Karaaslan’dan Mektup Var !
Aziz Hemşerim,
Kimi sosyal politikalarını önceler bu partinin, kimi sağlık ve ulaştırma alanında yaptığı devrim niteliğindeki değişikliklerden dem vurabilir. Ak Parti’nin dünyaya açık, uluslararası ilişkilerdeki etkili siyasetini sevdiği için de bu partiye oy veren yahut bu adreste siyaset yapan da çıkacaktır. Türkiye’de; Müslümanlardan Kürtlere ikinci plana itildiğini düşünen sessiz yığınların sesi olduğuna inandığı için bu partiyi destekleyen de mutlaka ciddi bir yekûn teşkil edecektir. Ekonomi politikalarıyla memleketin eriştiği refah düzeyini eskiyle mukayese eden de…
Ben bu yukarda saydığım her bir hususiyetini önemsiyorum bu partinin. Ancak benim açımdan Ak Parti bunların hepsinden daha büyük, daha kuşatıcı ve daha hayati bir mana ifade ediyor. Ak Partinin şekillenmesine zemin hazırlayan Milli Görüş çizgisinin 28 Şubat sonrası yaşadığı değişim, partinin kendisiyle beraber Türkiye’yi de dönüştürmesiyle sonuçlandı. Bir ideoloji partisinin inandığı değerlerin hiçbirine sırtını dönmeden bir kitle partisine dönüşmesini bu süreçte beraberce müşahede ettik. Türkiye’deki çok çeşitli vesayet odaklarıyla girdiği mücadeleyi birer birer kazanan Ak Parti siyaseti sayesinde siyasi iktidarların sadece yatırımları yöneten ama devletin çizdiği resmi ideolojik sınırları zorlamaktan özellikle kaçınan yapısı - kazanılan her seçimle- biraz daha zayıfladı.
Ak Parti şu ana kadar yaptıklarıyla bu ülkedeki ortalama muhafazakâr seçmenin hayalinde dahi göremeyeceği kazanımları birer birer elde etmenin adıdır. Benim gibi çocukluk çağlarından itibaren bu hassasiyeti içlerinde taşıyan insanlar içinse muhafazası ve korunması namus meselesi olan bir dava ve harekettir. Necip Fazıl’ın dediği gibi kim var diye seslenildiğinde sağına ve soluna bakmadan fert fert ben varım diyebilecek şuurdaki insanların umudu ve varlık sebebidir. Allah esirgesin günün birinde hali hazırdaki gücünü kaybetse bile kendi adıma benim kendimi içinde hissetmekten mutlu olacağım başkaca bir siyasi hareket yoktur. Ak Parti benim için müdafaa edilmesi elzem son kaledir. Gidecek başka yerimiz söyleyecek başka türkümüz yoktur.
Aziz Hemşerim,
2015 yılının Haziran ayında memleketimizin ve dolayısıyla Nevşehir’imizin istikametini belirleyecek son derece mühim bir genel seçim yaşayacağız. Vatanımızın daha bağımsız, daha müreffeh daha kuvvetli bir ülke haline gelip gelmeyeceğinin oylanacağı; içerdeki ve dışardaki muarızlarımızın -son bir gayret- var güçleriyle, “bölgesel güç / küresel aktör” olma yolundaki ülkemizin önünü kesme çabalarını yoğunlaştıracağı bu seçim döneminde, yüreği memleket sevgisiyle yanan her kardeşimize gücü nispetinde bir vazife düşmektedir.
Bu şartlar altında, daha on dört yaşında bir İmam Hatip Lisesi öğrencisiyken bu kutlu davaya duyduğum tutkunun ve bağlılık hissinin aynısını bir çocuk heyecanı ile halen yüreğimde hissederek şehrime ve memleketime hizmete talip oluyorum.
Beni okutan, yetiştiren, üniversitemizde ve yurt dışında gururla temsil ettiğim devletime; içinde gözünü açtığım, içinde yaşadığım ve Allah nasip ederse son nefesimi de içinde vereceğim şehrime bir milletvekili olarak bir katkı sunma imkânı benim için en büyük şereftir. Öncelikle Nevşehir teşkilatı ve genel merkezdeki parti yetkililerimizin sonrasında da kalbi bu memleketin aşkıyla çarpan her bir kardeşimizin desteği ve takdiriyle önce aday sonra da Milletvekili olarak bu memlekete hizmet etmeyi istiyor ve istikamet üzere görevimi ifa edebilmeyi ümit ediyorum.
Allah utandırmasın.
