Zekeriya Öz Kahraman mı? Firar eden bir Hain mi?

     Türkiye’de değer yargıları ne çabuk değişiyor.  Bir an her şey terse dönüyor.

   Göğüslerini gererek kahraman denilen kişi, firar eden bir haine dönebiliyor. Hain denilen kişi kısa sure sonra kahraman olabiliyor. Ne tuhaf değil mi?

    Bunun en bariz son örneği Zekeriya Öz. Olayları ve değerlendirmeleri hatırlamaya çalışalım. Kimler ne dedi ve ayni kişiler kısa sure sonra ne dedi?

Ergenekon ve balyoz gibi davalar zamanında Zekeriya Öz için ne denildi?

Ak parti ve Hükumet yetkililer:

O bir kahramandır, Heykeli dikilmesi gereken bir kişidir, İtalya’da Gladio’yu yıkan Felice Cassonnin Türkiye örneğidir. Adaleti rahat bırakalım. Yargıya müdahale etmeyelim.…….

Diğerleri ne dedi?

      O yasaları ve yargıyı cemaat ve hükümet karşıtların aleyhinde kullanan kişidir. Yargıya siyasete bulaştıran kişidir. Suçsuz insanları, sahte belgeler ve kumpaslarla yıllar cezaevinde tutan kişidir…………………………..

  17 ve 25 Aralık döneminde Zekeriya Öz için ne denildi?

Ak parti ve Hükümet yetkilileri: 

      O Pennsylvania’dan amir alan bir kişidir. Hükümete karşı darbe yapan bir paralel yapı mensubudur. Yaptığı açıkça bir darbedir. Yargıya siyaset bulaşmıştır. Bu gibi yargıyı kullanan kişileri yetkilerinin alınıp yargılanmaları gerekir…………………..

 Diğerleri ne dedi?

   Yargıyı rahat bırakalım ki işini yapsın.  O bir kahramandır. Yolsuzluklarla mücadele eden büyük bir savcıdır………….

      Ergenekon ve balyoz gibi davalar döneminde göklere çıkarılan, kelimelere sığmayan bir kahraman, 17-25 Aralık olaylarından sonra nerde ise her gün bir yere tayini çıkarılan, her yerde soruşturma açılan, sürekli yargılanması için girişimlerde bulunan hain bir kişi haline geldi.

   Zekeriya Öz şimdi devletin gizli belgeleri ile Türkiye’den firar edip, o gizli belgeleri Merkel’e teslim eden bir vatan haini olan bir firari olarak adlandırılıyor.

    Bu gibi değerlendirmeler sadece bu olayla ilgili değil. Birçok örnek vermek mümkündür. Bir zamanlar Kürt açılım olarak adlandırılan girişimler bugün ne hale geldi? Barış çiğlikleri nasıl oldu da savaş haykırışlarına döndü?

Kriterlerimiz ve değer yargılarımızı iyi koyalım ki her dönem bunlar şekil değiştirmesin.

                                                                   Ali Haydar
                                                                   19.08.2015