“Küfür ve hakaret, demokratik hak olamaz”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden (TOBB) yapılan açıklamada, “Vatandaşlarımızın hukuk kuralları çerçevesinde taleplerini dile getirmesi, en tabi vatandaşlık hakkıdır” denildi.


Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Vatandaşlarımızın hukuk kuralları çerçevesinde taleplerini dile getirmesi, en tabi vatandaşlık hakkıdır. Ancak son günlerdeki gösterilerin, bu amacın dışına çıkarılarak farklı mecralara çekilmek istendiğini, gelişmelerin ülkemiz üzerinde kötü emelleri olanlara hizmet etmeye zemin hazırladığını üzülerek görüyoruz.   

Açıkça ifade ediyoruz: bu ülkenin başbakanına, ailesine, parlamentomuza, kurumlarımıza ve toplumun farklı kesimlerine yönelik hakaret ve küfür içerikli söylemler demokratik bir hak değildir.    

Hiçbir ahlaki değerle bağdaşmayan, milli ve manevi değerlerimizi ayaklar altına alan bu tür ifadeleri sosyal medya aracılığıyla kullananlar, pankart ve afişler hazırlayanlar bu tutumlarından vazgeçmelidirler.  

Şiddet ve kavga, hiçbir şeyi çözemez. Beklentimiz bir an önce sağduyunun hakim olmasıdır...

 
Son günlerde İstanbul’dan başlayarak birçok ilimize yayılan olayları, iş dünyası olarak üzüntüyle izliyoruz. Bölgemiz ve küresel ekonomi zor bir dönemden geçiyor. Dengelerin hızla değiştiği bu dönemde huzura ve istikrara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. ​
 
Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan ve 15 milyonu aşan insanımıza istihdam sağlayan Türk özel sektörü olarak beklentimiz bir an önce sağduyunun hakim olmasıdır. 

Gösteri hürriyeti kapsamında bazı vatandaşlarımızın sergilediği demokratik davranışlar, kötü amaçlı marjinal unsurların provokasyonlarına karşı korunmalıdır. Samimi vatandaşlarımız da bu hususta duyarlılık içerisinde olmalı ve şiddet, yakma, yıkma gibi suç teşkil eden fiillerin hak ve özgürlükleri gölgelemesine izin vermemelidir. 

Sokakların huzur ve güveni, çocuklarımızın ve Türkiye’nin geleceğidir. Şiddet ve kavga, hiçbir şeyi çözemez. Aksine sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirir. 

Hiçbir hak arayışı, vatandaşımızın can ve mal güvenliğinin tehlikeye sokulmasına, esnafın tüccarın mağduriyetine ve vatandaşlarımızın vergileriyle temin edilen kamu mallarına zarar verilmesine gerekçe olamaz. Yaşananlardan fırsat çıkarmaya çalışanlar, tarih önünde sorumlu olacaklarını unutmamalıdır.

Aziz milletimiz, bugüne kadar pek çok badireyi tarihsel tecrübesi ve sağduyusu ile atlatmıştır. Bu sürecin de aynı duruş ve vakarla çözüleceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. 

Saygılarımızla