Burada konuşma yapan MHP Nevşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Varol “Bu gün seçim çalışmaları kapsamında sayın Genel Başkan Yardımcımız Zuhal Topçu hocamız Nevşehir’imizi ziyaret ediyor. Sağ olsunlar.30 Mart Yerel Seçim çalışmalarımıza omuz verdiler. Hepiniz ve teşkilatımız adına kendisine hoş geldiniz şeref verdiniz diyorum.
Nevşehir belkide yerel seçimlerdeki en heyecanlı en atmosferi yüksek büyük oranda da Milliyetçi Hareketin zaferi ile sonuçlanacağı şimdiden belli bir seçime gidiyoruz. Bu noktada sizlerin verdiği destek ile büyük hareketi inkâr etmemizin hareketi yok. Dolayısı ile ben peşinen şimdiden hepinize emekleriniz için çalışmalarınız için teşekkür ediyorum. Bizler önce ülkem sonra partim diyerek şaka yapmadığımızı laf olsun diye söylemediğimizi her platformda yaşayarak ispatlayan insanlarız. Bu anlamda da kalan zamanımızda sizlerden son bir nefes son bir gayret son bir mesai kavramından uzaklaşmak gibi bir fedakarlık istiyoruz. Allahın izni ile 30 Mart akşamı Belediye Başkanlığını kazandığımızı açıklayan il olarak bu zaferini de Genel Merkeze müjdeleyen ilk il olacağız” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Zuhal Topçu ise şu ifadelere yer verdi.
“BİRDAHA Kİ GELİŞİMDE BAŞKANIMIZ VAROL'U HAYIRLI OLSUNA GELECEĞİM”
Seçimler demokrasinin en önemli direk noktalarındandır. Yani belirleyicilerindendir. Demokrasilere ulaşmak için seçimlerde gerçekten çaba harcamak lazımdır. Şu anda yaptığınız gibi soğuk havaya rağmen, kara kışa bir sürü engellemelere rağmen despotik bir iktidarın artık diktatörleşmeye varan yani gözü kararmış iktidar için her şeyi yapabilecek bir iktidara rağmen burada iseniz bütün yüreğinizi 45 yıllık MHP için adamışsanız helal olsun yakında zaferimiz inşallah gelecektir.
SEVİYESİZLİK DİZ BOYU
AKP iktidarı 12 yıla ulaştı. Ama görüyoruz ki verdiği hiçbir sözü yerine getirmedi. Gelmeden önce özellikle bu millete bu vatandaşlara verdiği sözler vardı ama onların hiç birini tutmadı. Karşısında duracak bir parti vardı o da MHP idi. MHP ile uğraşmaktan da geri kalmadı. Hem bu vatandaşa verdiği sözü tutmadı hem de karşısında tek rakip vardı. Alternatif olan MHP ile uğraşmayı da sürdürdü, sürdürmeye de devam ediyor. Artık seviyesi kalmadı. Seviyesizlik diz boyu. Sayın Başbakanın iktidarda kalmak için kullandığı dile biz seviye bulamıyoruz. Seviyesizlik hat safa da. Nefret söylemi hat safa da ötekileştirme ikiye bölen kutuplaştırma hat sefaya vardı. Biz biliyoruz ki bu ülke 1000 yılda karıldı. Bu kardeşlik oluştuysa kolay oluşmadı. Hep birlikte ağladık hep birlikte güldük, açılarımızı paylaştık. Düğünlerimizi beraber yaptık. Askere gidecek gençlerimizin ellerini beraber kına yaktık. Evlilik çağına gelmiş kızlarımızın düğünlerini beraber yaptık. Şimdi bir bakıyoruz ki şehit kanı ile sulanan bu topraklarda ayrı projelerin bu iktidar eli ile götürüldüğünü görüyoruz.
