Nevşehir Kapadokya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde bulunan boş bir arazide namaz kılan vatandaş namazın nerde kılındığı değil önemli olanın nasıl bir imanla kılındığını hatırlatan bu görüntü ile görenleri duygulandırdı.

"Temiz olduğu ve haklara tecavüz gibi bir sakınca bulunma­dığı takdirde herhangi bir yerde vakit girince namaz kılmakta bir sakınca yoktur. Çünkü amaç yer değil, kâinatın yaratıcısına kulluk görevini yapmak, O'nun rızasına ermek..."

Namaz Nerelerde Kılınabilir, Nerlerde Kılınamaz?

İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (a.s.), ibâdeti mabedin dar çerçevesine hapsetmeyip yeryüzünün her yanını mescid olarak ilân etmiş, temiz olduğu ve haklara tecavüz gibi bir sakınca bulunma­dığı takdirde herhangi bir yerde vakit girince namaz kılmakta bir sakınca yoktur. Çünkü amaç yer değil, kâinatın yaratıcısına kulluk görevini yapmak, O'nun rızasına ermek niyetiyle emrettiği şeyleri yerine getirmektir.

O halde yeryüzünde bazı yerlerde namaz kılmak caiz veya mü­bah olduğu halde bazı yerlerinde mekruh veya haram olabilir. Bun­ları tefrik edebilmek için ilgili hadîsleri nakletmemiz gerekmektedir: Câbir (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Yeryüzü benim için temizleyici ve mescid kılınmıştır. Hangi adama namaz (vakti) gelip ulaşırsa, orada namazını kılsın."[488]

İbn Münzir diyor ki:

"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle bu­yurduğu rivayet yoluyla sabit olmuştur:

"Yeryüzünün hepsi benim için temiz, mescid ve temizleyici kılınmıştır."[489]

Ebû Zer (r.a.)'den yapılan rivayette demiştir ki:

Peygamber (a.s.) Efendimiz'e sordum,

"İlk konulan mescid hangisidir?" Cevab verdi:

"Mescidü'l Haram" Ben:

"Ondan sonra han­gisi?" diye sordum. Buyurdu ki:

"Mescid-i Aksa" Ben,

"İkisi arasın­da ne kadar (zaman geçmiştir)?" diye sordum. O,

"Kırk yıl" diye cevap verdi. Ben

"Ondan sonra hangisi?" diye sordum. Buyurdu ki:

"Nerede namaz vaktine ulaşırsan orada namaz kıl, yerin hepsi mesciddir."[490]

Ebû Mersedi’l-Ğanevî (r.a.)'dan yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:

"Kabirlere doğ­ru namaz kılmayın ve kabirler üzerine oturmayın."[491]

İbn Ömer (r.a.)'dan yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efen­dimiz'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Namazlarınızın bir bölü­münü evlerinizde kılın, onları kabirler (gibi namaz kılınmayan yer­ler)  edinmeyin."[492]

Cündeb b. Abdullah el-Becelî (r.a.)'den yapılan rivayette şöyle demiştir: Vefatından beş gün önce Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in şöyle dediğini işittim:

"Doğrusu sizden öncekiler peygamberlerini ve salih kişilerinin kabirlerini mescid edindiler; haberiniz olsun ki, ben sizi bundan men'ediyorum, sakın kabirleri mescidler edinmeyin!"[493]

Ebû Hüreyre (r.a.)'den yapılan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimizin şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Koyun-keçi ağlında namaz kılın, fakat devenin çöküp yattığı yerde kılmayın."[494]

Zeyd b. Cübeyre'den, o da Dâvud b. Husayn'dan, o da Nâfî'den, o da İbn Ömer (r.a.)'dan rivayet etmiştir: "Şüphesiz ki, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz şu yedi yerde namaz kılınmasını yasakladı:

1- Çöplükte,

2- Hayvan kesilen yerde (mezbaha),

3- Kabristanda,

4- Yol ortasında,

5- Hamamda,

6- Develerin çöküp yattığı yerlerde,

7- Beytullah'ın damında...[495]

Hadîslerin açık delâletinden şu hükümler anlaşılmaktadır:

1-Yeryüzünün her yanı teyemmüme elverişli anlamda temiz­dir ve namaz her yerde kılınabilir.

2- Yeryüzüne Allah'a ibadet için konulan ilk mescid, Kabe'dir. Sonra da Mescid-i Aksa'dır.

3- Kabristanda namaz kılmak mekruhtur. Kabirlere doğru namaz kılmak da mekruhtur.

