Kapadokya bölgesinin doğa turizminin dünyadaki ve Türkiye'deki merkezi konumunda olduğunu ifade eden Ceylan, "Buradaki turizmcilerimiz, sektörün içindeki yatırımcılarımız, yerel yönetimlerimiz bölgenin turizm aktivitelerinin çeşitlendirilmesi için gayret sarf ediyor. Bölgemizdeki konaklama gün sayısını arttırmak için çalışıyoruz" diye konuştu.

Bölgeye gelen turistlerin geceleme sürelerinin bölge potansiyeli açısından düşük olduğuna dikkati çeken Ceylan, bu sürenin uzatılabilmesi için kültür turizmi ile doğa turizminin birlikte yürütülmesi gerektiğini, hazırlanan master planı ile yapılan mevcut çalışmaların daha da planlı hale getirileceğini kaydetti.


Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akıncıoğlu da, dünyada doğa turizminin oldukça gelişim kazandığını deniz, güneş, kum turizmi olarak adlandırılan sahil turizminin payının her yıl yüzde 2 büyüme gerçekleştirirken, doğa ve kültür turizminde ise yüzde 15'e yakın gelişme kaydedildiğini söyledi.

 Özellikle son yıllarda doğa ve kültür turizmiyle birlikte gastronomi turizminin de gelişim kaydettiğini vurgulayan Akıncıoğlu, şöyle devam etti:

"Yerli ve yabancı turist gezmek için gittiği yerde temel olarak 5 faktöre dikkat eder. Gittiği bölgenin tarihi, turistik yerlerini görmek ister. Öte yandan yöresel olarak tadabileceği lezzetleri arar. Bu lezzetleri memleketindeki dostlarına da götürmek ister. Bu dünyanın her yerinde aynıdır. Ama ülkemizde hala yöresel lezzetlerini tanıtamamış bir çok ilimiz var. Bu zenginliklerimizi ortaya çıkarmalıyız."

Konuşmaların ardından Orman ve Su İşleri Şube Müdürü Erol Aksoy kent için hazırlanan master planının sunumunu gerçekleştirdi.