24 TV'de Murat Çiçek'in sunduğu Esas Mesele programında konuşan Savcı Sayan, programın sonunda bir yazı okudu ve ardından, iki fotoğraf göstererek 'Türkiye 1 Kasım'da bu iki fotoğraftan birini seçecek' dedi. 

İşte Savcı Sayan'ın okuduğu o yazı: 

İşte Savcı Sayan'ın okuduğu yazının tamamı: 

100 yıl boyunca 'Onlar' istikamet çizdi bu toprakların evlatlarına...

Nasıl idare edileceğimize,

Başımıza kimleri getireceğimize ‘Onlar’ karar verdi.

Ne giyineceğimize, ne yiyeceğimize, ‘Onlar’ karar verdi.

Başımızdan sarığı kaldırıp atıp, ‘Onlar’ istediği için Fötr şapka koyduk başımıza.

Soframızda ki yufka ekmek dürümleri kaldırıp, Pizza'yı, Hamburger'i, Fast-Food'u ‘Onlar’ istedi diye koyduk sofralarımıza...

Hangi harflerle okuyup, ne yazacağımıza ‘Onlar’ karar verdi.

‘Onlar’ gibi evlendik, ‘Onlar’ gibi boşandık!

‘Onların’ ceza kanunlarıyla yargılandık,

‘Onların’ ticaret hukukuyla alış-veriş yaptık!

100 yıl boyunca ‘Onların’ istediği gibi yaşadık!

‘Onlar’ istedi sağcı olduk,

Yine ‘Onlar’ istedi solcu olduk!

‘Onlar’ istedi diye Alevi - Sünniye, Türk - Kürte düşman oldu.

‘Onların’ gül hatırı için birbirimizi öldürdük.

İstediler ki, “bu toprakların evlatları birbirini yesin, birbirlerine düşman olsun, birbirlerini öldürsün, bizde malı götürelim…”

100 yıl boyunca biz birbirimizin boğazına sarıldık, birbirimizin nefesimizi kestik, ‘Onlar’ da malı götürdü.

Biz birbirimizle kavga ederken, 1933-2003 arası borç faizi oyunuyla 70 yılda bu toprakların evlatlarının cebinden alınıp, ‘Onların’ kasalarına tek kalemde doldurulan 2.2 trilyon doları farkedemedik.

‘Onların’ kasaları dolsun diye, bu toprakların evlatları 70 sente muhtaç hale getirildi.

IMF oyunuyla bu milletin alınteri ‘Onların’ kasalarına hortumlandı.

100 yıl bu toprakların evlatları çalıştı, ter döktü,

Bu toprakların kaynaklarını ‘Onlar’ sömürdü.

Bu milletin memurunun, işçisinin, çiftçisinin alınterini ‘Onların’ kasalarına doldurduk yıllarca.

Ne zaman bu milletin memurunun, işçisinin, çiftçisinin cebine alınterlerini doldurduk, dolduranlar darbelerle indirildi, idam edildi, partileri kapatıldı.

‘Onlar’ araba satsın diye yol yapmadık, araba üretmedik,

2.dünya harbinde 1945'te ikiye bölünmüş Almanların 1970'ler de yaptıkları duble yolları, ‘Onlar’ istemediği için biz ancak 2010'larda yapabildik.

Hızlı tren rayları döşeyemedik,

Havalimanları yapamadık, ‘Onlar’ istemedi diye,

Askerimizin eline silahı ‘Onlardan’ satın aldık,

Operasyonları ‘Onların’ silahlarıyla yaptık.

‘Onların’ verdikleri istihbaratlarla kendimizi güvende(!) hissettik.

Yerli malı haftaları düzenledik yıllarca, yerli elma, yerli patates, yerli incir ürettik,

Lakin, yerli araba, yerli silah, yerli tank, yerli top üretme haftaları düzenleyemedik ‘Onlar’ istemedi diye...

1949’da yerli Roket ürettik, seri üretime geçecekken, ‘Onlar’ tarafından üretim engellendi, seri ‘ithalata’ geçtik.

1961’de yerli araba ürettik.

‘Onların’ içerdeki uzantıları dalga geçtiler, seri üretime geçecekken, seri ‘ithalata’ geçtik.

Zaman akıp gitti,

100 yıl aradan sonra ayağa kalktık duble yollar yaptık,

Trenin hızlısına raylar döşedik,

Havalimanları, Elektrik santralleri, Barajlar, Hastaneler, Okullar yaptık,

81 ilin tamamına Üniversite, 900 küsur ilçenin tümüne fakülteler inşa ettik.

3.Havalimanıyla ‘Onların’ saltanatlarını salladık,

‘Onlarda’ dahi olmayan 3.Köprü’yle İstanbul’un boğazına 3. bir gerdanlık taktık.

Kanal İstanbul’la dağıtılan tezgahı da bitirildiğinde göreceğiz.

Şimdi yerli arabanın ilk protitipleri üretildiğinde çıkardıkları feryatlardan sonra, 2020 yılında seri üretime geçildiğinde neyi başardığımızı göreceğiz millet olarak.

