İslamda İlim; Selçuklu Ve Osmanlı
                                                                     Dr Seyfi ŞAHİN

20. yüzyıl Türk milletinin ve İslam’ın yıkılış asrıdır.
Bu inhitat, bu izmihlal bizi maddi ve manevi yönden çökertti.
Dünyaya hakim olan Batılı emperyalistler,
Bilim, eğitim, kültür, ekonomi, siyasi ve askeri bakımdan da teslim aldılar.
                ***
Bu çöküntü bizim kendimize, milletimize, dinimize karşı güvensizliğe sebep oldu.
Kendimizi, kendi kültürümüzü,  hayat düzenimizi sorgular olduk.
Böyle olunca düşünmedik ki,  biz dünyayı binlerce sene yönettik,
Üstelik hak, hukuk ve adalet üzere,
Kul hakkından sakınarak,
Kılı kırk yararak…
                ***
Niye yıkıldık? Sonra açıklarız….
Ama Batının hakimiyeti 200 yıldır devam ediyor.
Ama şimdi O da sallantıdadır yıkılmak üzere…
Çünkü yeni güçler, yeni imkanlar doğuyor.
Avrupa  gittikçe zayıflıyor, yıkılıyor.
Amerika da, Çin karşısında şaşırmış durumda…
                ***
Biz medeniyet olarak yani Müslümanlar, hatta Türkler diyebiliriz,
Dünyaya nasıl hakim olduk? Bunu nasıl sürdürdük?
Şöyle ki;
Sevgili Peygamberimiz(sav) gönderilip, aşağılık cahiliye toplumunu,
Bilgide, şerefte, şanda, idarede, cesarette en üst seviyeye çıkarınca,
Yani Sahabe yapınca;
İnsanlığa yeni bir güneş doğdu.
Asrı saadet, 4 halife ve Emevi döneminde fütuhat devam etti.
Abbasiler döneminde büyük bir refah ve zenginlik oldu.
Herkes sefahat yüzünden Peygamber Ffendimiz(sav)den gelen sünnetleri tartışır oldu.
Yeni felsefi akımlar meydana geldi,
Yunanca tercümeler oldu. Aristo’nun düşünceleri bazılarını etkiledi.
Bu arada itikadi ve ameli sorunlar oldu.
İbni Teymiye ve bazı Batıni düşünceler, Kuranı Kerim’i ve sünnetleri yanlış yorumlar oldular.
Milletin kafası karıştı.
Bu gün de, o günkü tartışmalar aynen yeniden başladı.
Sebebi de İngiliz Müsteşrikler, aynı yarayı  tekrar kaşımaya başladılar.
                ***
Farisi asıllı, ancak itikat olarak Batıni ve Şia olan Büveyh oğulları;
Bağdat’ı işgal ettikten sonra Halifeler fonksiyon yapamaz oldu.
İslam düşüncesi ve Peygamber Efendimizin(Ona selam olsun) sünnetleri,
Pek çok konular çözümsüz kaldı.
                ***
Bu durumu çok kötü gören halife Kaim Biemrillah,
Büyük alim Maverdi’yi Sultan Tuğrul’a gönderdi.
İkna olan Sultan Tuğrul (mekanı cennet, kabri pür nur olsun, Tahran da yatıyor),
Bağdat’ı feth ederek Büveyh oğullarını yıktı.
İslam dünyasındaki kargaşayı yok etmek için,
Ehli sünneti hakim kıldı.
İslam’da tekrar yükselme dönemi başlamıştı.
Sultan Alpaslan Malazgirt’te Bizans’ı yenerek Anadolu’yu  Türk İslam yurdu yaptı.
                ***
Nizamülmülk’ü vezir yapan Sultan Alpaslan,
Bağdat’ta  Nizamiye medreselerinin açılmasını sağladı.
Bu medrese sistemi bütün İslam dünyasına yayıldı.
Tedrisat Ehli sünnet vel cemaatti…
Diğer fitne olan yanlış görüşlere izin verilmedi.
Sadece elden kaçan Hasan Sabbah, Alamut kalesine sığındı.
Orada dervişlerine uyuşturucu vererek, Selçuklu yöneticilerine suikast yaptılar.
                ***
Nizamiye medreselerinde , dini ve dünyevi bütün ilimler öğretildi.
Tefsir, hadis, İslam tarihi, kelam, tarih, Fıkıh, tasavvuf ve diğer dini ilimler…
Matematik, hendese, astronomi, Tıp,  coğrafya v.s..
Bu medreseler; İslam hukukunu, ve yönetim sanatını da öğrettiler.
Bu sayede, atalarımız, dünyayı idare etti.
Nizamiye medrese sistemi Türkiye’de 1933 “Tevhidi tedrisat kanunu” ile kaldırıldı.
                ***
Bizi dünyaya hakim kılan ve Peygamber Efendimiz Hz Muhammed(Ona selam olsun)in yolu,
Yani Ehli Sünnet yolunun tekrar dünya Müslümanlarına öğretilmesi gerekir.
Başarının ve tekrar dünya hakimiyetinin yolu İslam hukuku,
Peygamber efendimiz (sav)in siyasetidir.
Yani Ehli sünnet itikadı, sistemi ve eğitimidir.
Yeni kurulacak İslam üniversitesinin müfredatı,
İlkokuldan başlayıp Üniversiteye kadar verilecek eğitim ehli sünnet olmalıdır.
Allah korusun, Vatikan ve diğer İngiliz kaynaklı fitne odakları bizi,
Dinimizden de, Milliyetimizden de devletimizden de uzak eder.
Kendilerine köle eder…
___________________________________________________________________-
02.08.2017, Kayseri.