Seçim sonuçlarına göre artık Türkiye’de tekrar koalisyon hükümetlerin dönemi başlamış oldu. O günden itibaren değişik koalisyon teoriler ve kırmızı çizgiler gibi konular sürekli tartışıldı. Partilerin olmasa olmazlar ve kırmızı çizgilerini duyduk ve medyada okuduk.
Burada ilk akla gelen konu bu ki acaba partiler bu seçim sonuçlarından ders aldılar mı? Acaba partiler seçmenin onlara verdiği sorumluğun farkındalar mı?
Partilerin kırmızı çizgilerinden örnekler:
1: 4 Eski Bakanın yüce divana gönderilmesi:
CHP ve MHP’nin 4 eski bakanın yüce divana gönderilmesi istekleri, acaba Türkiye’nin hangi sorununa ilaç olur ki? Diyelim ki bunlar yargılandı, diyelim bunlara ve çocuklarına en ağır ceza olan muhabbet hapis cezası verilmesi, acaba Türkiye’nin hangi sorununu çözer? Acaba yolsuzluk yapanlar sadece bu 4 eski bakandan mı ibaret?
Acaba bunun yerinde Türkiye’de yolsuzluk ile mücadele ve şeffaflığın tam ve kapsamlı yapılacak ve mücadele hangi makamda ve yetkide olursa olsun oraya kader uzanacak denmesi daha iyi olmaz mıydı?
2: Beştepe Saraya gidilmemesi:
CHP’nin Beştepe sarayına gitmemesi, Türkiye’de hangi sorunu çözmekte? O saray artık yapılmış, orya gidilmemek acaba Türkiye’nin hangi sorununa ilaç olur?
Acaba bunun yerinde o sarayın yapılmasında bir yolsuzluk, ihmal, israf varsa onun üzerine gidilecek denmeleri daha iyi olmaz mıydı?
3: Cumhurbaşkanı meşruiyeti:
AKP’nin Cumhurbaşkanlığı meşruiyetini tartışma, bizim kırmızı çizgimizdir demek yerinde her makam anayasa belirtildiği çerçevede görev yapacak denilmesi daha iyi olmaz mıydı?
4: Kapıların tamamen kapatılması:
MHP’nin HDP ye tamamen kapılarım kapalıdır ve HDP’nin bulunduğu hiç bir oluşumu ne içerden ne dışardan destekleriz demek yerinde, ülke bütünlüğünü savunan, teröre ile mücadeleye açıkça destek veren her partiye ve oluşma kapılarım açıktır demesi daha iyi olmaz mıydı? Acaba MHP’nin böyle demesi ile toplumda MHP’nin uzlaşmacı ve ülkenin çıkarlarını on planda tutan bir duruma gelmez miydi? HDP bu şartları kabul etseydi ki, etmesi zor bir ihtimal olduğunu göz önünde tutarsak acaba o zaman HDP uzlaşmaya ve ülke çıkarlarına engelleyici bir parti durumuna gelmez miydi?
AKP’yi içerden veya dışardan desteklenmemesi:
HDP tarafından AKP’nin bulunduğu hiç bir oluşuma ne dışardan ne içerden desteklememek acaba Türkiye’nin hangi sorununa çözer? Acaba bunun yerinde her halka, dile, inancın özgürlüğü savunan, ülkede demokrasi için çalışan her oluşum destekleriz denmesi daha iyi olmaz mıydı?
Partiler tarafından belirtilen bu gibi kırmızı çizgileri acaba Türkiye’nin hangi sorununu çözer? Acaba Türkiye’nin bu donemde ihtiyacı olan kırmızı çizgiler bunlar mı???
Ali Haydar
26.06.2015
