Bölgenin , liseyi bitirmiş çocukları ilk yılı bizde okuduktan sonra, ailelerinin yaşadığı İzmir'e,
İstanbul'a, Ankara'ya giderler; öğrenciliklerini orada sürdürürler.
Yarıyıl dinlencesinde, eski günleri anmak için, arkadaşlarını özlemiş olduklarından görüşmek için Fakülte'ye gelip bizi de ziyaret ederler. Kimi zaman öyle olur ki  İzmir'den, Samsun'dan, Konya'dan gelen öğrenciler aynı anda odamda birarada bulunurlar.
Meslekdaşlarımızı tanırız. Zaman zaman, çeşitli toplantılar nedeniyle biraraya geliriz. Yüzünü görmediğimiz, fakat adını bildiğimiz arkadaşlarımız da olur. Öğrencilerle yarenlik sırasında , birinden biri anlatılır.
'' Son derece güzel ders anlatıyor. Öğrendiklerimizi unutmuyoruz.''
Bir öğrencinin, öğretmeni hakkında böyle güzel sözler söylemesi nasıl mutluluk vericidir.
'' Dersi iyi anlattığı gibi, yardmcı materyali de iyi kullanır, slaytlar, levhalar,çizimi de hoştur.''
Sonra sesini alçaltır, gizli bir bilgi verir gibi, utangaç bir gülümsemeyle söyler.
'' Not vermede de hiç cimri değildir. Örneğin ben, o notlarla sınıf birincisi olacağım.''
Çay ikram ederim. Mutlu olurlar. Sorarım:
'' Pekii, hangi meslekdaşın yayımlattığı kitabı var ? ''
Bir an susarlar. Düşünürler...
'' Hocam der ki, istatistik bilgiler süratle değişiyor, bugünün verisi yarına bayatlıyor. O nedenle kitap çıkarmıyor.''
'' Hocam diyor ki, örnekleri çok.Yeni bir kitaba gerek duyulmuyor.''
'' Hocam der ki, öğrenci artık kitap almıyor, bu durumda kitap için para ayırmak gereksiz bir yatırım.’’
'' Üniversite kitap yayımını kabul etmiyormuş. Hocam, Rektörlük Makamının bu tutumunu her derste sert sözlerle eleştirir. Büyük yayınevleri de satış garantisi olmayan oylumlu kitapları basmağa yanaşmıyormuş. ''
Ben beklerdim ki, ziyaretime gelen öğrenci bir kutu lokum, çikolata, pişmaniye değil de ders veren akademik öğretmeninin yazdığı kitabı getirip armağan etsin. Ne yazık ki böyle olmuyor.
Üniversite merkez kütüphanesine dünyanın dörtbir yanındaki üniversitelerden yayın katalogları, broşürler, prospektüsler geliyor. İncelerken akademik yayınları, imreniyorum. Özellikle Anglo-Amerika üniversiteleri her alanda sayısız  kitap yayımlıyor. Bizim gördüğümüz, izleyebildiğimiz belki binde bir...
Kitap önemli...Öğrenci en iyi kitapla öğrenir. Bir öğretim elemanı ne dersi iyi alatırsa anlatsın dersini, o anda derslikte bulunan 40-50 kişi dinler. Oysa, yayımlanan bir kitap 1000 tane basılsa tüm ülkedeki üniversitelerde ders kitabı olarak değerlendirilir.  Bir kitap yıllar içinde 2 hatta 4 kişinin de işine yarar. Elden ele geçer, aktarılır. Nitelikli bir kitabın daima alıcısı çıkar.Ol nedenle. akademikler ders notlarını üşenmeden, erinmeden kitaba çevirmelidir.

15 Ekim 2016. Diyarbakır