediği Kapıkaya ve Boztepe barajlarının da bugün resmi olarak hizmete açıldığını ifade eden Başbakanımız, bu barajların 1997 ve 1998'de ihale edildiğini, 2003'e kadar izbedelle beklemeye alındığını bildirdi. Barajları iktidara gelmelerinin ardından hızla tamamladıklarını vurgulayan Başbakanımız, ''Bizim ne beklemeye ne de bekletmeye tahammülümüz var'' dedi. Barajlardan birine Türkiye'nin dünyaya bakışında bir değişim sürecine imzasını koyan merhum Turgut Özal'ın adını, diğerine yine Malatyalı, DSİ camiasında on yıllarca çalışmış, İmar ve İskan Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapmış Recai Kutan'ın adını verdiklerini açıklayan Başbakanımız, ''Marifet iltifata tabidir. İltifatsız marifet zayidir. Biz olaya böyle bakıyoruz ve hayırla yad edilmelerini istiyoruz. Ziya Paşa'nın bir sözü var, 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. Bu büyüklerimiz eserler bıraktılar. Öyleyse bu eserlerin isimlerini de koymamız lazım'' diye konuştu. Bakan Eroğlu'nu çağırdı Hizmete açılacak diğer barajlarla da ilgili bilgi veren Başbakanımız, ''Cumhuriyet tarihimizin en büyük içme suyu temin projesi olan Melen Sistemi'nin birinci aşamasını da tamamladık onu da bugün resmen açıyoruz. İnşallah proje bütünüyle tamamlandığında, 2071'e kadar, yani Malazgirt Zaferi'mizin bininci yıl dönümüne kadar İstanbul'umuzun içme suyu problemi kalmayacak. İşte 2071 ruhu, 2071 vizyonu budur diyerek bunu da açıklıyorum'' dedi. Konuşması sırasında Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nu bir süreliğine kürsüye davet eden Başbakanımız, bir süre Bakan Eroğlu ile konuştu. Daha sonra konuşmasına devam eden Başbakanımız, Recai Kutan'ın konuşmasında belirttiği gibi İstanbul'u devraldıklarında İstanbul'un susuz bir kent olduğunu söyledi. Başbakanımız, şöyle dedi: ''Elleri kolları sıvadık ve 180 kilometreden, Trakya'dan dağları delerek İstanbul'a su getirdik. Şaştılar, şaşırdılar. Küvetlerin içine su dolduruluyordu. Yeni sektörler oluşmuştu. Plastik bidonlarla vatandaş evinde su temin ediyor ve bununla ihtiyacını karşılıyordu. Bir yıl içinde bu sorun hal yoluna konuldu ve ondan sonraki süreç devam etti. Şu anda İstanbul'umuzun 2040'a kadar su sorunu evvelallah yok'' dedi. ''Kendisinin haberi yok'' Yozgat Musabeyli Barajı'nı TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in çok takip ettiğini, defalarca kendisine ''Şu barajı bir an önce bitirmemiz lazım, Yozgat'ın su sıkıntısı'' diye söylediğini belirten Başbakanımız, şöyle devam etti: ''Ben de şimdi Veysel Bey'e onu söylüyorum. Musabeyli Barajı'nın adını da Cemil Çiçek Barajı koyalım. Zira yıllarca Yozgat milletvekili olarak, bakan olarak gerçekten Yozgat'ın ihtiyaçlarına hep ilaç olmaya çalıştı. Bugün burada biz de kendisinin haberi yok onun için bu büyük bir sürpriz, Cemil Çiçek Barajı olarak Musabeyli Barajı'nın adını koyalım. O da tüm Yozgatlılara hayırlı olsun inşallah.'' İstanbul'un uzun vadeli içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla geliştirilen Melen Projesi'nin 1. kısmının açılışı, ''12.12.2012'de 112 Dev Eser