AK Parti Nevşehir Milletvekili ve Meclis Divan Katip Üyesi Mustafa Açıkgöz Yerli Düşünce Dergisi Temmuz 2016 Sayısında  'Milli İrade, Geleceğine Sahip Çıktı' Başlıklı kaleme aldığı Yazısı Yayınlandı... ​

Açıkgöz, yazısında 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Aziz Milletimizin Dik Duruşu olaylarına Değindi...


AK Parti Nevşehir Milletvekili ve Meclis Divan Katip Üyesi Mustafa Açıkgöz 15 Temmuz Darbe Kalkışması ve İstiklal Nöbeti ile Halkımızın Tek Bayrak Tek Vatan Tek Millet ve Tek Devlet adına sergilediği tarihi duruşuna İthafen Kaleme Aldığı Yazısında Şunları Dile Getirdi.

Aziz ve kahraman milletimiz sokakta, meydanda istiklaline sahip çıkarken, gücünü milletten alan milletvekilli arkadaşlarım, Ak Parti teşkilatımız, diğer partilerin mensupları ve şahsım, gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nde gerekse seçim bölgelerinde milli iradeye sımsıkı sahip çıktık.
 
Yüce milletimiz bu vakur duruşuyla tarih yazdı. Çanakkale’ deki kutsal mücadeleye eş değer dik duruş. Türkiye’nin kutlu yürüyüşüne devam etmesini sağlayarak tarih yazdınız. Birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin ve ortak kültürel değerlerimizin sarsılmaz bağlarla bağlı olduğunu dosta, düşmana ve tüm dünyaya bir kez daha bildirdiniz.

Alçak, hain, şerefsiz FETÖ/PDY terör örgütü milletimizin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini ve Cumhurun Başkanını hedef almıştır. Ancak basiretli ve ferasetli aziz milletimiz, gönlündeki iman ve vatan aşkı ile gereken cevabı 15 Temmuz gecesi vermiş ve ilelebet vermeye devam edecektir.

24 saat geçmeden kalkışma, milletimizin feraseti, birlik ve beraberliği, gücünü milletten alan, ümmetin umudu, dünya lideri Cumhurbaşkanı’ mız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın milletimizi meydanlara, sokaklara çağırması ve aziz milletimizin meydanlara yürümesi ile sonlandırıldı. Başbakanımız Sayın Binali YILDIRIM, bu hain ve hadsiz kalmışmayı “Halkın gücü karşısında tankın gücü hiçbir şey yapamamıştır. İman gücü, isyan gücünü yenmiştir.” sözleriyle ifade ederken; aziz milletimizin bayrak, vatan, millet, devlet ve milli irade için koşulsuzca cansiperane onurlu duruşunu en güzel şekliyle özetlemiştir.  Hiçbir zaman darbe girişiminde bulunanlar kazan taraf olamadı, olamayacak da!
 
Hain FETÖ/PDY terör örgütü ihanet içerisinde oldu. İnşallah, hiçbir meczup hiçbir gözünü kan bürümüş cani, ilelebet milletimizin meclisine göz dikemeyecek ve saldırmaya da cesaret edemeyecektir.
 
Ey ABD; bu alçağı, şerefsizi, haini yıllarca yıkıcı bir unsur olarak, öldürücü bir silah olarak ülkemize ve milletimize karşı kullandın. Bu alçağın miadı artık doldu, hak ettiği en ağır cezayı vermek için bize iade et! İhanet sürecinin belgeleri ve delilleri aşikâr!
 
İhanetin Süreci
FETÖ haini, alçağı 1980 öncesi en ateşli vaizdi. Nurcuların özellikle Seyid Kutup gibi İslamcı denilen ihtilalci liderlerin tesiri altındaydı. Dönemin Cumhurbaşkanına, Genelkurmay Başkanı’ na her tür hakareti yapar, kasetleri elden ele dolaşırdı. Nedense herkesin eliyle konmuş gibi bulunduğu 12 Eylül ihtilalinde o bir türlü bulunamadı.

Soru 1 : Alçak FETÖ’ nün dokunulmazlık zırhı mı vardı? Kimler tarafından korunuyordu, 15 Temmuz ihanetinin tohumları, ihanetin ve kalleşliğin temelleri mi atılıyordu? 1983’ te meydana çıkan FETÖ alçağında, haininde artık cübbe ve sarık yoktu. Hemen her vilayette okul, ışık evleri, öğrenci yurtları gibi çete yuvaları öyle hızlı yayılıyordu ki takip edilemedi. Medya şirketi ayağı 1990 yılına gelince tamamlandı. Artık kartopu gibi büyüyorlardı. 1992 yılında FETÖ alçağının okulları başta Orta Asya olmak üzere Avrupa’ yı, Afrika’ yı, Balkanlar’ ı ve Amerika’ yı da bir virüs ağı gibi sarmaya başladı. Nasıl oluyor da her tarafta okul açılmasına izin veriliyordu? Anahtar isimler İshak ALATON ve Üzeyir Garih çilingir vazifesi görüyorlardı.

