Bildiride şu ifadelere yer verildi;

“Alevi – Bektaşi inancı İslamın Anadolu yorumudur. Hiçbir kurum ve kişi tarafından başka bir anlayışla tanımlanamaz. Hacı Bektaş Veli’nin dediği gibi Bizim yolumuz Akıl, Bilim, Adalete dayanan aydınlanma yoludur. Erdemli bireyler olarak nazarımızda bütün yaratılmışlar tek bir insan gibidir. Sevgi, hoşgörü olmazsa olmazımızdır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin almış olduğu kararlar uygulanmalıdır.

Devletin resmi dini olmaz. Kederde,kıvançta,acıda,mutlulukta birlik olan ulusumuzun her bireyine din,ırk,inanç ayrımı gözetmeksizin eşit mesafede olunan davranış birliği sağlanmalıdır. Devlet kurumlarında çalışan yada çalışacaklara liyakat sistemi uygulanmalıdır.

Cem evleri ibadet hanedir bu konuda yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Tekke ve zaviyeleri kapatan 30 Kasım 1925 tarih ve 677 sayılı devrim kanunu titizlikle korunmalıdır.

12 Eylül 1980 darbe rejiminin getirdiği zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Kademeli geçiş yapılmak istenirse 3-5 yıl seçmeli hale getirildikten sonra tamamen kaldırılmalıdır. İnanç nedeniyle öğrenciler arasında ayrışma olasılığına meydan verilmemelidir. Felsefe derslerine ağırlık verilmelidir.

Diyanet İşleri Başkanlığı Atatürk dönemindeki kuruluş amaçlarına uygun olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Sünni anlayışın Fetva kurumu olmaktan kurtarılmalıdır.

Alevi köylerine cami yaptırılmasından vaz geçilmelidir.”