NEMRUT DAĞI KALDERA GÖLÜNDE CENNETİ

CEHENNEME ÇEVİRMEK

 

‘’ Yok yav, yok. Dünyada böyle yer yok. İran’ı, Arap memleketlerini gezip dolaştım. Halen Almanya’da Köln’de misafir işçiyim. Görmedim arkadaş, yok işte, yok. Böyle bir dağ, böyle bir göl yok. ‘’

Bir kova su alıyor gölden, kumların üstündeki BMW’yi yıkıyor. Mayıs ortasında Doğu Anadolu güneşi dağı ısıtıyor.

Haritama bakıyorum. Nemrut Dağı 2 143 m.

Göl, dağın çukurluğunda, burası da 2 000 m kadar.

İşçimiz büyük özlemle gelmiş memleketine. Öve öve bitiremiyor. Kimyasal maddelerle, sıcak suyla doldurduğu kovayı boca ediyor güzel otomobiline. Koyu mavi boyaklı Almanın teknik harikası daha da lacivertleşiyor.

Otomobiliyle getirdiği hısım akraba, yamaçta bir örtü sermişler, öğlen yemeği için hazırlık yapıyorlar. Bir genç de tavuk kızartıyor mangalda. Belli ki Tatvan’dan gelmişler.

Alman mucizesi otomobilden , taa Almanya’dan dışboru çevresinden kalmış asfalt kırıntıları, çakıl, toprak ,yağlar gölün temiz sularına karışıyor. Dalga dalga yayılıyor. Yakamoz gibi…

Diyarbakır’dan gelip geceyi Ahlat Yatılı Bölge İlköğretim Okulu’nda geçirip, sabah erkence dağa tırmanmışız. Minibüsümüz zorlanmış. Nemrut’un yamaçlarında kar kürtükleri var. Ham yol kumlu. Aracımız yer yer gömülüyor. Öğrencilerimiz inip bir hayhuy, şakalaşarak, bir kahkaha tufanında  omuz vurup, kurtarıyorlar aracımızı.Genç olmak ne güzel !

‘’ Seyredin,’’ diyorum gençlere. ‘’Bu bir uygulamalı çevre sorunları dersi. ‘’

İzliyorlar.

Mutkili olduğunu söyleyen işçi, süngerle silip temizliyor BMW’yi.

‘’ Demek çok özledin memleketini, öyle mi ? ‘’

‘’ Ne demek hocam. 11 ay zor dayanıyom.Burnumda tütüyor valla.’’

‘’ Araban da bir numara. Modeli biraz eski ama, şahane, ‘’ diyorum.

Gururlanıyor.Çemrediği gömleğinin kollarını indirirken.

‘’ Almanya’da var mı böyle bir doğa harikası dağ, göl ? ‘’

‘’ Almanya’nın her yanı park gibi düzenli. Amma benim memleketimin tadı tuzu yok oralarda. Şu güneşe bak yav. Gençler bakıp , gülüyor bana . Bacılarım yarın dış memleketlere giderlerse anlarlar ne demek istediğimi.’’

Öğrencilerim ilgiyle izliyor görüşmemizi.

‘’ Peki bu göl nasıl oluşmuş, biliyor musun ? Hiç merak ettin mi ? ‘’

‘’ Allahın hikmeti hocam. Sual olunmaz ki ! ‘’

‘’ Binbir çeşit göl var. Almanya’da da adım başı. Burası hangi gruba giriyor ? ‘’

‘’ Yav hocam, ben senin taleben değilim ki, nerden bileyim ? ‘’

Gülüyor, zoraki.

‘’ Bak oradaki çocuk senin olmalı. Öğret ona.Bu bir volkanik dağın doruğunun çökmesiyle oluşmuş bir kaldera gölü. Krater gölü derler; yanlış. Kaldera. Öğren !  Neymiş ? ‘’

Uzaklaşıyor. Yemek hazırlayanlara bakıyor. Yanıt vermiyor.

‘’ Sıcak buhar çıkan delikler var, gördün mü ? ‘’

‘’ Yoo, görmedim. ‘’

‘’ Göllerin biri büyük, biri küçük. Birinin suları soğuk, birinin suları ılık, neden ? ‘’

‘’ Bilmiyom. ‘’

‘’ Otomobilini pirüpak eyledin. İyi güzel, yunmuş arınmış, tertemiz. Peki gölün sularına karışan bu akaryakıt artıkları, motor yağı birikimi ne olacak,  hiç düşünüyor musun ? ‘’

‘’ Yav hoca, amma da yüklendin baba. Bi arabanın yağından ne olacak ?  ‘’

‘’ Daha yaylaya çıkmamışlar. Fakat bir ay sonra gelir konaklarlar burada. Kara kıl çadırlarını kurarlar.Hangi aşirettir onlar, biliyor musun ? ‘’

Yüzünü bir sıkıntı gölgeledi.

‘’ Bilmiyom. Aşiret mi kaldı ki ? ‘’

‘’ Alikan aşireti  yaylak olarak bu göl kıyılarını değerlendirir. Aşiret insanı bu gölün sularını kullanır, yıkanır. Sıcak sularını da bu pınarlardan alırlar. Bu gördüğün ağaçlara Huş ağacı denir. Onları da dikkatle keserler, kuruturlar;  geceleri yaz da olsa üşütücü soğuktur, ısınırlar. Hem de yemek pişirirler.’’

‘’ Bunları bana niye anlatırsın ki hoca ! Ne işime yarayacak ? ‘’

‘’ Son soru: Otomobilini Almanya’da, Avusturya’da, Çekoslovakya’da, Macaristan’da, Yugoslavya’da, Bulgaristan’da böyle bir gölün sularıyla yıkayabilir miydin ?  ‘’

‘’ ………. ‘’

‘’ Otomobilin kaç Doyçe Mark ? On bin mi? Sanırım 20 bin DM ceza ödemek zorunda kalırdın. Doğru mu ? ‘’

‘’ Yav hoca, tüm neşem kaçtı işte. Ben memleketime hürriyetin tadını çıkarmak için geldiydim. ‘’

Hürriyet…

Kirletme, berbat etme hürriyeti.

Demokrasi var ya.BMW’li işçi tepe tepe kullanır bu hakkını.