Travma nedir, kimleri ne derece etkiler, üstesinden gelmek mümkün müdür?

Sorularımızı Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı Aslıhan Saka yanıtladı.

Maltepe Üniversitesi’nde İngilizce Psikolojik Rehberlik ve Danışmanlık eğitimi alan Aslıhan Saka, uzmanlık alanını; Aile Danışmanlığı, Cinsel Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi ve Duygu Odaklı Terapi eğitimleri alarak genişletti. Deprem sonrası yaşanan travmalar üzerine sorularımızı yönelttiğimiz Saka, sadece deprem gibi olağanüstü durumlarda değil bireysel anlamda yaşanan travmalara da dikkat çekti.

Psikolojik travma nedir?

Biz, psikolojik travmayı; kişinin beklemediği bir olaya sınırlarını zorlayan bir şekilde maruz kalması olarak tanımlıyoruz. Bunlar normal yaşam deneyiminin ötesinde yaşanan olaylardır. Mesela trafik kazası, yangın, tacize uğrama gibi durumlar, bireylerde bir travma yaratacağı gibi; doğal afetler hem bireysel hem de toplumsal travmalara neden olabilir. Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız ve 11 ilimizi etkileyen deprem bireysel anlamda depremi birebir yaşayanlarda derin travmalar yaratırken tüm insanlığı derinden etkiledi ve depremi yaşayan yaşamayan tüm insanlarda da toplumsal travmaya neden oldu.   

Peki, insan psikolojik travma yaşadığını anlar mı?

Bu durum travma sonrası stres tepkileri olarak ortaya çıkar. Bu tepkiler fizyolojik, duygusal ve bilişsel şekildedir. Fizyolojik tepkilere; yorgunluk, uykusuzluk, iştah bozukluğu gibi belirtileri örnek verebiliriz. Çaresizlik, sinirlilik ve kaygı bozukluğu gibi durumlar duygusal tepki olarak ortaya çıkabilir. Bilişsel tepkiler ise daha çok beden ve/veya zaman algısında değişiklik ile gerçek dışı imgeler olarak sıklıkla gördüğümüz tepkilerdir.

Deprem gibi toplumsal travmatik durumlarda kimler daha çok etkilenir?

Aslında böyle travmatik olaylarda, herkes maruz kaldığı oranda etkilenebilir. Ancak geçmiş öyküsünde başka zorlukları olanlar daha fazla etkilenir. Mesela; yakın geçmişte başka bir kayıp yaşayanlar, ailevi problemi olanlar, sosyal destek eksikliği yaşayanlar, çocuklar v.b… Bu gibi durumlarda psikolojik desteğin önemi daha iyi anlaşılıyor.

Deprem bölgesinde arama kurtarma ve destek çalışmalarında bulunan kişilerin de benzer travmalar yaşamaları olası mıdır?

Kesinlikle olasıdır. Yardım ekiplerinin kendilerinin de "ikinci düzeyde afetzede" olma ihtimalleri çok yüksek. Bu kişilerin bölgede çalışmalar yürütürken kendi fiziksel ve ruh sağlıklarının korunması açısından tedbirler alınmalı. Sonrasında sıkıntıları devam ederse de uzman desteği almaları son derece önemlidir.

Genel olarak travma yaşayan bir kişi, belirtileri ne zaman ciddiye almalı?

Travmatik bir olaydan sonra yetişkinlerin ve çocukların büyük bir kısmının birkaç ay boyunca travma sonrası stres tepkileri yaşaması son derece normal. Ancak bu tepkiler 6 aydan daha uzun sürerse ve 6 ay içerisinde azalmaz, git gide artarsa, günlük yaşamda uyku bozukluklarına; iş, aile ve okul yaşamında güçlüklere yol açarsa, profesyonel bir yardım alınması gerekir.

Peki travmanın üstesinden gelmek mümkün mü? Mümkünse nasıl ve ne kadar sürede?

Tabii ki mümkün. Ancak bunun nasıl mümkün olduğunun ve/veya ne kadar süreceğinin net bir cevabı yok. Yaşadığı travmanın şiddetinden geçmiş öyküsüne, kişilik özelliğinden sosyal ilişkilerine kadar birçok etken bu süreci belirler. Bu süreç herkeste farklı seyreder. Bazı insanlar bu süreci sosyalleşerek kendi kendilerine aşabildikleri gibi bazı insanlar uzman desteği almak durumunda kalabilirler. O nedenle travmaya bağlı yaşanan sıkıntılarda azalma olmuyorsa mutlaka bir uzman desteğine başvurmak gerekir.