Programa konuşmacı olarak Tarihçi Yazar Salim Dağ katılırken, Vali Yardımcısı Mustafa Ünaldı, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Kaya, İl Müftüsü Yakup Öztürk, Nevşehir Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzman Dr. Muhammet Çömçe, İlçe Müftüleri, Milli Eğitim Şube Müdürleri Mustafa Ece ve Fazıl Parlak, Vatan Şehitleri ve Gazileri Dernek Başkanı Ramazan Çiftçi, Din görevlileri, Kur’an Kursu Öğreticileri, Öğretmenler ve çok sayıda bay, bayan vatandaşlar katıldı.
Sunuculuğunu Lale Camii İmam-Hatibi Zafer Bakum’un yaptığı program İstiklal Marşı’nın okunuşu ve Fatih 1 Camii İmam-Hatibi Hafız Mustafa Toprak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başladı.
Konferansta açılış konuşması yapan İl Müftüsü Yakup Öztürk; “İnsanların olduğu gibi Milletlerin de hafızası vardır ve unutmamaları için gereken acı tatlı hatıraları vardır.
Millet olarak bizim de unutmamamız gereken, unutturmamamız gereken Tarihe altın harflerle yazılmış nice kahramanlıklarımız vardır.
Bunlardan biri de hiç şüphesiz Çanakkale Zaferi’dir.
Çanakkale Zaferi;
Mazlumun Zalime,
Mağdurun Mağrura,
Mananın Maddeye Zaferidir.
Çanakkale Zaferi, İmanın küfrü boğduğu,
Milletin bağrından nice Kahramanların doğduğu,
Kazma ve küreklerin, top ve tüfeklere galip geldiği eşine az rastlanır bir Destandır” dedi.
Programa konuşmacı olarak katılan Tarihçi Yazar Salim Dağ; “Nevşehir’in çok duyarlı ve değerli hanımları ve beyefendileri sizlere Çanakkale’ den Aziz Şehit atalarınızın selamlarını getirdim” dedi ve “Biz bu programları özellikle aziz şehitlerimizle barışmak ve buluşmak için tertip ediyoruz” diye konuştu.
Çanakkale Savaşı’nın nasıl kazanıldığının gerçekten düşünülmesi ve yorumlanması gereken bir hadise olduğunu ifade eden Dağ şöyle konuştu; “Karşı düşman elindeki her türlü maddi imkana rağmen hiçbir imkanı olmayan Anadolu erkek çocuklarının bu savaşı nasıl kazandıklarını en iyi bilen Mustafa Kemal: ‘Bilinler Kur’an-ı Kerim okuyordu, bilmeyenler Kelime-i Şehadet getiriyordu. 3 dakika sonra öleceğini biliyordu ama sarsılma yok, korku, yok endişe yok. İnanın bana, bu muharebeyi kazandıran bu yüksek ruhtu’ diyor. Bilmiyorum bundan daha güzel nasıl özetlenebilirdi, Çanakkale harbinde dini inançların, Kur’an ve Kelime-i Şehadet’ in öne çıktığını, topla, tüfekle bunu başarmadık; zaten yoktu. Bu yönden Çanakkale Savaşı, bütün savaşlara benzemeyen değişik bir savaştır. O inananların, güvenenlerin, bayrak, vatan, toprak, ezan ve Kur’an için yaptığı ve başardığı bir savaştır.
Salondaki eğitimcilere seslenen Dağ; “Çocuklarımız Çanakkale’yi sadece bir savaş olarak görmemeli. Çanakkale, bir var oluş mücadelesinin yansıması olarak bilinmelidir” dedi.
Salim Dağ sunumuna kahramanlık hikâyeleri ile devam etti. Bütün arkadaşlarının şehit olduğu bataryada 276 kg’lık top mermisini tek başına taşıyarak düşman donanmasının en büyük zırhlı gemilerinden biri olan ‘Ocean’ adlı savaş gemisini, tek vuruşta batıran meşhur kahraman Onbaşı Koca Seyit’in savaştan sonraki zorlu yaşamına ait hatıralarını, geçtiğimiz yıllarda vefat eden kızı Ayşe teyzeden bizzat dinlediğini aktaran Salim Dağ, Seyit Onbaşı ömrü boyunca karşılaştığı onca zorluğa rağmen, asla yaptığı kahramanlıkla övünmemiştir. Bu davranış ancak Türk milletine mahsus bir alicenaplıktır. Bunu başkalarında görmek mümkün değildir” dedi.
Çanakkale Savaşı’nın ruhlarda yaşatılması gerektiğini savunan Dağ, Çanakkale Savaşı’nda her bir Türk askerinin ayrı ayrı kahramanlıklar yazdığını belirterek, “ 18 Mart Çanakkale Zaferi dünyanın şahit olduğu en büyük hadiselerden biridir. Bu bir ölüm kalım mücadelesiydi. Bir milletin onca millete karşı gösterdiği bu amansız mücadele, mazlum ülkelere de güç ve umut vermiştir. Çanakkale Boğazı’nın geçilmezliğini bütün dünyaya haykıran Çanakkale Savaşları’nda 250 binin üzerinde askerimiz şehitlik mertebesine yükselmiştir. Bizim şehitlerimizin sayısı miktarınca düşman askerleri de hayatlarının baharında ruhlarını Çanakkale sırtlarında bırakmıştır” diye konuştu.
Konferans sonrası İl Müftüsü Yakup Öztürk, tüm şehitlerimiz için dua yaptı.
Salondaki davetli misafirler konuşmalar ve dua esnasında duygusal anlar yaşadı.
