Tecelli

   Seçim bitti.

    Sonuçlar açıklandı, meclisteki sandalye dağılımı belli oldu, şimdi sıra hükümet kurmada.
   Yediden yetmişe hemen herkes şimdi bunu konuşuyor. Kim kimle, nasıl, hangi şartlarda, hangi kurallar çerçevesinde koalisyona girebilir.
   Yine hemen herkes, gazetelerden, televizyonlardan kendi görüşü paralelinde açıklama yapan kişilerin sözleriyle senaryo üretiyor.
   Bu meseleden önce şunu ele almak gerekiyor sanırım;
   Bu seçim sonucuna bakarak ne okumak gerekiyor?
   Öncelikle mecliste halk iradesi tecelli etti mi? Etti.
  2002-2007-2011 ve aradaki yerel seçimler Cumhur başkanlığı ve 2015 hepsinde de halk iradesi tecelli etti mi? Etti.
   Kızmak, alınmak, darılmak, küsmek olmaz.
   Halk iradesi her koşulda kabullenilmesi gereken bir iradedir ve her iradenin de üzerindedir. Demokrasinin vazgeçilmez unsurudur milli irade.
  Kaybedeni yoktur aslında seçimlerin, ders alınması gereken kayıpları vardır. Nasıl ki 10 seçimde  halk iradesini ortaya koymuş ve “yola devam edin” demişse şimdi sadece “biraz dikkat edin, yanlışlar var” mesajı vermiştir.
   Güç, zaptı zor bir kudrettir.
   Demokrasilerde güç, kişilerde değil, kurumlara dağıtılmıştır kuvvetler ayrılığı ile dengelenmiştir. Biri diğerinden üstün veya güçlü değildir.
   Bu seçimde de halk daha önce tek partide topladığı gücü dağıtmıştır.
   Doğal olarak “erk’’in tek partide toplanması, koalisyondan daha etkilidir görüşü ön plana çıkarılıyorsa da, bu geçmiş dönemde CHP,DP, ANAP iktidarlarında görüldü. Onlar da bir süre sonra bitti. Eğer erk, tek partide olduğunda refah, huzur, ekonomik gelişme, siyasi üstünlük hakim olsaydı bu örnek verdiğimiz partilerden biri ile hala devam ediyor olmaz mıydı?
   Kabul edelim etmeyelim 3 renk bir Türkiye haritası var karşımızda. Bu iyi değil.
   Tek partili değil, çok partili ama 3renk değil iki renkli birTürkiye olmalı o da KIRMIZI-BEYAZ.
   AK Parti 400 vekli alsaydı, yada CHP veya MHP tek başına 276’yı bulsaydı ya da HDP baraj altı kalsaydı kime göre halk iradesi tecelli etmiş olacaktı?
  Şu andaki tablo buysa; iyi oldu, kötü oldu, ben oynamıyorum arkadaş, siz kurun ben bakayım, beğenmedim bu iradeyi bir daha deneyelim; olmaz.
  Kabul edilecek.
  Halk bence “oturun arkadaş, oturup konuşun, anlaşın, bu ülke hepimizin, kimsenin üzerinde oyun oynayacağı arena değil, ortak yaşam alanımızdır.” Dedi.
   Uzlaşı zeminini tayin etti. Gücü tek partiden alıp dağıttı.
   Milli irade, bu mesajı iyi okuyup çaba göstereni takip ediyor şimdi.
   Bu süreçte çaba sarf eden, ülkesi için kendine verdiği rolü güzel oynayanın mükafatını ilerde verecektir. Mızıkçılık yapanı, oyun bozanı, dönecek tekere çomak sokanı, partisini, egosunu, çıkarlarını, ulusal çıkarların üstünde tutanı biliniz ki affetmeyecektir.
    Ben bu süreçte tüm değerli liderlerin en olgun şekilde ve en kısa sürede bir yol bulacaklarına ve ülkede kaos ortamına izin vermeyeceklerine yürekten inanıyorum.
   Tecelliye inanırım.