4- Kabirlerin üzerine oturmak mekruhtur.

5- Beş vakit namazı ve kazaya kalan namazları, hattâ nafile namazları cami ve mescitlerde kılıp evi namazsız, niyâzsız bırakmak mekruhtur. O bakımdan bazı vakitleri, kaza namazlarını ve nafile namazları evde kılmak müstehabdır.

6- Cami ve mescitlere ölü defnetmek mekruhtur.

7- Salih kişilerin ve velî bilinen kimselerin kabirlerini mes­cid haline getirmek mekruhtur.

8- Koyun ve keçi ağıllarında namaz kılmakta bir sakınca yok­tur.

9- Deve ağıllarında namaz kılmak mekruhtur.

10- Çöplükle, mezbahada, kabristanda, yollarda, hamamda, develerin çöküp yattığı yerlerde ve Kabe'nin damında namaz kılın­maz.

Hadislerin ışığında müctehid imamların görüş, tesbit, istidlal ve ihticacları:

a) Hanefilere göre:

Bazı zamanlarda namaz kılmak mekruh olduğu gibi, bazı yerlerde de kılmak mekruh sayılmıştır. Kabe'nin damı gibi... Bu ta'zimi terke delâlet ettiği için mekruh kılınmıştır. Yollarda namaz kılmak da mekruhtur, zira insanların gelip geçmesine engel teşkil eder. Aynı zamanda umumun hakkına saygısızlık sayılır.

Böylece Hanefîler Zeyd hadisiyle istidlal edip sözü edilen yedi yerde namaz kılmanın mekruh olduğunu belirtmişler; ayrıca kilise­lerde, gasb edilen yerlerde de namaz kılmanın mekruh olduğuna temas  edilerek  sayı artırılmıştır.[496]

b) Şâfiilere göre:

Şâfiîler de bu konuda Hanefilerle aynı görüştedirler. Hadiste belirtilen yerlerde, necaset bulunmazsa bile, namaz kılmak mek­ruhtur.[497]

c) Hanbelîlere göre:

Çöplükde, mezbahada, yol ortasında, hamamda, deve ağılında namaz kılmak haramdır ve bâtıldır. Ancak o gibi yerlerde tutuklu bulunma halinde kılınabilir. Sözü edilen yerlerin damlarında da namaz kılınmaz. Ancak cenaze namazının kabristanda kılınması sahihtir.[498]

d) Mâlikîlere göre:

Çöplükte, mezbahada, yol ortasında, necasetten güven içinde olduğu takdirde namaz kılmak kerahatsiz caizdir. Ama necasetin kesin bulunması veya sanılması halinde kılınan namaz hükümsüz sayılır. Şüphe edildiği takdirde vakit çıkmamışsa, kılınan namaz iade edilir. Ancak cami dar olduğunda yolda kılmaya mecbur ka­lan kimse, namazdan sonra yolun temiz olup olmadığında şüphe etse bile artık iade etmesi gerekmez. Develerin çöküp yattığı yer­lerde, necasetten emin olsa bile, namaz kılmak mekruhtur, vakit çıkmamışsa orada kıldığı namazı iade eder.[499]

Kabristanda namaz kılmanın mekruh olup olmadığı hakkında farklı görüş ve ictihadlar vardır:

Hanefilere göre, kabirler kıbleye yönelen kimsenin hemen önünde ise, namaz kılmak mekruhtur Ama arka veya üst veya alt kısmında ise, o gibi yerlerde namaz kılmak mekruh değildir. Ayrı­ca kabristanda namaz için özel bir yer ayrılmış ve temiz tutulmuşsa, orada da namaz kılmakta kerahet söz konusu değildir.[500]

Hanbelîlere  göre, üç veya daha  fazla  kabir bulunan kab­ristanda, bu iş için vakfedilmiş se, namaz kılmak batıldır. Bir veya iki kabir bulunuyor ve namaz kılan da o kabirlere yönelik bulun­muyorsa, hiçbir kerahet yoktur.[501]

Şâfiilere  göre, kabirler namaz kılanın ister önünde, ister yanında veya arkasında olsun, kabristanda namaz kılmak mekruh­tur. Ancak şehîdlerle peygamberlerin kabirlerinin bulunduğu yer­de mekruh değildir. Bu da bir tazim kastı taşımıyorsa, aksi halde mekruh sayılır.

Kabirler açık bir vaziyette ise, o gibi yerlerde necaset buluna­cağından kılınan namaz mutlaka bâtıldır.[502]