CHP Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan, 2020 yılı bütçe görüşmelerinde TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. İşte Milletvekili Sarıaslan'ın o konuşması; Sayın Başkan Değerli Milletvekilleri; AKP iktidarının 2002 den bugüne ülkeyi nereden nereye getirdik diyerek böbürlenmenin hiçbir geçerliliğinin olmadığını rakamlar bize söylüyor. 1975 den günümüze kişi başına milli gelir artışına baktığımızda Türkiye her 10 yılda kişi başına milli gelirini % 45-50 oranında artıran bir ülke. Bu oran son on yılda kaydedilen % 46 artışla aynı. 1975 yılında 62 milyar dolar, 1985 yılında 89 milyar dolar, 95 yılında 226 milyar dolar, 2005 yılında 481 milyar dolar, 2015 yılında 720 dolar. Yani son 10 yılda kaydedilen artış aynı. Bu akılla giderseniz 2015-2025 yılları arasında da bir değişiklik olmayacağı gibi, hatta düşüşte olacağı gözüküyor. Bu rakamlar gösteriyor ki, AKP’nin 17 yıllık iktidarı döneminde değişen hiçbir şey olmamış. Sayın Milletvekilleri problemleri yok sayarak sorunlara çözüm üretme yöntemi henüz icat edilmemiştir, problemlere doğru teşhis koymamız gerekir. Problemlerin nedeni ne dış güçler nede coğrafyamız. Bunun 3 ana temel nedeni vardır. Bunlar, Adaletin yokluğu, Temel özgürlüklerden yoksunluğumuz ve eğitim alanında Bilime, akla ve beceriye dayalı eğitim veremeyişimiz. Milli Eğitim Bakanlığı ile OECD tarafından ortaklaşa gençler arasında gerçekleştirilen ölçüme göre maalesef itaatin, biatin kutsandığı toplumsal iklimimizde gençlerimiz eleştirel düşünceyi geliştiremiyor. Bu yapılan araştırmaya göre gençlerimizin yalnızca % 2.2 si ileri derecede eleştirel düşünce yapısına sahip, oysa ki OECD ortalaması % 15 iken bu oran güney körede % 28 Çağımızda bir ülkenin kalkınmasının anahtarı katma değeri yüksek üretimdir Katma değeri yüksek üretim elde etmek için hiç zaman kaybetmeden kaliteli okul öncesi eğitimden başlayıp yaygın fen liselerine araştırma odaklı üniversitelere Elit ARGE merkezlerine ihtiyacımız var. Biz bunları yapmadığımızda neler oluyor size bazı örneklerle anlatıyım. Her sene rekor diye kutladığımız fındık ihracatımızdan yılda 3 milyar dolar ciro yapıyoruz. Bu doğal kaynağı bizden alıp “Akıl, zeka ve yaratıcılık katarak dünyaya pazarlayan İtalyan şirketi ise yılda 11 milyar dolar ciro yapıyor. 22 bin kişinin çalıştığı bir şirket bizim 5 milyon kişi ile ürettiğimiz değerin 4 katını kazanıyor. Fındığın hamallığını biz, sefasını onlar sürüyor. Yine size başka çarpıcı bir örnek vereyim. Amerika’da satılan havluların % 90 Türkiye’de üretiliyor. Fabrika bizden, işçi bizden, pamuk bizden, düş gücü ve tasarımı onlardan olduğu için bizim kazancımızın mislince para kazanıyor. Tersine bir örnek vereyim. Memleketim olan Nevşehir de girişimci zeki bazı arkadaşlarımız yıllardır metruk olan mağaraları, içine sanatçılarımızın düş gücünü tasarım becerisini katarak otele dönüştürdüler. Şimdi oda ücretlerini 150 Euro’dan başlayan fiyatlarla satıyorlar. Pazarlama iyi müşteri bol üzülerek söylüyorum ki Kapadokya hava alanına direk uçuşlar olmamasından dolayı ciddide sıkıntılar yaşanıyor. Demek ki çağımızda bu yeni ekonomik modelde ne hammaddeyle, ne iş gücüyle ülkemizi kalkındıramıyoruz. Kalkındırmamızda mümkün değil. Ya kalkınma masallarıyla kendimizi uyutacağız, ya da gerçeği görüp kendimize çeki düzen vereceğiz. Yani akla, bilme ve yaratıcılığa değer vereceğiz. Size şimdi de Nevşehir’de yaratıcılığa dayanarak neler yapılabileceğini söyleyeyim. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki Kozaklıda çıkan sıcak suyun önemli mineraller içermesinden dolayı, fizik tedavide çok etkili sonuçlar alınıyor. Kapasitesi düşük fizik tedavi merkezinin yerine daha geliştirilmiş, büyütülmüş, kapasitesi yüksek bir fizik tedavi merkezi yaparak yurt dışından gelmekte olan taleplere de cevap verebilir, hastaları kabul edebiliriz. Böylece göç veren bir Kozaklı yerine, göç alan bir ilçe oluruz. Nevşehir merkeze bitişik Nar beldemizde bulunan mağaraları otellere dönüştürerek, Nevşehir merkezide Turizmden yararlandırabiliriz. Devlet olarak ya siz yapın ya da doğayı tahrip etmeyecek denetimlerle yatırımcıların önünü açın. Nevşehir bölgesi güneş enerjisinden en çok faydalanılacak bölgedir. Bu bölgede güneşten elde edilecek ucuz enerji çiftçinin yıllardır belini büken, sulamada kullanılan elektrik maliyetini düşürür, çiftçiyi rahatlatır, borç batağından kurtarırız. Önerim çok ama zaman yok Son olarak da devlet olarak futbol kulübelerine yaptığınız yardım kadar çok zor durumda olan esnaf ve çiftçiye de yardım yapın, çiftçi yeniden üretime geçsin, esnafta e devlet haciz batağından kurtulsun diyor. Teşekkür ediyorum.