Milletimizin Hizmetinde'' adlı program kapsamında Başbakanımızvideokonferansla katıldığı törenle gerçekleştirildi. Başkent Voleybol Federasyonu Spor Salonu'ndaki toplu açılış törenin ardından videokonferansla İSKİ'nin Kağıthane İçme suyu Arıtma Tesisleri'ne bağlanan Başbakanımıztalimatıyla İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve diğer ilgililer, butona basarak Melen Projesi'nin 1. kısmının açılışı gerçekleştirdi. ''Dağları delmek, denizin altından geçmek bize nasip oldu'' Başbakanımız, ekrana görüntüsü yansıtılan proje hakkında kısa bilgi verdi. Projenin önemli özelliklerinden birinin, suyun 5 bin 550 metre uzunluğunda bir tünelden Boğaz'ın altından geçmesi olduğunu ifade eden Başbakanımız, ''Denizin altını işlemek bize nasip oldu. Bunları AK Parti iktidarı olarak gerçekleştirdik. İnşallah hayırlısıyla yoğun bir şekilde bu yolculuğumuz devam ediyor. Dağları delmek bize nasip oldu, denizin altından geçmek de. Denizin üstü zaten haydi haydi yürüyor. Su hayattır, su medeniyettir. Böyle çıktık yola. Allah'ım bizlere bu günleri de yaşattı ve yaşıyoruz. İstanbul'un hiçbir bölgesi inşallah susuz kalmayacak diyoruz'' diye konuştu. Melen Projesi Melen Projesi'nin 1. kısmında yer alan 7'si inşaat, 3'ü imalat, 1'i enerji temini olmak üzere toplam 11 iş grubunun ihalelerine 2000 yılında başlandı. Cumhuriyet tarihinin en büyük içme suyu temin projesi olan Melen, kısım kısım tamamlanarak hayata geçirilirken, sistemin ilk aşamasında Melen regülatörü, Melen Terfi İstasyonu ve Deposu, Cumhuriyet Arıtma Tesisi ve Terfi Deposu, 152 kilometre uzunluğunda 2,5 metre çapında boru iletim hattı, 37 kilometre uzunluğunda ve 4 metre çapındaki tüneller tamamlandı. Bu çalışmalarla Melen Çayı'ndan yılda 268 milyon metreküp su, 189 kilometre uzunluğundaki iletim hattıyla Kağıthane Arıtma Tesisi'ne getirildi. Proje bünyesinde, Boğaz'ın 136 metre altında, 5 bin 551 metre uzunluğunda 4 metre çapındaki tünel, 2010 yılında tamamlanarak dünyada ilk kez iki kıta su tüneliyle birleştirildi. İstanbul'un 2071'e kadar olan su ihtiyacı karşılanacak İlk aşamada yılda 268 milyon metreküp, 4. ve nihai aşama sonunda ise yılda 1 milyar 77 milyon metreküp su verecek olan proje, İstanbul'un 2071 yılına kadar olan su ihtiyacını karşılayacak. Tamamlandığında günde 3 milyon 120 bin metreküp kapasiteyle Avrupa'nın en büyük içme suyu arıtma tesisi olacak Cumhuriyet Arıtma Tesisi'nin günde 720 bin metreküp kapasiteli 1. aşaması tamamlanırken, Melen Çayı ham suyunun Avrupa Birliği standartlarında ileri arıtma tekniğiyle arıtılması temin edildi ve İstanbul'un hizmetine sunuldu. Projenin depolama tesisi olan Melen Barajı ise 2016 yılında tamamlanacak. İstanbul'a yılda 1 milyar 77 milyon metreküp su temin edecek olan Melen Barajı'nın içme suyu amaçlı yapılacak olması nedeniyle Melen Havzası'ndan gelecek atık suların baraj gölüne girmeden, arıtılarak uzaklaştırılması için ''Melen Barajı Havza Koruma Tesisleri Projesi'' DSİ 2012 yılı yatırım programına alındı. İnşaat ihalesi bu yıl başlanan Melen Barajı ile ilgili süreç devam ediyor.