Kişi

Yani o,
Tam kendisi,
O adam,
İnsan…
***
Bazen ağlayan,
Bazen gülen,
Bazen merhametli bir melek,
Bazen kan içen bir canavar…
Bazen elinde avucunda ne varsa dağıtan,
Bazen de hep benim olsun diyen,
Bir türlü doymayan, açgözlü mahluk…
***
Hep anlatır, vaaz eder…
Panellerde, meydanlarda, izbelerde,
Dağlarda, ovalarda, bir kişiyi bulsa, bir söz söyler,
Çarşıda, pazarda, anlatır da anlatır…
Yazar , çizer…
İçinde bir ateş, bir köz vardır…
Yangın vardır ki, ummana haykırsın.
Fezaya göndersin, içindeki aşkını,
“Dünyadaki sıcaklıkların, aşkın ateşinden olduğunu” ispat için…
Mevlana’yı doğrulamak için…
İyiyi, doğruyu, güzeli, hakkı ve adaleti,
Asumane inleyerek…
“Hakkı söyleyen” bir kul olmak,
Belki de toplumu kurtarmak için…
***
O bir eşrefi mahluk idi,
En üstün varlık…
Sözünde duran,
“Emir olunduğu gibi dosdoğru ol”an…
Asla esfele safilinde olması istenmeyen…
***
O , Yüceler, Yücesi, ulular ulusu, Yaratan(cc) buyurdu.
“Beni bilen, bana ibadet eden,
Beni seven, bana aşık olan,
Kul yaratacağım.”
Ruhundan üfürdü…
Ruhlar yarattı.
Anlaşma yaptı “Gal-u Bela”da…
“Ben Yaratanınız mıyım?”
Ruhlar: “Bela” dediler,
Yani Evet…
İşte bu akitin sonucudur ki,
Bütün ruhlar (Mümin, Münafık ve kafir),
Hep , iyiyi, doğruyu, güzeli ve hakkı arar oldu.
Yani kul olmayı, aktine bağlı kalmayı istedi…
“Yasaklarından sakınacağım!
Emrini tutacağım!
Kul hakkını yemeyeceğim!” dedi.
***
Alemlerin Rabbi, topraktan kişiyi yarattı.
Nefis verdi.
İçine bu canavarı öyle yerleştirildi ki,
Gözü, “Hep benim olsun,
Her şey benim olsun, “ dedi.
Makam, mevki, kadın, para,
Mal, mülk, madde, dünya. içine yetmez oldu...
Dünyadaki, kavgalar, savaşlar,
Haksızlıklar, zulümler hep nefis içindir.
Bu nefis denen alçak, şeytanla işbirliği yapar.
Ne dalavereler, ne şeytanlıklar, çevirirler.
İnsanoğlunu ne belalara sokarlar.
Bunlar kişiye içki, içirtir.
Zina ettirir.
Faiz aldırır.
Kumar oynatır,
Kıyısından köşesinden kul hakkını öyle yedirir ki,
Haberi bile olmaz.
***
Beyini, yani iradeyi,
Korteksi, şuuru öyle yaratı ki, Rab…
“Ne halin varsa gör?” dedi.
Yaptığından sorumlusun…
Ama yine de acıdı bize, O Rahman(cc)…
Kitaplar gönderdi.
Elçiler gönderdi.
Doğru yolu gösterdi.
***
Heyhat ki, yandım! Ben yandım!
Şeytanın elinden,
Nefsim elinden!..
***
“Ey! Din günün sahibi!
Beni doğru yola ilet!
Sapıttıklarının yoluna değil…”
O eşsiz, o dosdoğru,
Senin Kuran’ını yaşayan Elçinin,
O kişin(Ona selam olsun)( ,
Ehli sünnetin yolundan ayırma! (Amin).