Işid Yetmedi Bir de Vehhabi Fetvacı Çıktı...
         Müslüman’ın Müslümana verdiği zararı gayri Müslim yapmadı. Kelle kesen Müslüman görünümlü caniler, dünyaya naklen yayın yaptı İslamiyet adına, cihat adına. Dünya izledi biz utandık. Anlat anlatabilirsen bunların gerçek Müslüman olmadığını.
    Şimdilerde de bir sapık çıkmış İslam kisvesi altında “aç kalırsanız karınızı yiyebilirsiniz” diye fetva veriyor.  
   Ne diyeyim Allah’ından bul.
   Şimdi uğraş dur dünyaya ki İslam’da böyle bir şey yok bunlar sapkınlıktır diye.
   Bu herif vehhabi. Aslında bu adamın mensubu bulunduğu Vehhabiliği tanımadan ne dediğini anlamak zor. İşte Vahabiliğin özeti.
           Vehhabiliği kuran, Mehmed bin Abdülvehhabdır. İngiliz casuslarından, Hempher’in tuzağına düşerek, İngilizlerin (İslamiyet’i imha) etmek çalışmalarına alet olmuş bir kişidir. Bu adamla ilgili geniş bilgiyi “İngiliz casusun itirafları” adlı kitaptan öğrenebilirsiniz.

     Abdülvehhab, eline geçirdiği, ibni Teymiye’nin Ehl-i sünnete uymayan kitaplarını okumuş, (Şeyh-i necdi) diye meşhur olmuştu. Düşünceleri, İngiliz paraları ve İngiliz silahları karşılığında, köylüler ve Deriyye ahalisi ile reisleri Muhammed bin Süud tarafından desteklendi. Sapık din adamı ibni Teymiye’nin fikirleri ile Hempher’in yalanlarının karışımına Vehhabilik denir.

   Aslında, Mehmed’in babası Abdülvehhab, iyi bir Müslüman idi. Bu ve Medine’deki âlimler, Abdülvehhab oğlunun sözlerinden, yeni bir yol tutacağını anlamış, herkese, bununla konuşmamasını nasihat etmişlerdi. Fakat, Abdülvehhab oğlu, 1738 senesinde Vehhabiliği ilan etti. İngilizlerin siyasi ve askeri yardımları ile, Arabistan’a yayıldı.

Vehhabilere inanan Deriyye hakimi Abdülaziz bin Muhammed bin Süud ilk olarak 1791 senesinde, Mekke emiri şerif Galib efendi ile harp etti. Daha önce, vehhabiliği gizlice yaymışlardı. Sayısız Müslümanları öldürüp, kadınlarını, çocuklarını ve mallarını almışlar ve işkence etmişlerdi.
Yeni bir din kurmak için, önce Medine’de, sonra Şam’da, Hanbeli âlimlerinden okudu. Necd şehrinden dönünce köylüler için küçük din kitapları yazdı. Bu kitaplara, İngiliz casusundan öğrendiklerini ve Mutezile ve başka bid’at fırkalarından aldığı bozuk düşünceleri de karıştırdı. Köylülerin çoğu buna tâbi oldular. İslamiyet’i içerden yıkmak için, İngiltere’de kurulmuş olan (Sömürgeler Bakanlığı), bu hâli, Necd şeyhi olan (Muhammed bin Süud)a bildirdi. Çok para vererek ve siyasi, askeri yardımlar vaat ederek, Abdülvehhab oğlu ile işbirliği yapmasını temin etti. Arabistan’da hasebe ve nesebe çok ehemmiyet verirlerdi. Kendisi ise, cahil olduğundan, Abdülvehhab oğlu Vehhabilik adını verdiği bu sapık inancı yaymak için, Muhammed bin Süudu maşa olarak kullandı. Kendisine (Kadı), Muhammed bin Süuda (Hakim) ismini taktı. Kendilerinden sonra da, çocuklarının bu makama geçmelerini temin eden bir anayasa yaptırdı.
    Vehhbilik konusu çok uzun, detaylı ve bana ayrılan sayfaya sığmayacak kadar geniş bu nedenle uzatmak istemiyorum. 
   Abdülvehhab’ın yaptığı en önemli tahribatsa bizzat Kuran-ı Kerimin kendisi üzerinde olmuştur. Özellikle birçok ayeti kendi çıkar ve düşüncesi doğrultusunda kullanarak özellikle cahil Müslümanları etkilemeyi de başarmıştır.
   Hadi diyelim eski dönemlerde mektep medrese yok halk duyduğuna inanıyor, şimdilerde neyi hortlatmanın peşinde bu insanlar anlamıyorum ki.
  Hadi adam çıktı fetvayı verdi de yayınlayan nasıl yayınlıyor, inanan nasıl inanıyor.
  Dedim ya bunların İslamiyet’e verdiği zararı kimse vermedi.