Yerli tank ürettik, saldırdılar,

Yerli top ürettik, saldırdılar,

Yerli silah ürettik, saldırdılar,

Yerli füze ürettik, saldırdılar,

Uzaya uydular gönderdik, saldırdılar,

Marmara denizinin altından ‘Marmaray’ı geçirdik, çıldırdılar,

Denizin ortasından Anamur’dan – Girne’ye Toros’ların suyunu akıttık, küçümsediler,

Yerli arabanın protitipine bile tahammül edemediler, kudurdular!

‘Onlar’, bu milleti durdurmanın, bu millete diz çöktürmenin hesabını yaptılar yıllarca.

‘Onlara’ rağmen, 100 yıllık kavgaları bitirmek için ‘çözüm sürecini’ başlatırsan,

‘Onlara’ rağmen, Coğrafyamızdaki tezgahları dağıtmak için planlarını ve oyunlarını başlarına geçirirsen,

‘Onlara’ rağmen,  yol yaparsan,

‘Onlara’ rağmen, top-tüfek yaparsan,

‘Onlara’ rağmen, uzaya uydular gönderirsen,

‘Onlara’ rağmen, 3.Havalimanı yaparsan,

‘Onlara’ rağmen, Anamur’dan – Gürne’ye Toros’ların suyunu akıtırsan,

Hele hele ‘Onlara’ rağmen, araba üretirsen!

Gezi’den saldırırlar!

İndiremezlerse, 17-25 Aralık’ta darbeye teşebbüs ederler!

Netice alamazlarsa, 30 Mart’ta, 10 Ağustos’ta “Ekmek için Ekmeleddin’le” indirmeyi denerler!

Olmadı; PKK’yı yeniden sahaya indirirler!

PKK’nın arakasına saklanarak saldırırlar

‘Onlar’ kim mi?

‘Onlar’, 1915’te bu toprakları geçmek isteyenlerdir.

‘Onlar’, 1923’te Lozan’da bu toprakları satın alanlardır!

‘Onlar’, Ezanı ‘Tanrı uludur!’ diye okutturanlar, Kuran eğitimini yasaklayanlardır!

Bu milletin ne giyeceğine, nasıl yaşayacağına karar verenlerdir!

1950’ye kadar bu millete karanlık bi hayat yaşatanlardır!

‘Onlar’, Menderes’i asanlardır!

‘Onlar’, bu topraklarda 40 yıl siyaset yapan ancak 40 yılda sadece 11 ay Başbakan olan Merhum Erbakan’ı durduranlardır!

‘Onlar’, Merhum Özal’ı zehirleyenlerdir!

‘Onlar’, bu topraklarda yapılan darbeleri yapanlardır!

‘Onlar’, son 30 yılda bu toprakların evlatlarına PKK ile diz çöktürenlerdir!

‘Onlar’, 16 Şubat 1999’da Abdullah Öcalan’ı teslim eden, 17 Mart 1999’da Fetullah Gülen’i teslim alanlardır!

‘Onlar’, Paralel İhanet Çetesi ile, PKK ile, DAEŞ’le bu toprakların evlatlarına yeniden diz çöktürmek isteyenlerdir.

‘Onlar’, Reyhanlı’da, Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara’da patlatılan bombaların failleridir.

‘Onlar’, ‘tek çare HDP…’ manşetleri atanlardır!

‘Onlar’, ‘Barış için HDP…’ yalanıyla, PKK’yı destekleyenlerdir!

‘Onlar’, Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Diktatör’ manşeti atanlardır!

‘Onlar’, ‘Katil Erdoğan…’ diye bağıranlardır!

‘Onlar’, henüz protitipi üretilen yerli arabaya, ‘çakma’ manşetleriyle saldıranlardır!

‘Onlar’, Küresellerdir!

‘Onlar’, Paralellerdir!

‘Onlar’, Fetullah Gülen’dir, Aydın Doğan’dır!

‘Onlar’, nereye mi çalışır?

‘Onlar’, Londra’ya çalışır!

‘Onlar’, Londra’da ki Kraliçe’nin köleleridir!

Yeryüzünde akıttıkları kan, döktükleri göz yaşı Kraliçe’nin gül hatırı içindir!

İşte 1 Kasım’da ‘Onlarla’, bu toprakların evlatlarının seçimini yapacağız!

1 Kasım, seçimden de öte ‘Onlarla’ – bu toprakların evlatlarının savaşıdır!

1 Kasım seçim sandıkları milletimiz için 1915 Çanakkale’dir!

Gelibolu’dur!

Seddul-Bahir’dir!

Bu şerefli millet tarihi tekerrür ettirecek,

100 yıl sonra ‘Onları’ bu topraklardan ebediyyen kovacak,

Ve bu millet, 100 yıl sonra bu toprakları yeniden geçilmez yapacaktır Allah’ın izniyle!.
LÜTFEN ELİNİZ O KÜÇÜK VİCDANINIZA KOYUN VE VİCDANINIZIN SESİNİ TEKRAR DİNLEYİN...
Vesselam hal böyle...
Rastgele....