Soru 2 : Neden Yahudi dünyası bu alçakların, hainlerinbu kadar büyümelerini istiyorlardı?  Aslında 28 Şubat bu hain FETÖ’ nün yolunu açmak için düzenlenmişti. Zira alçak FETÖ hariç devletin yanında olan, devletine sahip çıkan tüm cemaatler ezilmişti. O zamanki Koç Grubu ve Ecevit’ in hain FETÖ’ ya olan koruma kalkanını da gözden kaçırmamak gerekiyor. 28 Şubat’ ın yaşandığı dönemde niçin Erbakan Hoca ile bir türlü anlaşamadı?

Soru 3 :Bu hain, alçak FETÖ’ nün İslam’ a verdiği zararlar ne kadar?  Bu hainin, şantajcının, alçağın Abant toplantısına gönderdiği mesajı: -Lütfen Dikkat- “Vahye dayalı, hayatın her alanını kuşatan İslam’ı tehlikeli ve milli birliğe zarar verici buluyorum” diyen hainin, İslam’ ın özüne ve aslına olan düşmanlığı açıkça ortaya çıkıyor. Daha bitmedi; hain FETÖ’ nün Papa’ ya gönderdiği diğer mektupta;

Pek muhterem Papa Cenapları.
Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan dinlerarası diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazi yardımlarımızı sunmak için size geldik.

İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır…”

Vay hain, alçak, İslam ve Müslüman düşmanı FETÖ; bugüne kadar Müslümanların yaşadıklarının tek suçlusu Müslümanlarmış, öyle mi?
Ve CIA raporunda geçen ifadeler de hainliği bir kez daha belgelemekte. Raporda geçen “Amerika, FETÖ haini sayesinde dünyaya bomboş bir İslamiyet götürdü.” İbareleri alçaklığın özeti mahiyetinde! Ve daha nice İslam ve Müslüman düşmanlığı sergilendi.
1980 ve 28 Şubat darbelerinin niçin ve niye yapıldı bu bilgilerden sonra bir kez daha düşünülmeli…
 
         “Biz Bu Millete Efendi Olmaya Değil, Hizmetkâr Olmaya Geldik.”
 
Gün, birlik ve beraberlik günüdür. 79 milyon olarak vatandaşlarımız bir ve beraberdir. Bize bundan sonra düşen, kardeşlik bağlarımızı güçlendirerek milletimizi, devletimizi muasır medeniyetler üzerine çıkarmaktır. Milletimiz, gereken mesajı vakur duruşuyla tüm dünyaya vermiştir. Vatan, millet, bayrak ve devlet aşkına; devletimize yapılan darbe girişimine karşı tüm vatandaşlarımızı meydanlarda nöbet tuttu. İnadına kardeşlik, inadına barış diyoruz.
 
Bugünler de geçecek, hak ve adalet yerini bulacak ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. TÜRKİYE daha güçlü, daha zengin, daha müreffeh ve daha mutlu olacaktır. Bunlar için üç şeye ihtiyacımız vardır:
 
  1. Cenab- ı Allah’ ın yardımı ve inayeti,
  2. Milletimizin feraseti ve cesareti,
  3. Dünya lideri, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın dik ve onurlu duruşu.
 
Büyük bir basiret gösteren basın ve medya kuruluşlarımızı; ayrıca ilk andan beri vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü savunan Nevşehir’in darbe girişimine karşı dik duruşunu dünyaya servis eden Nevşehir’imizin güzide basınına ve basın mensuplarına, şahsım ve milletimiz adına şükranlarımı ve minnetlerimi sunuyorum. Bu olayda büyük bir vatanseverlik göstererek vatandaşlarımızın haber alma hakkını fedakârca sağladıkları için kutluyorum ve teşekkürleri bir borç biliyorum.
 
İlk andan itibaren Diriliş Meydanı’ nda vatanının, bayrağının yanında olan aziz Nevşehirli hemşerilerime ve tüm vatandaşlarımıza da teşekkürleri bir borç biliyorum.
 
Şehitlerimize Allah’ tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar; milletimize geçmiş olsun diliyorum.
Milletimiz ve milli egemenlik, sonsuza kadar bu kutsal vatanımızda var olacaktır.
 
Ecz. Mustafa AÇIKGÖZ
AK PARTİ Nevşehir Milletvekili
TBMM Başkanlık Divanı Kâtip Üyesi