Ahmet Cemalettin Çelebi
                                                                       Doç.Dr. Faruk GÜÇLÜ
Ahmet Cemalettin Çelebi, Atatürk’ün Hacıbektaş’a geldiğinde evinde kaldığı, Hacıbektaş dergahı postnişini ve TBMM I .Dönem başkan vekilidir.
1862'de(bazı tarihlerde 1863 de doğduğu da yazılıdır) Hacıbektaş ilçesinde doğdu. Hacı Bektaş Veli'nin soyundan gelen olan Çelebi ailesindendir. Babası Feyzullah, annesi Fatma Kenziye’dir. 18 yaşında postnişin oldu. Yaşının küçük olmasına rağmen babası Feyzullah Çelebi’nin getirttiği özel hocalar ile iyi bir eğitim görmüştür.
1880-1921 yılları arasında Hacıbektaş dergahı postnişini olmuş, TBMM 1. Dönem’e Kırşehir milletvekili olarak seçilmiş, ancak rahatsızlığı nedeniyle kısa bir süre sonra vefat etmiştir.
Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun’a çıkışını izleyen günlerde, Cemalettin Çelebi ile aralarında sıkı bir yakınlık oluşmuştur.. Cemal Kutay, "Kurtuluşun ve Cumhuriyetin Manevi Mimarları" adlı kitabında, Amasya’da Mustafa Kemal’i karşılayan heyetin içinde Cemalettin Çelebi’nin de bulunduğunu yazmaktadır.
Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi sonrasında Ankara’ya geçerken, Mustafa Kemal Paşa Hacıbektaş’a uğrayarak 23 Aralık 1919 günü Cemalettin Çelebi ile başbaşa uzun bir görüşme yapmış ve geceyi evinde geçirmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün (24 Aralık) Hacı Bektaş Veli türbesini ziyaret etmiş ve ardından Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için Ankara'ya yola çıkmıştır.
Ahmet Cemalettin Çelebi, Hacı Bektaş evlatlarından Mürselli(Mürsel Bali) kolundandır. Türkçe ve Osmanlıca dışında Arapça, Farsça biliyordu. Büyük Millet Meclisi I. Dönem (1920 - 1923) Reis Vekili ve Kırşehir Milletvekili'dir. Evli ve 5 çocukludur.
Ahmet Cemalettin Çelebi 1912 yıllarında kaynak kitap niteliğinde "Müdafaa" adlı bir kitap yayınlamıştır. Bu kitapta bazı belge ve bilgiler bulunmaktadır. Hacı Bektaş Veli’nin veliliği ve onun soyundan gelen çelebilerin postnişinlik ve mütevellilik haklarını kapsayan konularda işlenmiştir.“Müdafaa” adlı bu kitabı daha sonra Nejat Birdoğan tarafından inceleme konusu yapılarak yeniden yayınlandı (1994). Bu kitap tarihin bir evresine ışık tutmaktadır.
Ahmet Cemalettin Çelebi 1908 yılında henüz milletvekili olmadan Sultan Reşad’ın daveti üzerine İstanbul’a gitmiştir. Sultan Reşad kendisini protokole uygulanan törenle ve top atışıyla karşılamış ve kendisine çok iltifat ve hürmet göstererek pek çok hatıra ve hediye takdim etmiştir.
Cemalettin Çelebi Efendi, Hacı Bektaş Veli'nin postuna oturan 28. evlattır. Aleviler arasındaki ayrılıkları gidermek için çabalamıştır. Ankara'da 23 nisan 1920'de toplanan Büyük Millet Meclisi I. Dönem'i "Reis Vekilliği"ne seçilmiştir.
.Ahmet Cemalettin Çelebi’nin Postnişin oluşundan on yıl sonra Birinci Dünya Savaşı patlıyor. Cemalettin Çelebi topladığı bir gönüllü birliği ile Doğu Cephesinde savaşa katılıyor. “Mücahidin Alayı” adıyla anılan bu birlik Rusya’nın bütün cephelerde savaşa son vermesi üzerine geri dönüyor. Ahmet Cemalettin Çelebi’nin, Birinci Dünya Savaşı sırasında Talat Paşa ve Enver Paşa ile görüştüğünü bazı tarihçiler ifade etmişlerdir.
