Türkiye geneli bir çok ilde olduğu gibi ilimiz Nevşehir'de de kene, genellikle ilkbahar ile sonbahar ayları arasındaki zaman diliminde ortaya çıkıyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'ne sebep olan keneler havaların ısınması ile birlikte Nevşehir'de vatandaşların korkulu rüyası haline geldi.

Kene, örümcek ailesinden gelen, uçamayan, sıçramayan, yüzemeyen, kan emen bir parazittir. Boyları 1 mm ile 5 mm arasında değişen ve oval olan kenelerin, kahverengi, kırmızı ve siyah renkte olan türleri vardır.

Keneler genellikle yaprakların üzerinde bulunurlar ve kurbanları (insan ya da hayvan) yanlarından geçtiği zaman hemen ona tutunup vücudun sıcak bölgelerine doğru yürürler. Burada kafası ile bir çukur kazar, kanı emerek derine inmeye başlarlar. Vücudumuzdaki kanı emen keneler, kanımızı emdikçe daha da büyürler.

Kenenin bulunabileceği vücut bölgeleri genellikle ense, kulak arkaları, saç dipleri, karın,kasık bölgesi, apış arası ve eklem yerleridir.

Keneler daha çok yerden 1,5 metre yükseklikte olan ağaç altı bitki örtülerinde, çalılıklarda, ormanlık alanlarda, çimenlik bölgelerde, dere kenarlarında ve odun kırıntıları arasında bulunular.

Uzmanlar uyarıyor: Kene ısırığına dikkat edilmelidir. Çünkü, kene taşıyıcı olabileceği çeşitli enfeksiyonları insanlara bulaştırabilir. Özellikle evcil hayvanlar üzerinden insanlara geçebilir. 

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin ilk belirtileri iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile kendisini gösterir.

Vücudunuzda kene bulduğunuzda ne yapmalısınız?

Kene sokmalarında herhangi bir acı duyulmaz, bölgede genellikle kaşınma hissi oluşur. Bu nedenle de ilk etapta pek farkedilmez.

Keneyi özellikle sağlık uzmanlarının çıkarmasında fayda var. Eğer vücudumuza yapışan noktada yanlış bir manevra yapılırsa kene kusabilir, parçalanabilir, başı kopabilir ve kenenin kirli kanı, cildimizden vücudumuza geçebilir. Bu da hastalık oluşmasına yol açar.

Lütfen Kene Isırması Durumunda En Yakın Sağlık Merkezine Gidiniz.

Havaların ısınması ve doğanın canlanması ile birlikte pek çok insan park ve bahçelerde güzel havanın tadını çıkarmaya başladı. Ancak önlem almadan yeşillik alanlara çıkanlar, kötü sürprizlerle karşılaşabiliyor. Çünkü bu aylarda kene ısırmalarına bağlı “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi” vakaları artış gösteriyor. Kene ısırmasının belirtilerini ve nasıl tedavi olmamız gerektiğini bilmek, olası “Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığı riskinden korur ve acil bir müdahale ihtiyacında nasıl davranılması gerektiği konusunda da yol gösterir.

“Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’’ hastalığı açısından risk grupları olarak şunları söyleyebiliriz:

1 – Kırsal kesimde yaşayan, hayvanlarla ilişkisi olanlara, kırsal kesimde özellikle çalılıklar ve otların olduğu yerlerde piknik, av veya çeşitli amaçlarla bulunanlara bulaşabilmektedir.

2 – Veterinerler, avcılar, kasaplar ve çiftçilerde, meslek hastalığı olarak görülebilir. Ayrıca bu hayvanların etlerinin hazırlanması sırasında ev hanımlarına ve bu işle uğraşanlara bulaşma riski yüksektir.

3 – Doktor, hemşire ve sağlık memuru ve laborantlar gibi sağlık görevlileri ile evde hasta bakan hasta yakınlarına bu yolla bulaşabilmektedir.

Şüpheli temas öyküsü olan kişilerin 14 gün süresince hastalığa ait bulgular ve ateş yönünden takip edilmeleri gerekir.

