<span style="font-family:arial,helvetica,sans-serif">Nevşehir İl Müftülüğü ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından ‘2016 Yılı Kutlu Doğum Haftası’ kutlama etkinlikleri kapsamında ‘Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet-Gelin Birlik Olalım’ konulu panel düzenlendi.<br /> Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi Kırmızı Salonda düzenlenen panele; Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç, Nevşehir İl Müftüsü Yakup Öztürk, üniversite akademik ve idari personeli, öğrenciler ve davetliler katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ve sinevizyon gösteriminin ardından, oturum başkanlığını Nevşehir İl Müftüsü Yakup Öztürk’ün yaptığı ve konuşmacı olarak İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş ile Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hasan Yavuzer’in yer aldığı panele geçildi.<br /> Panelde konuşan Nevşehir İl Müftüsü Yakup Öztürk, “İslam’ın üç ana gayesi vardır. Birisi selam, ikincisi eman ve üçüncüsü ise vahdettir. Değişik bir ifadeyle İslam, iman ve vahdettir. İslam kelime manasından da anlaşılıyor ki sulh demek, sükût demek, huzur demek, barış demektir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed A.S. bugünkü konumuz ki, Hz. Peygamber geldi, insanlık adeta ölü idi, o diriltti. İnsanlar hakikaten onunla huzura, mutluluğa kavuştu. Onunla kadın sultan oldu, cennet ayaklarının altına serildi. Evlat gözün nuru, gönlün süruru, evin huzuru oldu. Düşmanlık kalktı, dostluk hâkim oldu” dedi.<br /> ‘Tevhit’ konusunda konuşan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş “Hz. Peygamber Tevhid ve Vahdet yan yana olduğu zaman ne kadar da güzel duruyorlar, birbirlerine çok yakışıyorlar. Peygamberimizi derinden anlayabilmek için Kuran’ın ve bütün vahiylerin özü ve özeti mesafesi olan tevhit ilkesini çok iyi anlamamız gerekiyor. Zira tevhidi anlamayan insanların ömürlerinin boşa geçtiğini amellerinin Allah katında bir değerlerinin olmadığını eşsiz kitabımız Kur’an-ı Kerim’den öğreniyoruz. Bugün, geçmişte, günümüzde ve gelecekte insanlığın en temel iki problemi var. Birincisi Yaratıcımızı yeterince tanıyamamak, ikincisi ise ahiret gününü ıskalamak, es geçmek. Bu iki temel problem halledilemediği sürece insanlık ailesi ne bu dünyada ne de ahirette gün yüzü görecek. Bugün insanlığın çekmiş olduğu sıkıntıların en temelinde yatan gerçek, Cenab-ı Allah’ı Kuran’da anlattığı şekilde tanıyamamaktır” dedi.<br /> Birlikte yaşamanın sosyolojik etkileri konuşunda katılımcıları bilgilendiren Yrd. Doç. Dr. Hasan Yavuzer “Sosyolojik açıdan birlikte yaşamak insanlık için bir ihtiyaç, bir zorunluluktur. Dünyanın neresine giderseniz gidin dünyanın her yerinde karşınıza çıkan evrensel bir olgudur. Öneminden dolayı atalarımız ‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ diyerek birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışmanın önemini vurgulamışlardır. İnsanlar, tarih boyunca bir arada ve toplu olarak yaşamışlar ve bugün aynı durum devam etmekte olup, gelecekte de aynı durumun devam edeceğinden en ufak bir şüphe bulunmamaktadır. Birlikte yaşamak, yardımlaşmayı, dayanışmayı, kaynaşmayı, farklılıklara ve inançlara saygı duymayı, başkalarına karşı hoşgörülü olmayı ve toplumun kurallarına uymayı gerektirir. Bizim kültürümüzde bölünme, parçalanma ve ayrılma yoktur. Ben de diyorum ki; dünyanın pek çok yerinde insanlar açlıktan ölürken, İslam Âleminde kan gövdeyi götürürken, bütün dünya buna seyirci kalırken, insanlık ölmüş denilen bir zamanda insanlığı diriltmek için, insanlığı yaşatmak için, inanlığı yüceltmek için Ümmet-i Muhammed gelin birlik olalım” diye konuştu.<br /> Panel sonunda konuşan Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç ise, “Yunus Emre’nin de dediği gibi ‘Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım, Sevelim, sevilelim, Dünya kimseye kalmaz’. Sadece insan sevgisi değil, her şeyi sevmek ve sevebilmek çok önemli. Çünkü canlı ve cansızı yaratan bir Allah var. O yüzden herkesi ve her şeyi Allah için sevmeliyiz. Üniversitemizin ismini taşıdığı Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli’ye yakışır, hoşgörü, birlik ve beraberlik düsturunu kendimizde benimseyerek yeryüzüne sevgi tohumlarını gelin hep birlikte ekelim. İnşallah ektiğimiz bu sevgi tohumları birer ağaç ve çınar haline gelir ve bütün dünyaya sevginin büyüklüğünü göstererek, birleştirici ve kaynaştırıcı olur. Bu vesileyle bugün burada bulunan siz değerli konuklarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.<br /> Panel, Rektör Kılıç’ın konuşmalarının ardından Nevşehir İl Müftüsü Yakup Öztürk ve konuşmacılara teşekkür plaketi takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.</span>