PKK’nin durumu

      Son günlerdeki çatışmalar ve gelen şehitler neden ile PKK ana gündem haline geldi. PKK’yı somut bir terör örgütü olarak değerlendiremeyiz. Bununla beraber Türkiye’deki politikalar, ordunun durumu, bölge ülkeleri ve batılı ülkelerin bölgedeki hareketleri ve İŞİD gibi birçok etkeni beraber değerlendirmek gerekir. Bunun için ilk olarak PKK’nin bölgede ve uluslararası durumunu ele alalım.

PKK:

1: PKK eskisi gibi artık sadece Türkiye’de değildir. Ağırlığını Irak ve Suriye’de de koymaya başlamıştır. A: Kuzey Irak yönetimi, Kürdistan Demokrat Partisinde yolsuzluklar ve peşmerge gücün artık maaşla çalışan ordu haline gelmesi nedeniyle, artık kuzey Iraktaki genç Kürtler PKK’ya katılıyor.

B: PYD ile kendi varlığını ve ağırlığını Suriye’de de hissettirmeye başladı. Kobani olayları sayesinde bu varlığını uluslararası boyut kazandırdı.

2: Açılım surecini kullanarak bu dönemde silah, mühimmat ve erzak depoladı, ayrıca örgüte yeni elemanlar alınma ortamı elde edildi. Özet olarak açılım sureci = PKK güçlenmesi, silah stoklaması ve şehir yapılandırması dönemi oldu.

3: şehir yapılanması ve örgütlenmesi yapıldı.

4: İŞİD’le savaşarak 2 kazanım elde etti:

A: Şehir savaşını öğrendi. Bugün Cizre, yarın Yüksekova, daha sonra acaba hangi şehir?

B: PKK terör örgütünden ziyade İŞİD’le savaşan güvenli bir güç haline geldi. Ayrıca İŞİD’le savaşan batılı ülkelerin desteğinde aldı. Buna karşılık Türkiye’ye İŞİD’i desteleyen bir ülke görünümü verildi.

Bu etkenlere bakınca artık PKK bölgede ve uluslararası kendine bir yer açmış durumundadır. Bu yüzden PKK ile savaş çok daha karmaşık haline almıştır. Bu nedenle artık Kandili bombalamakla bir şey elde edilemez.

Ordu:

   Son günlerde sürekli söylenen bir cümle var ‘’ Ordu 1990 Yılındaki ordu değil’’ evet değil ancak PKK da 1990 yılındaki PKK değil. Bunları iyi incelemek gerekir.

    Ordu donanım ve teçhizat olarak 1990 yılına göre çok daha gelişmiş teçhizat ve silahlarla donatılmıştır. Ancak unutmayalım böyle terör örgüt ile savaşta sadece silah ve teçhizat ile başarı sağlanmaz. Savaşta çok önemli olan moraldir. Unutmayalım ki bu ordunun genelkurmayı başkanı terör örgütü üyeliğinden sanık olarak ve PKK terör örgütün 2. Kişisi tanık olarak mahkemede yargılandığı bir döneminden geçirmiş bir ordudan bahsediyoruz. Buna ilave olarak bölgede yetkileri alinmiş bir ordu(son günlerde bu yetkileri kısmı de olsa orduya geri verildiği ifade ediliyor), bunun gibi birçok olumsuz etkeni sıralamak mümkün.

Sonuç olarak: Türkiye hükümeti bu savaşı çok iyi ve istikrarlı politikalarla yürütmelidir. Ayrıca bu savaşı sadece PKK cephesinde değildir. Bu mücadeleyi çok istikrarlı ve geniş olarak Türkiye Kürt bölgesinde, Irak’ta, Suriye’de ve uluslararası cephesinde sürdürmelidir.

Türkiye bölge politikasını sadece Esad’ın gitmesi üzerine kurmayacak.

 Türkiye kuzey Iraktaki petrolün, Türkiye üzerinden satışını, ucuz petrol göz ile bakmayacak. Bu petrolden kuzey Irak yönetimin PKK’ya baskı için kullanacak.

PKK ile mücadeleyi HDP üzerinden yürütmeyecek. Belki bu mücadeleyi HDP ile beraber yürütecek.

PKK ile mücadelede bölge ülkelerini unutmayacak. Belki bu mücadeleyi onlarla beraber yürütecek.

PKK ile mücadelede İŞİD’ı kullanmaya kalkmayacak. O zaman belirli güçler tarafından, İŞİD destekçisi görünümü verilecek.

Bunu hiç unutmayalım ki,

 PKK terör örgütünü
Yanlış politikalarla
Bölge halkı gözünde, Kurtuluş örgütü haline getirirsek
 O zaman artık yapacak hiçbir şey kalmaz.

                                                       Ali Haydar
                                                       14.09.2015