Tarihimizin en önemli dönüm noktası ve milletimizin hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölmez bir abidesi olarak tarihteki yerini alan 30 Ağustos Zaferi, aynı zamanda bağımsız yaşamak isteyen birçok ulusa da yol göstermiştir.
30 Ağustos Zaferi, savaş meydanlarında kazanılan askeri zaferin ötesinde tarihi şanlı zaferlerle dolu milletimizin bağımsızlığından asla taviz vermeyeceğini gösteren ve kurtuluş mücadelesi veren diğer ulusları cesaretlendirerek, mücadele etmelerini sağlayan bir zafer olmuştur. Her aşaması eşsiz vatanseverlik ve kahramanlık destanlarıyla dolu olan milli mücadele sonucunda kazandığımız bağımsızlığı, milletimiz milli birlik ve beraberlik anlayışıyla her zaman koruyacaktır.
Tarihi üstün başarılarla dolu Türk milletinin iftihar abidesi olan 30 Ağustos Zaferi, milli değerlerini ve birliğini muhafaza eden bir milletin en zor şartlarda bile esaret altına alınamayacağının tarihsel ispatıdır.
Bu büyük zaferin ardından geçen süreç içinde tüm milletçe el ve gönül birliği ile kurup geliştirdiğimiz Türkiye Cumhuriyeti, bugünkü demokratik ve dinamik yapısıyla dünyada seçkin ve saygın bir konuma sahiptir.
Atalarımızdan emanet aldığımız bu güzel vatanımızı, ay yıldızlı şanlı bayrağımız ile her geçen gün daha da güçlenen çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni onurla korumanın yolu, milletçe kenetlenmekten, birlik ve beraberlik içerisinde olmaktan geçmektedir.
Bu düşüncelerle başta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kanları ile bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi, rahmet, minnet ve şükranla anıyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tüm mensuplarının ve Aziz Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyorum.
