"Değerli basın mensupları, hepimizin bildiği gibi, Nevşehir’imizin malum kamu sendikası, bu günlerde üyelerine bir takım SMS’ler yollamaktadır" diyerek sözlerine başlayan Çetin bu konu hakkında duygu ve düşüncelerini şu şekilde ifade etti;

Hepimizin bildiği gibi, Nevşehir’imizin malum kamu sendikası, bu günlerde üyelerine bir takım SMS’ler yollamaktadır. Bu yolla, güya başarılı işler yaptığını, güya, her istediğini idareye söyleyerek yaptırmakta olduğunu, dolayısıyla ‘tek’ olduğunu, ‘vazgeçilmez’ olduğunu çevreye yaymaya çalışıyor görüntüsü vermektedir. Bu malum sendikanın, en son göndermiş olduğu SMS’lerde; sağlık çalışanlarının mesailerine ilişkin bir adaletsizliği ve bu yöndeki bir haksız uygulamayı sona erdirmiş olduğunu iddia ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız.

 Ancak, Türk Sağlık Sen Nevşehir Şubemizin ilgili çalışma gruplarının yaptığı inceleme ve araştırmada; malum sendikanın söz konusu iddiasının, doğru olmadığı, kamu personelini yanıltmaya ve yanlış yönlendirmeye matuf bir uygulama olduğu anlaşılmıştır. Söz konusu sözde iddiası ile bu malum sendika, ‘’dostlar alış verişte görsün’’ dercesine, sanki personelin hakkını koruyormuş gibi yaparak, üye yapmış olduğu kamu personeline şirin gözükmek ve kitle halinde gerçekleşmesi yakın olan istifalarını engellemeye çalışmak amacında olduğu anlaşılmaktadır.

 Oysa ki malum sendikanın yönetiminde bulunan değerli kardeşlerimiz de çok iyi bilmektedirler ki; Sağlık Bakanlığı’nın 2014/1 sayılı Genelgesi, sağlık personeline karşı yürütülmekte olan haksız uygulamaları gidermekten çok uzak bir noktadadır. Tüm sağlık çalışanlarını kapsamamaktadır ve uygulamadaki bu yönde gerçekleşmiş olan haksızlıkları sonlandırmamaktadır.

 O malum sendikanın değerli yöneticileri yine çok iyi bildikleri gibi, sağlık personelinin öğle yemeği tatiline ilişkin olarak idarece gerçekleştirilmekte olan haksız uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla hiçbir çaba içerisinde olmamışlardır. Bu konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’nın 2010/55 ve 2010/65 sayılı genelgelerini hukuk çizgisine çekmek amacıyla çeşitli davalar açtığımızda, görüşmeler ve eylemler yaptığımızda, malum sendikanın yöneticileri, hiç de şık olmayan yöntemlerle, Türk Sağlık Sen camiasıyla dalga geçmeye ve küçümsemeye çalışmışlardır. Çabamızı ve gayretimizi görmezden gelmeye çalışmışlar ve kamu personeli üzerinde uygulamaya çalıştıkları karartma ve baskı sayesinde, başarımızın öğrenilmesini engellemeye çalışmışlardır.       

 ‘’Adaletsizlik’’ ve ‘’haksız uygulamaları’’ yapmakta olan, idarenin sorumlularını tespit etmelidirler. Başka yapılan haksızlıklar ve hukuksuz uygulamalar var mıdır diye çevrelerine bir bakmalıdırlar. Görev aldıkları sendikanın bir bütün olarak hangi haksız uygulamaların bir parçası haline gelmiş olduğunu, hangi siyasi projelere hizmet eder hale getirilmiş olduğunu düşünmelidirler.

 Dolayısıyla; o malum sendikanın, son 11 yıldır, Türkiye ülkesinin bölünmesini ve milli birliğinin çözülmesini sağlayanlarla aynı yollarda yürümekte iken, burada, Nevşehir’de kamu personelinin hakkını, hukukunu düşünüyormuş gibi yaparak, ‘’öğle yemeği tatilinizi ben sağladım’’ şeklinde kamu personeline SMS yollamasını samimi bulmadığımızı belirtiyoruz.

Türkiye ülkesinin bütün varlığını, topraklarını, fabrikalarını, yer altı ve yer üstü zenginliklerini haçlı emperyalizmine teslim
edenlerle aynı yolda yürüyenlerin, burada, Nevşehir’de, sadece geçim derdinde olan ve vatanına, milletine hizmet etmek isteyen kamu personeline SMS göndererek, ‘’öğle yemeği tatilinizi ben sağladım’’ demesini doğru bulmadığımızı belirtiyoruz. Bu uygulamalarının bir riya göstergesi olduğuna inandığımızı belirtiyoruz.
 
 Burada, Nevşehir’de, son 11 yıldır sağlık sistemi çökertilirken, çeşitli hastaneler yıkılırken, kapatılırken, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi gibi annelerimizin ve çocuklarımızın bekasını sağlayacak olan sağlık kuruluşlarımız imha edilirken sesiz kalanların, hatta alkış tutanların, hala sendikacılık yapıyormuş gibi kamu personeline SMS yolmasını yanlış bulduğumuzu belirtiyoruz.

Yine burada Nevşehir’de, Türk Sağlık Sen üyelerine her türlü hakareti, aşağılamayı ve ötelemeyi yaparak, kamu personeli arasında derin uçurumlar açanların, sureta, haktan, hukuktan, adaletten bahsetmesini bir kurnazlık olarak gördüğümüzü belirtmek istiyoruz.

Sonuç olarak, sağlık personelinin öğle yemeği tatiline ilişkin olarak; Sağlık Bakanlığı’nın 2010/55 ve 2010/65 sayılı genelgelerinin iptali için açmış olduğumuz davaların Danıştay’da devam ettiğinin bilinmesini belirterek açıklamamızı tamamlıyoruz."