Nevşehirli 32 yaşındaki Muhammet Fatih Uğurlu nalbantlık mesleğini 12 yıldır severek sürdürüyor.

Nevşehir'in son nalbantı, 12 yıllık mesleğini ayakta tutmaya çalışıyor

Nevşehir'de yaşayan Muhammet Fatih Uğurlu isimli bir vatandaş, unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden birisi olan nalbantlık mesleğini seyyar olarak yapıyor. 20 yaşından beri bu mesleği yaptığını söyleyen Uğurlu, "Gelecek nesiller bu mesleğin ne olduğunu bilmeyecek. İnşallah birileri öğrenir de bu meslek unutulmaz. Benden sonra bunu devam ettirecek bir usta yetiştirmeyi çok isterdim ama maalesef yok" dedi.

Yok Olan Bir Mesleğin Nevşehir'deki Son Temsilcisi...

Unutulmaya yüz tutan mesleklerden biri olan nalbantlık mesleğinin Nevşehir'deki son temsilcisi olan 32 yaşındaki Muhammet Fatih Uğurlu, kerpeten, mıh, özel bıçak, sağlık ve hijyen malzemeleri, dezenfektanlar, nal ve benzeri plastik gereçlerle dolu çantasıyla mesleğini seyyar olarak yaşatmaya devam ediyor.

Güzel atlar diyarı Kapadokya'nın mesleğinde yaşayan tek seyyar nalbantı Uğurlu, Türkiye'nin dört bir tarafında atları nallıyor ve ömrü yettiği sürecede bu işi sürdürmeyi düşünüyor.

Nevşehir'de 12 yıldır nalbantlık yapan  Uğurlu Fransız bir nalbant'ın yanında çırak olarak başlamış işe...

Nalbantlık mesleğine 20 yaşında Fransız bir nalbant'ın yanında 2 yıl çıraklık yaptım diyen Muhammet Fatih Uğurlu nalbantlık mesleğine başlamasına dair hikayesini şu şekilde anlatıyor; "Üniversitede Atçılık ve Antrenörlüğü bölümünü kazandım, daha sonra mesleki olarak yetersiz görerek bölümümü yarıda bırakıp Antalya'da ikamet eden Fransız bir nalbant'ın yanında 2 yıl çıraklık eğitimi alarak kendi işimi yapmaya başladım. "

''Mesleğimi severek sonuna kadar devam ettireceğim''

Uğurlu,''Bu işe 12 yaşında başladım şuan 32 yaşındayım nalbantlık genelde aileden gelen bir meslektir ama benim ailemde nalbant yok. Ben tesadüfler silsilesi ile kendimi bu mesleğin içinde buldum. Atlara olan sevgim çocuklar yaşlarımdan beri vardı. Herkes olduğu gibi bende rahmetli Cüneyt Arkın'ın filmlerine bakarak bir çocukluk geçirdim. Bende at sevgisi sanırsam böylece daha da çok arttı.

''Çırak bulmakta zorlanıyorum''

Nalbantlık mesleği çoğu kişinin bilmediği bilenlerin ise genelde yadırgadığı bir meslek. Bu sebepten dolayı bu işi artık çok az yapan var. Tabiki en başta bu mesleği yapmak için atları sadece sevmek değil resmen aşık olmak gerekiyor. Çünkü zor bir meslek olmasının yanında bir o kadar da tehlikeli. Nalbantlık mesleğini icra etmek için en önemli şey el yeteneğinin iyi olması. Bende çocukluktan gelen bir yetenek olduğunu düşünüyorum. Çocukluğumda ahşap işlerine ilgi duyar amatör şekilde ağaç oymacılığı yaparak küçük tekneler yapar oynardım. Sanıyorum ki mesleğimde ilerlememe en çok katkıyı bu yeteneğim sağladı.

Şuan Türkiye'nin 15-16 ilindeki binicilik çiftliklerine mobil olarak giderek orda ki atların nal ihtiyaçlarını karşılıyorum. Aylık olarak 150-200 civarında at nallıyorum.

Bu meslekte çırak bulmak bir tarafa bulduğumuz kişinin devam etmeside çok zor oluyor. Özellikle işin zorluğu insanları meslekten caydırıyor maalesef. Umarım ilerleyen yıllarda nalbantlık mesleği hak ettiği değeri bulur ve daha da çoğalır.

Benim www.fibhaber.com aracılıı ile gençlere en büyük tavsiyem hangi meslek dalında olursa olsunlar yaptıkları işi parası için değil sevdiği için yapmaları ve her zaman ilk prensiplerini kalite olmasıdır. Çünkü severek yaptığınız kaliteli bir işçilik her zaman kazandırır ama yürümeden koşmayı düşünmesinler..."

Bu vesile ile Nalbantlık mesleğini yapmış hayatını kaybeden Nalbant Bekir ve tüm bu meslek sahibi hayatını kaybedenlere rahmet diliyor geride kalanlara huzurlu bir yaşam diliyoruz...

İşte Nevşehir Tarihinden Bir Sayfa...

İlimizde unutulup yok olan o mesleklere bir örnek: Yer Nevşehir, Yıl 1980

40 yıl önce Nevşehir meteris olarak belirtilmiş aşağıdaki resimde, atın ayağına nal çakan bir Nevşehirli Nalbantı görüyorsunuz ... 

Eeee Nevşehir'imizde bir dönem geçim kaynağı bağcılık bahçe ve tarla işi olunca ilimizde at arabaları eşek arabaları da oldukça fazla vardı... Artık Nalbantlık bitmek üzere olan bir meslek... 


 

Haber: Harun Can Ekinci