Şair;
“Elbette sefil olursa kadın, alçalır beşer” diyor.
Doğru da söylüyor
Kadın toplumun yarısıdır, anadır, candır, canandır, yârdir
Kadın farklıdır
Kadının olmadığı dünya yarımdır
Kadın, erkeğin aşırılıklarını dizginleyen yanıdır
Kadın ailenin hoşgörü tarafıdır
Fakat
Kadın da erkek olmadan yarımdır
O, erkek ile güçlüdür
Erkek ile vardır
Sadece kadınlardan oluşan bir toplumun gideceği yol, çıkmaz sokaktır.
Kadını hayata hazırlayan, zorluklarla baş etmesini sağlayan, onu ailede baş tacı yapan erkektir.
Kısacası
Erkek olmadan kadın
Kadın olmadan erkeğin yaşama şansı yok denecek kadar azdır.
Bu olaya dudak bükenler
“Olur mu böyle şey” diyenler olabilir
Âdem cennette Havva ile birlikte idi
Cennetten kovuldular
Yeryüzünde ayrı ayrı yerlere indiler
Âdem’in ilk işi Havva’yı aramak oldu
Onsuz olamayacağını biliyordu
Günlerce aradı
Dere-tepe, dağ, bayır aşarak aradı
Gözlerinden yaşlar akıttı, bulduğunda ise o dünyanın en bahtiyar kişisi idi…
Toplumsal kültürümüz bunun örnekleri ile doludur
Leyla’sı için mecnun olan Kays
Aslı’sı için yanan Kerem
Şirin için demir dağları delen Ferhat bunların en bilinen örnekleridir.
Halk ozanımız Neşet Ertaş; “İki büyük nimetim var, biri anam biri yârim” derken, kadına ‘nimet’ payesi verir.
Cennet niçin anaların ayakları altındadır? Düşünmek gerekmez mi?
Bebeğin ilk sözünün anne olması, kimi hayalperestler için tesadüftür.
“Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz” sözü boşa söylenmemiştir.
Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de;
Onlar sizin elbiselerinizdir, siz de onların elbiselerisiniz…” diyor.
Kadın cinayetlerinin işlendiği günümüz toplumunda, bu değerlerden ne kadar uzaklaşıldığına tanıklık etmekteyiz…
Evet, kadın vardır
O candır, canandır, hep yanandır