Yaklaşık üç yıl Nevşehir'de görev yapıp Nevşehir'in asayiş ve güvenliğinin sağlanmasında büyük emeği olan, Nevşehir halkı tarafından sevilen Nevşehir Eski Emniyet Müdürü Metin Kalayoğlu (62), rahatsızlığı nedeniyle Ankara'da tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu.
Nevşehir Eski Emniyet Müdürü Kalayoğlu Hakka Yürüdü
Bir süredir akciğer kanseriyle mücadele eden Nevşehir eski Emniyet Müdürü Metin Kalayoğlu'nun vefatı başta ailesi, Emniyet teşkilatı, sevenleri ve tüm Nevşehirlileri yasa boğdu.
Nevşehir'in sevilen unutulmaz Müdürleri arasında yer alan Metin Kalayoğlu'nun cenazesi bugün ikindi namazını müteakip Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda defnedilecektir.
Metin Kalayoğlu Kimdir?
Metin Kalayoğlu, 1961 yılında Ankara‘da doğdu. 1984 yılında Polis Akademisinden mezun olarak aynı yıl Ordu il Emniyet Müdürlüğü kadrosunda göreve başladı. 1987 yılında Erzincan iline atandı ve 1988 yılında İngiltere’de bir yıl süreyle mesleki uzmanlık eğitimi aldı.1989 yılında Ağrı ili Doğubayazıt ilçesine komiser rütbesi ile atandı ve 1990-1992 yılları arasında Tunus Başkonsolosluğunda Misyon Koruma olarak görev yapan Metin KALAYOĞLU, sırasıyla Eskişehir, Bolu , Siirt illerinde görev yaptıktan sonra 2007 yılında Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı’na atandı.2008 yılı Ağustos ayında Teftiş kurulunda Polis Başmüfettiş’i iken Tunceli İl Emniyet Müdürü olarak atandı. 2008-2010 tarihleri arasında Tunceli İl Emniyet Müdürü olarak görev yaptı.12.02.2014 tarih ve 2014/112 sayılı İçişleri Bakanlığı Kararnamesi ile Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğüne atanan 1. Sınıf Emniyet Müdürü Metin KALAYOĞLU, 19.02.2014 tarihinde Nevşehir İl Emniyet müdürü olarak görevine başladı. 20.10. 2016 yılında Polis baş müfettişi olarak Ankara'ya atandı. 2021 yılında emekliye ayrıldı. Metin Kalayoğlu, evli ve 1 çocuk babasıdır.
Allah Rahmet Eylesin.
FİB Haber Merkezi olarak Merhuma Allah’tan Rahmet Kederli ailesine ve sevenlerine Başsağlığı dileriz.
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
“Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz”
Açıklaması:
Sabredenler o kimselerdir ki, kendilerine bir sıkıntı, veya bir belâ veya hoşa gitmeyen bir şey geldiğinde: “Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz” derler. Yani bu davranışlarıyla Allah’a döneceklerini ifade eder, kendilerinin Allah’ın kulları olduklarını, Onun, dilediğini yapabileceğim kabul ederler.
