Türkiye’nin en önemli turistik merkezlerinden Kapadokya bölgesinde yerli ve yabancı turistlerin gezip görmesi tavsiye edilen önemli turistik mekanlar var.  

Göreme Açık Hava Müzesi 

Müze, M.S. 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatının yaşandığı, görmeye fazlasıyla değer bir kaya yerleşim yerlerinden bir tanesi. Kiliseler, şapeller, ve yemekhaneler derken hemen her kayanın içinde karşınıza çıkan tarihi yapılar sizi kimi zaman girintili çıkıntılı, çoğu zamansa büyüleyici boyutlara taşıyor. Tam da eski zaman temalı filmlerdeki gibi. 

Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi 

Kapadokya Sanat Tarih Müzesi, Kapadokya’ya kültür gezileri yapan kültür dostlarının vazgeçilmez mekanlarının başında geliyor. Çünkü 150 yıllık tarihi konak, Türkiye’de açılan ilk özel el yapımı Bebek Müzesi olarak hizmet veriyor. Kültür Bakanlığı’nın yaptığı değerlendirme sonucunda “Kültür Bakanlığı’na bağlı Özel Müze” statüsünü almış. 

Paşabağ Rahipler Vadisi 

Paşabağ Rahipler Vadisi, Göreme-Avanos yolu üzerinde bulunan Zelve’ye çok yakın. Vadi şapkalı peri bacalarının sıklıkla küçüklü, büyüklü enteresan örneklerini görebileceğiniz ilginç ama bir o kadar güzel bir yer. 

Selime Manastırı 

Bölgede yaşayan Ortodoks inancına sahip insanların Selime Katedralinden ve manastırından çıkacak olan kararlara harfiyen uymaları, bölgedeki din adamalarının burada yetiştirilmesi, kilise içerisinde yapmış oldukları haç işaretli anahtar, bu manastırın geçmişteki önemini ortaya koymaktadır. 

Uçhisar Kalesi 

Uçhisar Kalesi Kapadokya’nın zirvesi, en güzel manzaraya sahip noktalarından bir tanesi. Kale Bin yıldan fazla süre boyunca kullanılmış. Hatta 1950’li yıllara kadar insanlar kale içine oyulmuş odalarda yaşarmış. Bölgeye çok hakim bir noktada bulunduğu için stratejik açıdan önemi büyük. Kalenin tünellerle bölgenin değişik noktalarına bağlandığı da söylenir ama bu tünellerle ilgili henüz herhangi bir ize rastlanmamış. 

Gomeda Vadisi 

Vadi, Ürgüp’e 5 km uzaklıktaki Mustafapaşa’dan başlar. Vadinin başlangıcında, gözümüze Gomeda Harabeleri çarpar. Fazla peri bacası olmadığı için Kapadokya’da bulunan diğer vadilere nazaran ziyaretçi sayısı az olsa da muhteşem doğal güzelliklerinin yanı sıra ucu bucağı olmayan nereye çıktığı bilinmeyen tüneller ve karanlık mağaralarla dolu bir vadi olması yönüyle de esrarengiz bir vadidir. 

Güvercinlik Vadisi 

4100 metre uzunluğunda ve Kapadokya’nın en uzun vadilerinden biri olan vadidir. Vadinin Batı tarafında, Uçhisar Kalesi bulunuyor.. Vadiye adını veren güvercinlikler ise, vadinin doğu tarafında bulunuyor. 

Vadinin tabanında yürüyüş sırasında terk edilmiş olan güvercinlikler, yüzyıllardır güvercinlere ev sahipliği yapmış. Üzüm bağlarında ve bahçelerinde toprağın verimini arttırmak için güvercin gübresi kullanılmasının yanı sıra güvercin yumurtaları da freskler için harç malzemesi olarak kullanılması vadisi önemli yapan etmelerin başında geliyor. 

Derinkuyu yeraltı şehri 

Kapadokya’nın 36 yeraltı şehri arasında en büyük yeraltı şehri olan Derinkuyu yeraltı şehri 1963 yılında tesadüfen bulunmuş ve 1967 yılında turizme açılmış olup, 8 katlıdır. Yeraltı’nda yakın zamana kadar faal olan dünyanın en eski akıl hastanesi bulunuyor. 

