Trafikte yapılan bir hata; kimi zaman maddi zarar veren, kimi zaman bireylerin hayatını karartan, kimi zamanda bireyleri bu dünyadan tamamen koparan sonuçlar doğurmaktadır. Hiç kimse; başkalarına ve çevreye zarar verme hakkına sahip değildir. Trafik, bireyin yaptığı işte her yönü ile ehliyetli olmasını ve sorumluluk sahibi olmasını gerektirmektedir.
Sorumluluk; bireyin, üzerine düşen görevleri yerine getirmesi ve kendine ait bir davranışın veya olayın başkaları üzerindeki etkilerinin sonuçlarını üstlenebilmesiolarak ifade edilebilmektedir. Sorumluluk, ahlaki değerlerin ve hukuki kuralların bireyde tezahür etmesidir.Sorumluluk kültürüne sahip bir toplumda; sürdürebilir bir dünya için, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi için, ekonomik /ekolojik/ sosyolojik bir gelişmişlik için çaba sarf edilmektedir.
Toplumsal sorumluluk kültürüne sahip milletlerde; trafik kazalarında “ölüm oranı”; Malta % 25, İsveç % 26, İngiltere % 28, Danimarka ve Hollanda %31 iken Türkiye’de % 92 olarak görülmektedir (KGM -Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığı verileri). Trafik kazaları, olması istenmeyen / engellenemeyen olaylardır. Ama kazalara adeta davetiye çıkartan davranış ve uygulamalar risk / kaza oranını artırmaktadır. Trafikte herkes ve özellikle sürücüler, sorumluluk sahibi olmak mecburiyetindedir.Çünkü sürücü hatası hem yolcuyu / hem yayayı / hem aracı / hem de çevreyi olumsuz etkileyebilmektedir.Başta araç kullananlarolmak üzere tüm bireyler, sorunlu değil sorumlu davranışlar sergilemek zorundadır.
Ülkemizin / İlimizin yollarında;
Bakımsız / arızalı / kusurlu olarak trafiğe çıkan taşıtları,
Kasasında / römorkunda insan taşıyan taşıtları,
Kapasitesinin üzerinde yolcu olan taşıtları,
Gelişi güzel / tehlikeli yüklenmiş taşıtları,
Römorkunda lambası olmayan taşıtları,
Soluduğumuz havayı kirleten taşıtları,
Makas atan / drift atan taşıtları,
Ters yönden gelen taşıtları,
Aşırı süratli taşıtları vb.,
Trafikte hiç görmememiz dileğiyle…
Kaynak: Nevşehir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Araştırma Projesi -
Nevşehir’de Trafik Güvenliği