Kene Isırması ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Belirtileri

Bir kenenin insandan kan emmesi ile Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 2, (1-3) günlük bir kuluçka zamanı vardır.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin ilk belirtileri iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile kendisini gösterir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir.

Belirtileri fark ettiğiniz anda kene tedavisi yapan hastanelere ulaşmanız gerekir.

Isırmasına Karşı Alınacak Önemler!

Kene ısırması ve devamında oluşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’den korunmak için bir dizi önlem alınmalıdır. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

  • Keneler, 5mm-1.2 cm boyunda, yassı-oval şekilli, 5-6 adet bacağı bulunan, kırmızı-kahverengi, uçamayan ve sıçrayamayan parazitlerdir. Daha çok sık otların ve çalıların bulunduğu yerlerde ve hayvan barınma alanlarında görülürler.
  • Kırım-kongo Kanamalı Ateşinden korunmak öncelikle hastalığa neden olan virüsü taşıyan kenelerden uzak durmak ile mümkündür. Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalıdır. Hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalıdır.
  • Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mümkünse açık renkli (kenelerin kolaylıkla fark edilebilmeleri açısından), uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir.
  • Genellikle ‘’Kene nasıl çıkartılır’’ sorusu bu durumla karşılaşanlar için önemli hale geliyor. Vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) çıkarılmalıdır.
  • Kenelerin üstüne kimyasal dökülmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bu tarz uygulamalardan kaçınmalı ve kene çıkarma yöntemlerini kendiniz uygulamak yerine uzmana başvurmalısınız.
  • Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine sokmaları kenelerden koruyucu olabilmektedir.
  • Kene ilaçları da keneden korunmak için oldukça önemlidir. Gerek insanları gerekse hayvanları kenelerden korumak için kene ilaçlarının kullanılabilir.
  • Hayvan sahipleri hayvanlarını kenelere karşı uygun akarisitlerle ilâçlamalı.
  • Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır.
  • Kene bulunan hayvan barınakları uygun akarisitlerle usulüne göre ilâçlanmalıdır.
  • KKKA insandan insana bulaşabilmektedir, bu nedenle hastalarla temastan kaçınılmalı, zorunlu olarak temas edenler ise mutlaka gerekli tedbirleri almalıdırlar.
  • Sağlık personeli bu konuda yayınlanmış rehberlerde belirtilen özel tedbirleri alarak hasta ve şüphelilere yaklaşmalıdırlar.
  • Hasta ya da şüpheliler yine konuyla ilgili rehberlerde belirtildiği şekilde izole edilmelidir.
  • Hasta kimse veya hayvana ait şüpheli eşyalar, vücut sıvıları, çıkartılar ve cesetlerin dezenfeksiyonunda, % 0,5 klor çözeltisinde 5 dakika tutulması gerekir. Kirli yüzeyler veya tekrar kullanılması gereken malzemelerin dezenfeksiyonu için ise % 0,05’lik klor çözeltileri kullanılmalıdır. Klor solüsyonu, cilt ve gözler için tahriş edici olduğundan dikkatli kullanılması ve uzun süre maruz kalmaktan kaçınılması gerekmektedir. Dezenfeksiyon için bazı başka yöntemler ve ajanlar da bulunmaktadır, ancak en kolay temin edilebildiği ve her yerde bulunabileceği için klor solüsyonu (çamaşır suyu) kullanılması önerilir.

Kene Nedir? 

Keneler örümceğimsiler sınıfının akarlar alt sınıfında bulunan ve sayısı beş bini aşkın türden meydana gelirler. Akar ve kene terimi genellikle birbiri yerine kullanılsa da esasen sıcakkanlı hayvanlarda asalak olarak yaşayan türlere kene, bitkilerle beslenen türlere de akar adı verilmektedir. Açık havada, ağaçlarda, çalılarda, çimlerde, ya da yaprak yığınlarında bulunurlar. 

Keneler, ilkbahar ve yaz aylarında daha yaygındırlar. En çok Nisan ayından Eylül ayına kadarki dönemde görülürler. 

