"VURULUP TERTEMİZ, ALNINDAN UZANMIŞ YATIYOR,"
"BİR HİLÂL UĞRUNA YARAB; NE GÜNEŞLER BATIYOR!"
"EY BU TOPRAKLAR İÇİN; BU TOPRAĞA DÜŞMÜŞ ASKER!"
"GÖKTEN ECDAD İNEREK, ÖPSE O PAK ALNI DEĞER."
"NE BÜYÜKSÜNKİ, KANIN KURTARIYOR TEVHİDİ"...
"BEDR'İN ASLANLARI ANCAK, BU KADAR ŞANLI İDİ"...
"SANA DAR GELMEYECEK, MAKBERİ KİMLER KAZSIN?"
"GÖMELIM SENİ TARİHE DESEM SIĞMAZSIN."
"EY ŞEHİT OĞLU ŞEHİT, İSTEME BENDEN MAKBER,"
"SANA AĞUŞUNU AÇMIŞ DURUYOR PEYGAMBER"..
Selâm; 18 Mart "Çanakkale Zaferimiz" ve "Çanakkale Geçilmez" dedirten Şehitlerimizi anmak, hatırlamak ve yad etmek için yazmaya niyet aldım. Bakalım; Yürekten ne gelecek, Dil ne söyliyecek, kalem ne yazacak...
Küçüklüğümde; babamın askerlik anılarını dinleyerek büyüdüm. Babam 1948'de askere gitmiş ve "Gelibolu Yarımadasında" az buz değil, bilfiil 32 ay askerlik yapmıştır. Rahmetli babam; Oranın özlemiyle yanar, tutuşur, bıkmadan, usanmadan defalarca anlatırdı. Her taraf şehit kanıyla sulandığı için, abdestsiz yere basamaz, destursuz gezemez, dilimizden dua eksik olmazdı derdi. Hatta anneme hep hatun, Çoluk çocuk evlendi, yükümüz azaldı, "Unumuzu eledik, Eleğimizi astık" gel beraber "Çanakkale'ye gidelim, Gelibolu, Arıburnu, Conk Bayırı, Settülbahir," heryeri gezdireyim derdi. Ne yazıkkı ömrü vefa etmedi, 1998 yılında vefat etti.  Niyet halis olunca; gün oldu, devran döndü 2013 yılında Çanakkaleye gitmek bize de nasip oldu; anamla o toprakları gezdik, dolaştık, tüylerimiz diken diken, rüzgarla gelen deniz ve toprak kokusunu içimize çekerek, gözyaslarımız sel olup akarak, hem babamı yad ettik, hemde şehitlerimizi ziyaret ettik. Ruhları Şad olsun, bizlerede Şefaatçi olsunlar inşaallah.
Çanakkale Savaşı nedir derseniz; bende okuduğum, araştırdığım kadarıyla 1.Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadasında, Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara savaşlarıdır derim. İtilaf devletlerinin amacı o zamanki Başkent İstanbul'u alarak, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının kontrolünü ele geçirmekmiş.
Çanakkale neresi derseniz; Türk Gençliğinin Vatan uğruna, Bayrak uğruna canını verdiği, kanını döktüğü yerdir derim. Hey Onbeşli, onbeşli diye ağıtların yakıldığı, 15'lilerin gencecik toprak olduğu, açmadan solduğu yerdir derim. Ne acıdır ki;
"Hey Onbeşli, onbeşli,
Tokat yolları taşlı; diye yakılan ağıtların;
"Türkü" olarak derlenip, söylenmesidir.
En çok ta üzüldüğüm ise; 1915 yılında Tıbbiye ve diğer mektepler mezun verememiş, kimse kendini düşünmemiş, genç yaşlı demeden savaşa gitmiş ve hayat durmuş. 250 bin kişi bu vatan için "ŞEHİT" düşmüştür. Nevşehir'den de çocuk yaştaki 769 gencecik fidanımız, kalplerinde "İMAN" ateşiyle, İnanç ve cesaretle, " ÂLLAH ÂLLAH" nidalarıyla, 250.000 şehidimizin içinde "Hakka" yürümüşler.
Çanakkale'de; Her siperde savaşan vatan evlatlarımız, 300 bin askerimiz, 57. Alayımız, Yahya Çavuşumuz, 215 kiloluk top mermisini sırtlayan Seyit Onbaşımız bu zaferle birlikte "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" sözünü tarihe yazdırmıştır. Ulu önder "Mustafa Kemal Atatürk'ün" komutasındaki Türk ordusu canı, kanı pahasına savaşmış ve bu destanı yazmıştır...
Mekanları 'Cennet' olsun. Bugün de yazım son bulsun...
Sağlıklı, Sıhhatli, Günler Dileklerimle...