İhaleleri alım türlerine göre, mal, hizmet ve yapım işi ihaleleri olarak üçe ayırmak mümkündür. Tüm bu ihtiyaçlar kamu kurumları tarafından ihaleler yoluyla temin edilmektedir. Yine farklı durumlar için farklı ihale usullerinin uygulanabilmesi mümkündür. Kamu İhale Kanununun 19. Maddesinde “açık ihale usulü”, 20. Maddesinde “belli istekliler arasında ihale usulü” ve 21. Maddesinde “pazarlık usulü” düzenlenmiştir. Bunların dışında 22. Maddede ise, ilk başta bir ihale usulü olarak kabul edilen ancak sonrasında ihale usulü olmaktan çıkarılan “doğrudan temin” düzenlenmiş durumdadır.

 

suçunun ve bu suça ilişkin yargılamaların daha doğru şekilde yapılabilmesi için ihale sürecinin ve ihale usullerinin de iyi bilinmesi önem teşkil etmektedir. Uygulamada çok sayıda hukukçu ihale usullerini bilmediğinden hatalı yorumlar yapılabilmektedir. Tüm ihalelerin açık ihale usulüyle yapıldığı ve kamu çalışanı ile şirket çalışanı arasında ihale öncesinde hiçbir görüşme yapılamayacağı, belli şirketlerin ihaleye davet edilmesinin fesat oluşturduğu gibi yanlış düşünceler bulunmaktadır. Oysaki pazarlık usulünde Kanun tarafından idarelere en az üç istekliyi ihaleye davet etme konusunda İdareye hak / görev tanınmıştır. Yani belirli şirketlerle görüşülerek ihaleye davet edilmesi ya da belirli şirketlerin ihaleye davet edilmemesi doğrudan bir fesat olarak yorumlanamaz.

 

suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 235. Maddesinde, muhtelif şekillerde hileli davranışlarda bulunma, gizli bilgilere ulaşmayı sağlama, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ihaleye katılımı engelleme ve son olarak isteklilerin aralarında gizli anlaşma yapması şeklinde dört farklı fesat karıştırma halinden bahsedilmiştir. Söz konusu dört durum birbirinden tümüyle farklı olduğundan ayrı ayrı makalelerde incelenecektir.