Dervent Vadisi 

Devrent Vadisi çok farklı peri bacası oluşumlarının gözlenebildiği özel bir vadi. Hatırlayalım çoğumuzun Coğrafya kitabında bir görsel vardı: Oturan bir deve. İşte vadide o deveyi görebilirsiniz. Dervent vadisi çok farklı bir vadi. O kadar özel ki peri bacalarının şekillerinin bazı canlılara benzetilmesi nedeniyle Hayal Vadisi (Imaginary Valley) olarak da bilinir. 

Vaftizci Yahya Kilisesi 

Bölgenin en eski ve en görkemli kiliselerden biri olan 964 – 965 yıllarında yapıldığı tahmin edilen kilisenin ön cephesi erozyon nedeniyle yıkılmış durumdadır. Kaya içine oyulmuş girişin arkasında Vaftizci Yahya’ya adanmış üçlü bir bazilika bulunur. 

Avanos Chez Galip 

Avanos’u muhakkak çeşitli şekillerde duymuşsunuzdur. Belde’nin tam ortasında Kızılırmak geçiyor. Çanak-Çömlekleri ile ünlü olan Avanos’ta en ilginç sergilerden bir tanesi de ”Saç Koleksiyonu” Chez Galip’in oyma mağarasında yaptığı çömlekleri incelebilir ve sizde yapabilirsiniz. Ama saç koleksiyonunu muhakkak görün. Belki bir tanede siz bırakırsınız. 

El Nazar Kilisesi 

El Nazar vadisinde yer alan şapel, Orta Bizans Devri’nin karakteristiği olan olan bir plan şemasına sahip. Duvarlarında İncil’den alınma konulara sahip zengin freskler bulunuyor. Peri bacasının içine oyulmuş El Nazar Kilisesi, 10. yüzyılın sonuna tarihleniyor. Ayrıca Aynalı Kilise diye bilinen yapının duvarları geometrik örneklere sahip fresklerle kaplı durumda. 

Ihlara Vadisi 

Kapadokya geziniz sırasında sizi en çok büyüleyecek duraklardan biri olacak Ihlara Vadisi. Dünyanın 2. büyük kanyonu olan Ihlara Vadisi, 14 km’lik uzunluğa ve yer yer 100 metreyi bulan derinliğe sahip. Doğanın mucizesi olan bu vadi aynı zamanda Hristiyanlığın Anadolu’ya yayıldığı yer olarak biliniyor. Vadide sayısız kilise ve manastır yer alıyor. 

Ürgüp Temenni Tepesi 

Temenni Anıt Mezarı 1288 yılında, Kılıçarslan için yaptırılmıştır. Anıt Mezar Ürgüp‘ün merkezinde yer alan Kadıkalesi’nin en yüksek noktasındadır. Anıt Mezara 700 m. uzunluğundaki tünel kullanılarak ulaşılmaktadır. Şu an bu tünelin ziyaretçilere bir kısmı açık durumdadır. Anıt Mezar, Anadolu’da bir dönem en zengin kütüphane olması ile önemlidir. 

Kızıl Çukur 

Kapadokya bölgesinin merkezinde ve Göreme Açık Hava Müzesi’ne 3 km, Ürgüp’e 5 km, Ortahisar’a 2 km, Çavuşin’e ise yalnızca 1 km mesafede bulunuyor. Bitki örtüsü, doğal kaya oluşumları ve renkleriyle Kızılçukur Vadisi; Kapadokya bölgesinin önemli turizm merkezlerinden biri. Bölgede nadir bulunan kızıl-tüf-kaya oluşumlarının çoğunu içerisinde bulunduran ve güneşin batışıyla iyice kızıla bürünen vadi, gün batımını seyretmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin sık sık ziyaret ettiği eşsiz bir manzara sunuyor. 

Aşk Vadisi 

En uğrak mekanlardan bir tanesi de Aşk Vadisidir. Vadi özellikle yaz aylarında unutulmaz bir düğün isteyen çiftlerin uğrak mekanı. Vadi ayrıca bir yürüyüş parkuru olma özelliği ve ilginç (!) şekillerdeki peri bacası ile dikkat çekiyor.