Nevşehir Hasan Dede Türbesi’nin hemen yanı başında bulunan kabirlerden birisi adını sıkça duyduğumuz Demir Hafız Hocaefendi’ye ait.

Demir Hoca Efendi (d.1870 / ö.1952)

Nevşehir'de yaşamış velilerdendir. Adı Mustafa, babasının adı Ahmed'dir. Nevşehir'in Karasoku mahallesinde 1870 (H.1287) senesinde dünyaya gelmiştir. Halk ara­sında Demir Hafız veya Demir Hoca olarak meşhur olmuştur. Tahsilini mem­leketinde tamamladı. Tahsil çağı gelince Köse Vâiz Medresesi’nde ilim öğrenmeye başladı. Hacı Hamdi Efendi'den icazetini aldı.

Demir Hoca, ilim tahsilini tamamladıktan sonra manifaturacılık yaparken, Nevşehir Tavukçu Camii ve diğer camilerinde imamlık ve hatiplik yaptı. Bir süre sonra ticareti tamamen bırakıp insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmeye çalıştı. Kendisi için tutulan han odalarında talebe yetiştirdi.

Aksaray'dan ziyaretine gelen bazı talebeleri; "Keşke gelirken kavun getirseydik iyi olurdu." diye aralarında konuştular. Demir Hoca'nın yanına geldiklerinde, Hoca Efendi evdekilere; "Misafirlerimize karpuz getirin de ikram edelim. Kavun olacağına karpuz olsun." dedi.

Bir ara Konya'ya giden Demir Hoca, burada bir ay boyunca vaaz ve ders verdi. Ramazanın sonunda Demir Hoca'ya bir miktar para verdiler. O bunu kabul etmedi. Paranın az olduğunu sanarak iki katına çıkardılar. Yine kabul etmeyip; "Ben ilmi parayla satmam." buyurdu.

Uçhisarlı emekli müftü Ali Efendi bir gece rüyasında, Demir Hoca'yı Peygamber Efendimizin bahçesine girmiş, ağaçtan bir nar koparmak isterken gördü. Bahçenin bekçisi ona; "Burada nar hissen var. Narı alman için biraz daha beklemen lâzım." dedi.

Demir Hoca'nın huzurunda rüyasını anlatınca, talebelerinden biri; "Ahirete yolculuk var." diye tabir etti. Orada bulunan arkadaşlarının; "Bunu nasıl söylersin?" demeleri üzerine, Demir Hoca; "Dokunmayın! Hacı doğru tabir etti." dedi.

Bu hâdiseden bir süre sonra Demir Hoca'yı köylerine vaaz için götürmeye gelen köylülere; "Sizlerle gitmeye izin yok. Ancak Nar Köyü’ne gitmeye izin var." diyerek onlarla helalleşti. Daha sonra Nar Köyü’ne gitti. Buradaki camide bir müddet vaaz verdi.

Vefatından önceki ise yanında bulunanlara; "Eğer vefat ederken şuurunuz yerinde olursa, Peygamber Efendimizin son nefesinde okuduğu duayı okursunuz." dedi.

Bu halde iken 1952 (H.1372) senesinde Nar’da vefat etti. Cenazesi Nevşehir'e getirilerek Kurşunlu Camii’nde kalabalık bir cemaatle namazı kılındı. Kabri Nevşehir’de Hasan Emmi Türbesi’nin yanında bulunuyor.

Nevşehirli Demir Hafız Hoca'nın cenaze töreninden ilk kez...

Nevşehirli Demir Hafız Hoca Efendi'nin yaklaşık 73 yıl öncesine ait Kurşunlu camiide ki cenaze töreninden ilk kez göreceğiniz görüntü Ali Rıza Kır arşivinden. Görüntüde Kurşunlu cami avlusunda mahşeri bir kalabalık var. Öyleki Nevşehirli vatandaşlarımız camiiyi çevreleyen duvarlarının ve demir pencerelerin üzerine çıkmışlar. Avlunun bahçe kısmına bakan kesimde ise çocuklar muhtemelen o dönem Kur'an kursu talebeleri yer alıyor. Kalabalığın ucu bucağı gözükmezken, saf tutan Nevşehirli vatandaşların kıyafetleri de o döneme dair önemli ipuçları veriyor. Yine kışlık kıyafetlerden de soğuk bir mevsimin habercisi.

Nevşehirli Demir Hafız Hoca'nın cenaze töreninden...

Nevsehirli Demir Hafiz Hoca Efendi 5825F

Nevşehrimizin yetiştirdiği değerlerden Demir Hafız hocanın 1952 yılında ki cenaze Namazı hatırası... İmam merhum Saatçi Hoca efendi...

İlk sırada beşinci çocuk, Ali İhsan Menevşe, 7ci ve 8nci arasında arka sıradaki çocuk Yılmaz Küçükece, ilk sırada 3 cü Refik isimli arkadaş...

NEVŞEHİR'E HİZMET ETMİŞ GÜZİDE İNSANLAR. "ALLAH RAHMET EYLESİN"
Nevşehir İmamlarından (Saatçi Hoca) İbrahim Kozan ( 1881 - 1964 ) , Hüvelbaki Kıratlı Hoca Hacı Hafız Ahmet Efendi (1881 - 1947 ) Demir Hoca, H.Hazım Derin (1885 - 1973) ve Merhum Cennetlik Hoca Seyit Mehmet şuan Hasan Dede türbesi bahçesinde mezarları bulunmaktadır.

Ruhunu El Fatiha

Nevsehirin Velileri Demir Hafiz H16907