Atatürk “Büyük Nutuk da şöyle diyor:
“2 Ocak 1920 günü cemiyetin merkez kurullarına ve Hacıbektaş’ta Çelebi Cemalettin Efendi’ye, Mutki’de Hacı Musa Bey’e ayrıca bir bildirim yaptık. Bu bildirimimizin içindekiler ve yazılış biçimi şöyleydi: Yolculuğumuz sırasında görüp incelediklerimiz bizlere, gerçek koruyucu Ulu Tanrı’nın yardımı ile meydana gelen ulusal birliğimizin dayanağı olan ulusal örgütün kök salmış, ulusun ve yurdun geleceğini kurtarmak için gerçekten güvenilir bir güç ve erk durumuna gelmiş olduğunu sevinçle gösterdi. Dış durum, bu ulusal dayanç ve birlik yüzünden, Erzurum ve Sivas Kongreleri ilkelerine göre ulusun ve yurdun yararına elverişli şekle girmiştir. Kutsal birliğimize, dayanan ve inancımıza güvenerek töreye uygun isteklerimizin elde edileceği güne değin hiç yılmadan çalışılması ve bu bildirimimizin köylere varıncaya dek bütün ulusa duyurulması rica olunur.”
Ancak burada bir şanssızlık söz konusudur. Cemalettin Efendi kalp yetersizliğinden muzdariptir. Günlerinin çoğunu yatakta tedavi ile geçirmektedir. Özel olarak gönderilen Dr. Naci ve Dr. Osman Beyler evinden çıkmasına izin vermemişlerdir.
Erzurum ve Sivas Kongrelerinden sonra, Atatürk Ankara’ya geçerken, Hacıbektaş’ta Cemalettin Çelebi ile görüşmeleri kararlaştırılmıştır. İlicek Çiftliği üzerinden Hacıbektaş’a gelinmesi ve gece Hacıbektaş’ta kalınması şeklinde yapılan program, yolların çamur olması yüzünden uygulanamıyor. Bozuk ve bakımsız şoseyi izleyerek, Mucur’a geliyorlar. Geceyi orada geçiriyorlar. 23 Aralık 1919 günü, Mucur Kaymakam Vekili Nihat Bey’i de yanlarına alarak Hacıbektaş’a geliyorlar. Cemalettin Çelebi o günlerde kalp yetersizliğinden rahatsızdır. Bununla beraber, Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını çok belirgin bir sevgi ve saygı ile karşılıyor.
Çelebi’nin ‘Cumhuriyet’ kelimesini böylesine açık yürekle söylemesi üzerine, Mustafa Kemal Paşa heyecan ve dikkatle Cemalettin Çelebi’nin gözlerine bakıyor, biraz daha yaklaşıyor, onun elini avucunun içine alıyor kulağına fısıldar gibi yavaş fakat kararlı bir sesle: ‘O mutlu günün ilanına kadar aramızda kalmak kaydıyla, evet, Çelebi Efendi Hazretleri’ diyor.”
Ne yazık ki Cemalettin Çelebi’nin, Cumhuriyet ilanını görmeye ömrü yetmiyor. Ölümünden birkaç gün önce bu tarihi konuşmayı kutsal bir sır olarak kardeşi Veliyettin Çelebi’ye naklediyor.
Hacıbektaş görüşmesinden sonra, Cemalettin Çelebi’yi Ankara’da toplanan Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili olarak görüyoruz. Atatürk Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanıdır. Cemalettin Çelebi’nin Büyük Millet Meclisindeki görevi, Birinci Başkan Vekilliğidir.
Cemalettin Çelebi’nin bu göreve getirilmesi, belki Hacıbektaş görüşmesinin sonuçlarından biridir, fakat en önemli sonucu değildir.
Yararlanılan Kaynaklar;
Wikipedia
Sema Yıldırım, Behçet Kemal Zeynel (Editörler): TBMM ALBÜMÜ - 1920-2010, 1. Cilt (1920-1950). TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Yayınları No: 1, Ankara 2010