Aylık Kültür - Mizah Dergisi CF Dergisi son sayısında Yazar ve Şair Mehmet Aycı, Nevşehir AK Parti Milletvekili Aday Adayı Eğitimci - Yazar Ahmet Belada'yı kalemine aldı...

İşte Aycı'nın o yazısı....

                                                       Mehmet Aycı

YÜZÜNDE BİR ŞEHİR

Evet, öyle. Yüzünde bir şehir; gönlü yüzünde yani…

Gönlü kırılırsa yüzü çatlamış bir ayna, kırıkları kesmeyen bir ayna, gönlü burkulursa yüzünde hıçkırıklar, gönlü aydınlanırsa yüzü bir Firdevs seması, gönlü…

Yüzünde yeni bir şehir… Nevşehirli olmasa da bu cümle böyle olurdu.

Konuşmasını bildiği kadar dinlemesini de bilir.

Konuşurken, bütün kelimeler Peygamber sözleriyle dolu bir havuzun sularında çırılçıplak yıkandıktan, ürperdikten, arındıktan sonra şekillenir.

Dinlerken, duyduğu her cümlenin anlamını da o havuza taşır.

Ya da içinde nereye gitse, nerede otursa, hangi yollarda yürüse içinde dalları, yaprakları, meyveleri Peygamber sözlerinden bir ağacın dibinde gölgeleniyormuş gibi bir durulmuşlukla, bir sakinlikle yapar bu eylemlerini…

Kırmaz.

İncitmez.

Kızmaz.

Ağır konuşmaz.

Ağzının milim eğildiği görülmemiştir.

Tecessüsü tevekkülüyle at başıdır.

Cehdinin cihat olduğunu bilir.

Bir solukluk dünya hayatında her anında Rahman Suresi aklındadır.

İlahiyatçılar içerisinde tabiri caizse iyi yontulmuşlardandır. Kitapların, dostların, ibadetlerin, selamın sabahın, yatsının seherin yonttuğu talaşlarda bile bir esenlik olduğu kanısını uyandırır.

Ahmet Belada bu, arkadaşımız.

Mumyalı bir “Belada” hüznü dolaşır gözbebeklerinin imparatorluk coğrafyasında. Son nefesinde, Efendimiz gelmeden önce “eşhedü “demiş bir Hun…

İmam Hatipli ve İlahiyatçı…

İstanbul’da gününü boş geçirmediği, kırk fırın ekmek yediği her halinden bellidir.

Bıyıkları çocukluğunda çok baktığı, karına imrendiği Erciyes’in cemilesidir.

Az yazar, az konuşur, çok okur.

Tarife Yön Veren Simalar adında bir telifi mevcuttur.

Hâlâ “ilk Adım’daki gibi heyecanlıdır.

Yüzünde Hazreti Âdem’den bu yana çan çalındığı vaki değildir.

Böyle biliriz.