Keneler sıcakkanlı hayvanların ve insanların kanını emerek beslenirler. Birçok vakada kene ısırığı zararsız olsa da, ısırığa karşı alerjik tepkime durumunda veya evcil hayvanlar ile insanlara geçirebilecekleri hastalıklar nedeniyle, kene ısırığı, ölümcül olma potansiyeline sahiptir. 

Kene Neye Benzer? 

Keneler küçük, kan emici araknidler yani örümceğimsilerdir. Boyutları bir kalem ucu küçüklüğünden bir kurşun kalem silgisine kadar değişebilir. Kenelerin gövdesini kitin ve boya maddesi içeren ve kütikula adı verilen bir kabuk sarar. Erişkin kenelerde dört, larvalarda ise üç çift bacak bulunur. 

Kene türlerinin renkleri, kahverenginin tonlarından kırmızımsı kahverengi ve siyaha kadar farklı bir yelpaze üzerinde değişebilir. Konaklarında beslenme süreçlerinde emdikleri kan nedeniyle şişen keneler neredeyse bir misket büyüklüğüne ulaşabilirler. Beslenme süreçlerinin sonunda yeşilimsi mavi bir renk alırlar. 

Kene Isırığı Nedir? 

Keneler vücudun sıcak, nemli bölgelerini tercih eder. Bir kene vücuda bulaştığında, koltuk altlarına, kasıklara veya saçlı ya da yoğun kıllı bölgelere göç ederler. Beslenmek için uygun bir nokta bulduklarında cildi ısırırlar ve kan emmeye başlarlar. 

Kan emerek beslenen diğer haşere türlerinin aksine keneler konaklarını ısırdıktan sonra vücuda bağlı kalırlar. Isırılan diğer haşerelerin aksine, keneler genellikle sizi ısırdıktan sonra vücudunuza bağlı kalır. Kenelerin kan emme sırasında tükürük bezlerinden salgılanan zehirli maddeler ağır sinir sistemi bozukluklarına yol açabilmektedir. 

Bu zehirli maddeler sinir uyarılarının çevresel sinirler ve omurilik üzerinden beyne iletilmesini engeller. Kene özellikle kıllı bölgelerde günlerce saklı kalabildiğinden, belirtilerin nedeninin uzun süre anlaşılmadığı vakalar mevcuttur. Ancak ciltte bir kene bulunması yaygındır çünkü keneler bir defa ısırdıktan sonra tamamen dolana kadar nadiren yerlerinden kımıldarlar. İnsan vücudundan on gün süreyle kan emebilen keneler bu süre sonunda kendilerini tamamen doldurmalarıyla birlikte konaklarını bırakarak ayrılabilirler. 

Kene Isırıklarından Kaynaklanan Enfeksiyonlar Nasıl Önlenir? 

Kene kaynaklı bir hastalıktan korunmanın en iyi yolu öncelikle kene ısırıklarını önlemektir. Kenelerin yaygın olduğu açık arazilerde, ormanlarda ya da besi hayvanlarının bulunduğu alanlarda yürürken uzun kollu gömlek ve pantolon kullanılmalıdır. 

Yolun merkezinden yürümek keneler ile teması azaltabilir. Açık arazide dolaşırken önceden kene kovucu kullanmak etkili olacaktır. Dış mekanlara çıktıktan sonra giyilen kıyafetler ve eşyalara permetrin uygulanmalıdır. Aynı zamanda duş almak ve banyo yapmak önemlidir. Özellikle kenenin yaygın olduğu bölgelerde, düzenli olarak kolların altında, kulakların arkasında, bacakların arasında, dizlerin arkasında ve saç bölgesinde bulunan cilt yüzeyi yakından kontrol edilmelidir. 

Bir kenenin normal şartlar altında bir bireyi taşıdığı hastalıkla enfekte etmesi için tipik olarak 24 saat beslenmesi gereklidir. Bu sebeple bir kene ne kadar çabuk tanımlanıp çıkarılabilirse o kadar olumlu sonuç alınır.