Anahtar Parti Nevşehir Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkiler Başkanı Ümüt KARACA, Ortadoğu'yu kaosa sürükleme potansiyeli taşıyan İran-İsrail gerilimi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki hadsiz tarihi iftiralara ilişkin sert ve net bir basın açıklaması yaptı.
KARACA, bölgenin uçurumun kenarında olduğunu belirtirken, devletimizin ve tarihimizin şerefine uzanan her ele karşı duracaklarını vurguladı.
Ümüt KARACA, bölgedeki kritik durumu değerlendirerek, "Ortadoğu, yıllardır kan ve gözyaşı ile sınanıyor. Şimdi ise İran ile İsrail arasındaki tehlikeli gerilim, yangına körükle gitmekten farksızdır. Bu durum, zaten ağır bedeller ödeyen coğrafyamızı daha da derin bir yıkıma sürükleyecektir. Anahtar Parti olarak biz, bu kanlı kumarın durdurulması için derhal diplomatik kanalların devreye sokulması gerektiğini, aksi takdirde bölgesel bir felaketin kapıda olduğunu haykırıyoruz. Kimse, kendi ihtirasları uğruna milyarlarca insanı ateşe atma cüretini gösteremez!" ifadelerini kullandı.
Karaca, sözlerine şöyle devam etti: "Bu çatışmanın galibi olmayacak, yalnızca büyük bir yıkım ve insanlık dramı yaşanacaktır. Enerji hatlarından küresel ekonomiye, insani krizlerden kontrolsüz göç dalgalarına kadar her alanda dünyayı sarsacak bu gerilim, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını da doğrudan tehdit etmektedir. Bizim komşularımız arasındaki kavgada taraf değil, adaletin ve sağduyunun yanında olma sorumluluğumuz vardır. Türk dış politikası, bu kritik eşikte aktif, cesur ve yapıcı bir rol oynamak zorundadır. Oyun kurucu olmalı, seyirci kalmamalıyız!"
Anahtar Parti olarak, bölgede gerçek bir barışın ancak adil ve kalıcı çözümlerle, uluslararası hukukun mutlak üstünlüğüyle tesis edilebileceğine inandıklarını belirten Karaca, "Özellikle Filistin meselesi başta olmak üzere, bölgedeki kangren olmuş sorunlara adil çözümler bulunmadıkça, bu coğrafyaya huzur gelmeyecektir. Tüm tarafları, ateşi körükleyen provokasyonlardan vazgeçmeye, akıl ve izan ile hareket etmeye ve müzakere masasına dönmeye davet ediyoruz. Bu bölgenin kaderi, çatışma değil, iş birliği ve barıştır!" dedi.
Meclis Kürsüsünden Hadsiz İftiralara Tokat Gibi Yanıt: "Tarihe Hadsizlik Edenler Milletin Huzurunda Hesabını Verir!"
Karaca, açıklamasının bu bölümünde sesini daha da yükselterek: "Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsü, bu yüce milletin şerefidir, tarihine sahip çıkma makamıdır. Ancak ne yazık ki, son günlerde bu kutsal kürsüden, devletimizin en zor zamanlarında vatanın bekası için ömrünü adamış, şehadetiyle taçlanmış Talat Paşa gibi kahraman bir lidere yönelik alçakça iftiralar atıldığını görüyoruz! Bu, kabul edilemez bir cürettir, tarihi bilmezliktir ve vicdansızlıktır!"
"Tarih, ucuz siyasi polemiklere meze edilebilecek bir defter değildir," vurgusu yapan Karaca, sözlerini keskin bir dille sürdürdü: "Talat Paşa, Birinci Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerinde, üç kıtaya yayılmış bir İmparatorluğun yıkılmaması için, vatanın her karış toprağını savunmak için canını ortaya koymuş bir devlet adamı, bir komutan, bir fedakârlık abidesidir! Onun mirasına dil uzatmak, sadece Talat Paşa'ya değil, bu milletin her bir ferdine, bu vatan uğruna dökülmüş her damla kana, kazanılmış her zafere yapılmış bir hakarettir. Bu hadsizliği yapanlar, milletin vicdanında mahkûm olacak, tarihin önünde hesabını verecektir! Tüm siyasetçileri, bu tür sorumsuz ve alçakça çıkışlardan kaçınmaya, tarihimize ve ecdadımıza hak ettikleri saygıyı göstermeye davet ediyorum. Aksi takdirde, milletin tokadını yemekten kurtulamazlar!"
Karaca, sözlerini, "Anahtar Parti olarak, Türkiye'nin bağımsız ve güçlü duruşunu her alanda koruyacağımızı, bölgesel barışa katkı sunmaya devam edeceğimizi, ve en önemlisi, şerefli tarihimize uzanacak her eli kıracağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz!" şeklinde tamamladı.