Güneş Balcıkla Sıvanmaz

(En büyük cihad, zalimin karşısına çıkıp; sen '' HAKSIZSIN '' )demektir... -

 

Millet, aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluktur.

İnsanların iklim şartlarından ve her türlü saldırılardan korunabilmesi, medeni ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla bir araya gelmelerinden ortaya çıkan geniş, yerleşim bölgelerine de şehir denir. 

Şehir planlaması, medeniyet tarihi kadar eskidir.

Yaşadığımız şehirlerle ilgili zaman zaman insan olmanın gerekliliği ile yazı yazmaktayız. Son zamanlarda yaşanılan ahlaksızca, pervasızca ve hayvani bir uslup kullanmadan üstelikte hem Millet hem de Din kimliğimizi unutmadan Kurani ifade ile bütün insanlarımızı EŞREFİ MAHLUKAT kabul ederek, dipte köşede değil, kelam ile kalemimizi Rahmani kullanmaya, çalışmaktayız. Yazılarımızı da kendi adımızla birilerinin yaptığı gibi rumuz kullanmadan yazmaktayız. Okuduğunu anlama, yorumlama ve derinlemesine idrak etmede önemli bir meziyettir. İnsanın bu meziyeti yoksa demogoji ve iftira boyutuna gider ki bu da toplumda fitne oluştur. Fitne ise toplumsal barışımızın en büyük düşmanıdır. Kur’an’da Enfal suresi 39. ayetinde net bir tanımlama yapmıştır.  

Şimdi biz yaşadığımız şehirle ilgili ne dedik;

Şehirlerin kimlikleri var bunlar yıkılıyor, yıkılmakla kalmıyor talan ediliyor, şimdi kendini Müslüman sayan herkese soruyorum Kaledeki camilerde tinerciler, alkolükler ve hırsızlar buraları mekan ettiler ne dersiniz?

Yıllardır içtiğimiz su arsenikli (zehirli) ve içemediğimiz su pahalı değil mi?

Şehrin eni boyu 5 km, bu şehre ilk gelenleri karşılayan otogardır bu da 20 km dışarıda değil mi?

Bu şehirde iş dünyasına karşı fitne çıkarılarak 40 yıllık dostluklar parçalanmadı mı?

Bu şehrin sülüetini bozan binalar yapılmadı mı?

Bu şehrin bir şehir meydanı var mı?

Bu şehrin otoparkları var mı? Şehrin trafik keşmekeşliği ve sıkışıklığı yok mu?

Bu şehirdeki bazı afişler inşaatlarda asılı değimli? Biri de devlet binası….

Bu şehri kalkındıracak projeler engellenmedi mi?

Bu şehirde, şehrin değerlerini, kurumlarını kendi ikballeri için çeşitli seçimlerde kendi arkadaşlarını dahi, bugün olduğu gibi dünde çeşitli itham ve adlarla adlandırarak itibarsızlaştırmaya çalışmadılar mı?

Bu şehri artı para ile alarak, bugün milyonlarca borca sokmadılar mı?

Bu şehir dün kendi ile aynı düzeyde olan etrafındaki illerden (Aksaray,Niğde…) geri bırakılmadı mı?

Bu şehir son üç yılda; 3 vali, 3 Emniyet Müdürü, 3 Cumhuriyet Başsavcısı, 4 Milli Eğitim Müdürü ( bir kısmı da vekalet ) görmedi mi?

Bu şehirde uzun süredir insanlar 56 km hızla 172 TL trafik cezası yemedi mi?

Bu şehirde kendilerinden olmadığı ve dediklerini yapmadıkları için iş adamı, memur ve sıradan vatandaş zulme uğramadı mı?

Bu şehirde kışın ortasında parke döşenmedi mi?

Bu şehirde kar yağdığında günlerce ( Kocaçay’ın bir kısmı hariç) yerde kalmadı mı?

Bu şehirde pazara gidilince esnaf ve müşteriler soğuktan üşümedi mi?

Bu şehirde ilimizi temsil eden başta futbol takımı olmak üzere spor ve sporculara sahip çıkıldı mı?

Bu şehirde aylardır kampüsün önündeki alt geçit bitirildi mi?

Bu şehirde miting ve toplantılar için alan mı var?

Bu şehirde bütün halkı ile bütünleşmiş ve halkın içinde olan mı var?

Bu şehirde insanların sosyal alanlarımı var?

Bu şehirde……………………………….

Şimdi hepimiz kendimize soralım bunları bu şehir de yaşayan olarak görmem ve rumuz kullanmadan da yazmam kusur mu?  Ha derseniz ki hocam biz; Bakara suresi ile dalga geçeni, ağaçlar kıyama kalktı diyeni, çalanları, çırpanları, bölenleri, hakaret edenleri, insanları suçsuz yere sürgün edenleri, bir müslümana yakışmayacak şekilde hakaret edenleri, Allah’ın bütün sıfatlarını ve sıfatını kendine toplamaya ve kullanmaya kalkanları, toplumu kutuplaştıranları, insanlara zulmedenleri tercih edeceğiz derseniz diyeceğim; tek bir şey kalır, oda kelamların en büyüğü ve değişmezi  Leküm dînüküm veliye dîn.

 

Saygılarımla                     Yrd. Doç. Dr. Özden Taşğın