YABANCI HAYRANLIĞININ MALİYETİ YÜKSEKTİR

Her alanda bir yabancı hayranlığı süregidiyor.

Tanzimat'tan bu yana, ardı arkası kesilmeden.

Yerli ve ulusal olana ilgisizlik, düşmanlık önem kazanıyor.

..........................

1940'ların sonları.

Rize ve dolaylarında çay tarımı iyi sonuç veriyor, ürün de nitelikli.

Tarım uzmanı Zihni Derin sayesinde (Kurulan üniversiteye O'nun adı verilmeliydi).

Fakat, ağız tadı Hind ,Seylan çayına göre ayarlı olanlar sürekli köstekliyor, eleştiriyor, öz be öz çayımızı gözden düşürmeğe çalışıyor. Fakat, tüm karalamalara karşın çay, ülkemizde tutunuyor.

Çay böyle...Ya kahve...

O da ülkede yetiştirilemiyor. Döviz ödeyerek Habeşistan mı olur, Brezilya mı, dış ülkelerden döviz ödeyerek satın alıyoruz. Paramızın değeri düştükçe de kahve pahalanıyor.

İsveç'te bir kahve uzmanı (!) bizim yabancı hayranlığımızı iyi (!) değerlendiriyor.

Ziraat Vekaleti'ne başvuruyor : '' Ben Türkiye'de kahve yetiştireceğim.''

Uzman çağrılıyor. Yolculuk masrafları, saat üzerinden günlüğü, kullanacağı araç gereç bedeli...Yoksul ülkemiz üstleniyor. Alanya'da denemeler yapıyor konuk uzman.

1940 sonlarında 50 bin TL büyük para...Halkımızın vergileri boşa gidiyor. Çünkü ne sıcak nemli iklim, ne toprak kahvenin bu ülkede yetişmesine uygun değil.

Türkiye'miz Coğğrafyayı ondan öğrendi : Hüseyin Saraçoğlu. Acı acı anlattı bu savurganlığı. Sonuç : Ziraat Vekaleti'nin bürokratları dışladılar yurtsever coğrafyacıyı. Nerdeyse '' vatan haini '' ilan edeceklerdi adamcağızı.

............................

Fırat Üniversitesi'nin kuruluşu Veteriner Fakültesi' yle başladı. Planlar, projeler...Biri seçildi, uygulandı. Görkemli bir yapılar topluluğu...Fakat 5 yıllık Fakülte olduğu halde, koskoca yapı içinde yalnızca 4 derslik var. Sıkıntı büyük. Sonradan ortaya çıkıyor. İsrail'den örnek alınmış plan. Çünkü orada veteriner fakültesi 4 yıllık...

............................

Tatvan Yatılı Bölge Okulu...Yüksekliği az odalardan oluşan görkemli bir yapı birliği. İyi, güzel. Ülkemizin Ege ve Akdeniz bölgelerindeki benzer okullarla aynı plan uygulanmış. Bu projelerde seçici olan, kabul eden yetkili kişi ya da kurul, ülkemizin coğrafi koşullarını hiç mi bilmiyor ? Okuyup öğrenmemiş mi? Tatvan'a bazı kışlar öyle kar yağar ki, 2 metreyi bulur. Yapılar arasında yolları açmak için önemli  bir işgücü gerekir, yorucudur. Eğitim, öğretim aksar. Çünkü karları temizlemek öğrencilere düşer.

..........................

Yabancı hayranlığının maliyeti öyle yüksek ki.

Coğrafya bilmeyen , karar verci mevkide bulunan bürokratların ülkemize verdiği zarar öyle büyük ki, hesaplamağa, dökümünü yapmağa olanak yoktur.

--------------------------

30 Ekim 2023. Ürgüp