ARTIK YETER
Siyasette belli bir ilkenin olması lazım. Biz MHP olarak hiçbir zaman bel altı siyaseti yapmadık. Bu şekilde siyaset yapılmaz. Ses kasetleri ile, görüntü kasetleri ile siyaset yapılmaz. Kendi kazdıkları kuyuya kendileri düştüler. MHP en ücra köşelere kadar büyüyor. Kar topu gibi büyüyor. Bütün illeri geziyoruz. Sayın Genel Başkanımız gece demiyor gündüz demiyor saat 01:00 da bile miting yapıyor. İnsanlar sokaklarda meydanlarda Genel Başkanımızı bekliyor. MHP nin sesi gönüldaşlarının sesi gerçekten gür çıkıyor. İnanın 12 yılda yapılan bütün eziyetlere artık karşı duruyoruz. Artık yeter diyoruz.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Zuhal Topçu, "Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar ile mücadele edeceğiz' demişlerdi. Ama görüyoruz ki yolsuzluğu dibine kadar gerçekleştirdiler. Özellikle 17 Aralık süreciyle bu yolsuzluk onların sırtına yapıştı" dedi.
Topçu, partisinin seçim çalışmaları kapsamında geldiği Nevşehir'de MHP Kadın Kolları tarafından Esnaf Kefalet Kooperatifi düğün salonunda gerçekleştirilen programa katıldı.
Topçu, burada yaptığı konuşmada, 17 Aralık soruşturması üzerinden hükümeti eleştirdi.
Milletin, 17 Aralık soruşturması sonrasında artık Ak Parti'ye oy vermeyeceğini iddia eden Topçu, "Artık bu gerçeklerin örtülebilmesi mümkün değil. Bunların sırtına yapıştı. Sürekli olarak kendilerine AK Parti deseler de artık diyoruz ki bu parti ak değil dibine kadar kara partidir. Bu Milet için artık kararmıştır aklanması da mümkün değildir" diye konuştu.
Ak Parti'nin, 2002 yılında 3 Y ile mücadele edeceğim' diyerek iktidar olduğunu anımsatan Topçu, şunları kaydetti:
"Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar ile mücadele edeceğiz demişlerdi. Ama görüyoruz ki yolsuzluğu dibine kadar gerçekleştirdiler. Özellikle 17 Aralık süreciyle bu yolsuzluk onların sırtına yapıştı. Bu süreçte gördük ki cebimizdeki asgari ücretten aldığımız maaşa el atmışlar, bunlar soframızdaki zeytine, ekmeğimize el atmışlar. Haram, zehir- zıkkım olsun, boğazlarından geçmesin inşallah. Eğer bunlara komplo diyorsan, 'hakimlere, savcılara güven, gel adalet önünde aklan ondan sonra bu topluluk içinde gururla gez' diyoruz. Bunu yapmak yerine başbakan ne yaptı. Bu ahlaksızlıkların ve yolsuzlukların önüne geçebilmek için, 7 binden fazla polisin görev yerini değiştirdi, hakim ve savcıların görev yerini değiştirerek kendi savcılarını atadı. Bir de paralel diye bir örgüt çıkarttı. Paralel, paralel diye 11 yıldır iktidardasın, ağlaman yersiz bir suçlu arıyorsan aynaya bak orada suçluyu göreceksin."
Soruşturmalar kapsamında eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ile iş adamı Reza Zerrab arasında geçtiği iddia edilen konuşmayı da eleştiren Topçu, "Yolsuzluk deyince özelikle 29 yaşında nereden geldiği belli olmayan bir iş adamı için bir bakan ben senin ayaklarının altına paspas olurum diyor. Olmaz olsun böyle bir bakan. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden bir bakanın onurlu, ilkeli olması ve kul hakkından korkması lazım" ifadelerini kullandı.
Topçu, Başbakan Erdoğan'ın seçim meydanlarında söylediği sözlerle halkı kutuplaştırdığını ileri sürerek, "Şu an Türkiye'de en fazla ihtiyaç duyduğumuz kavram demokrasi olmaktadır. Çünkü sayın Başbakan'ın sergilediği tüm davranışlar özellikle son bir yılda sergilediği davranışlar diktatörlüğü, despotluğu göstermektedir. Artık ben ne dediysem doğrudur, ne yaparsam doğrudur, eylemlerine yöneldi. Ama o Başbakan mili iradenin farkında değil galiba. Bu nedenle 30 Mart seçimleri bu iradenin otaya çıkmasında en önemli adımı oluşturacaktır" diye konuştu.
