FİB Haber olarak ekstrem (aşırı) yağmurların olumsuzluklarına karşı, 4 yıl önce gündeme getirdiğimiz “Sünger Şehirler” konusu, bugün bilim insanları ve ilgililer tarafından gündem oldu.

21. yüzyılda, küresel iklim düzeni bozulmuş / mevsimler birbirine karışmış / hortumlar her yerde görülebilir olmuştur. Bu olumsuzluklardan birisi de yağmur rejiminin uç noktalara ulaşmış olmasıdır. Küresel dengesizlik kimi zaman bir aylık yağışın çok daha kısa bir zaman diliminde yağmasına ve maalesef can / mal kayıplarına sebep olabilmektedir. Hem bu aşırı yağışların tolere edilmesi hem de su rezervine destek olması için yağmur sularının vahşi akışına engel olunarak kontrollü blokelenmesi gerekmektedir. Çünkü Ülkemiz hem su sıkıntısı ile hem de aşırı yağışların yıkıcı etkileri ile karşı karşıyadır.  Yerleşim yerlerinde sel sularının doğal güzergahları cadde ve sokaklardır; sel suları milyonlarca lira harcanarak yapılan kaplamaları / asfaltlamaları ve alt yapılarını kullanılamaz hale getirebilmektedir. Bu bağlamda, yağmur sularından sel oluşmadan, teknolojik yöntemlerle dizginlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlayan uygulamalardan biri de sünger şehir yapılanmasıdır.

Doğru tasarlanmış bir sünger şehir; sellerin sıklığını ve şiddetini azaltarak, hem can ve mal kayıplarına engel olacak hem de her türlü altyapının bozulmasına müsaade etmeyecektir. Ayrıca su rezervinin ve kalitesinin artmasını sağlayacaktır. Bölgesel yeşil alan projeleri de, yaşam / hava / çevre kalitesini artıracaktır.

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tarafından 23 Haziran 2017 tarihli ve 30105 sayılı Resmî Gazete’de “Yağmursuyu Toplama, Depolama ve Deşarj Sistemleri Hakkında Yönetmelik” yayımlanmıştır. Yönetmelik; yağmursuyu toplama, depolama ve deşarj sistemlerinin planlanmasına, tasarımına, projelendirilmesine, yapımına ve işletilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemiştir.

Kaynak: https://www.fibhaber.com/sunger-sehirler-ve-trafik-guvenligi  (22.08.2019)

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi kapsamında kabul edilen sürdürülebilir kalkınma amaçlarından biri de; şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirmektir. Bu itibarla değişen küresel su gündemi, su yönetiminde paradigma değişikliklerini zorunlu kılarken, yeni yönetim anlayışlarını ve kavramları beraberinde getirmiştir. Şehirlerde son yıllarda gri altyapı ile su yönetimi stratejisinden doğa tabanlı bir su yönetimini beraberinde getiren yeşil altyapıya geçiş kaçınılmaz olmuştur. Bu kapsamda dünyada pek çok ülke kendi stratejilerini geliştirmektedir. Artan sel felaketleri ile baş edebilmek için … sunulan Sünger Şehirler felsefesine göre su, şehirlerden kanallar, barajlar ve mazgallarla koparılmaz ve şehre entegre edilerek, şehir tarafından absorbe edilir. Sünger şehir kavramı, şehirlerde yüzey akışına geçen suların yönetiminde suyun akışını, miktarını, kalitesini, biyoçeşitliliği ve estetik bir çevre oluşturmayı gözeten yaklaşımların bütününü ifade eder. Vaka incelemeleri sonucu kentsel ölçekte sürdürülebilir bir drenaj sistemi kurmak, bir diğer değişle sünger şehirler oluşturarak, erken aşamada dahil olmak, suyu kaynağında yönetmek, yüzey suyunu bir kaynak olarak görmek, kaynakta kontrol etmek, yüzeysel akışı azaltmak ve sürdürülebilir kentsel drenaj sistemi zinciri kurmak şeklinde listelenebilir.

Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/pub/itucis/issue/70227/1086932  (30.11.2022)

Aşırı yağmurların daha sık görülmeye başlandığı günümüzde, sünger şehir oluşumu, profesyonel bir ekip ile hazırlanacak yeni şehir planlamalarında / dönemsel stratejik programlarda kendine ön sıralarda yer bulmalıdır. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimize, daha sürdürülebilir bir dünya bırakmak tüm büyüklerin sorumluluğundadır.