DERİNKUYU YERALTI ŞEHRİ VE DERİNKUYU İLÇESİ

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Bölgenin doğal yapısından kaynaklanan nedenlerle daha kolay inşaa edilen yeraltı şehri doğal güzellikleri yanı sıra bir çok tarihi eseri de bünyesinde barındırmaktadır.

Derinkuyu Yeraltı Şehri, binlerce insanı barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekanlardan oluşur. Şehrin Birinci ve ikinci katında hayvan barınakları ile içeriyi aydınlatacak meşale yerleri, ikinci katında mutfaklar, kilerler ve şarap depoları bulunmaktadır. Üçüncü ve dördüncü katta ise yaşam alanları , misyonerlik okulu, büyük bir kilise vardır. MÖ 3000 yıllarına kadar dayanan geçmişi olan bölge dünyanın en eski akıl hastanesi yer olarak biliniyor. Bölgede bulunan bir diğer örnek olan Kaymaklı yeraltı şehrinden farklı olarak Derinkuyu'da bir misyoner okulu, günah çıkarma yeri, vaftiz havuzu ve ilgi çekici bir kuyuda bulunur.

Derinkuyu Tarihi konusunda ciddi çalışmalar yapan Derinkuyulu Osman Aytekin tespitlerine göre; Yeraltı şehir 18-20 kattan oluşmakta ve yüz bin kişinin yeme, içme barınma ve korunma gereksinimlerini karşılayacak niteliktedir. Derinliği 85 metredir. 55 metre yüksekliğinde havalandırma bacasına sahiptir. İçinde içme suyunu sağlayacak su kuyuları vardır. Ayrıca zehirlenmeleri önlemek amacıyla kuyuların dışarıyla bağlantıları da kesilmiştir. Bugün yeraltı şehrinin ancak yüzde onu gezilebilmektedir.

Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin ne zaman yapıldığı konusunda net veriler mevcut değildir. Anabasis(Onbinlerin Dönüşü) kitabının yazarı Ksenephon da Derinkuyu ve Kaymaklı yeraltı şehirlerinden söz etmektedir. Derinkuyu'nun ilk yerlileri Asur kolonilerine kadar uzanıyor. Bir varsayıma göre ;II.YY’ da Roma İmparatorluğu'nun zulmünden kaçan ilk Hristiyanlar Antakya ve Kayseri üzerinden Kapadokya'ya gelerek buraya yerleşmişler. Bölgede yeraltı şehrini kuran ilk Hristiyanlar, girişleri kolayca fark edilemeyecek şekilde yapılmış bu şehirde saklanarak Romalı askerlerin zulmünden kurtulabilmişler. Diğer varsayıma göre de Arap baskınlarından korunmak amacıyla yeraltı şehirleri inşaa edilmiştir.

Derinkuyu denilince akla ilk gelen isim olan Hakkı Atamulu, Belediye Başkanlığı dönemlerinde, Sağlık Bakanı Ragıp Üner, Milli Eğitim Bakanı Ahmet Tahtakılıç ve Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı Nadir Nadi’ye yer altı mağaralarını gezdirip, buraların turizme açılmasını önermiştir. Milli Eğitim Bakanı Ahmet Tahtakılıç’ın kısa sürede gönderdiği ödenekle yer altı şehrinin girişleri temizlenerek,Yeraltı şehri 1965 Yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından kısmen ziyarete açılmıştır.

Bölge de irili ufaklı sayıları 150 dolayında olduğu sanılan yeraltı şehirleri sadece Derinkuyu’da değil Kaymaklı, Tilköy, Özlüce, Kuyulutatlar köylerinde de bulunmaktadır. Bölgede yer alan yeraltı şehirleri temizlense, o bölgeye güzel konaklama tesisleri yapılsa birde yeterince tanıtım yapılsa sanıyorum ki daha çok yerli ve yabancı turist bölgemize gelecektir.

Bölge turizmden yeterince payını alamamaktadır. Bölgenin yeterince tarihsel geçmişi, doğal güzellikleri tanıtılabilmiş değildir. 1965 de kıt olanaklarla açılan yarıdan çoğu halen kapalı olan yeraltı şehri ile de yeterli turist sağlanması beklenemez. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Nevşehir Valiliği ve Derinkuyu Belediye Başkanlığının bu konuda yeterli çabayı bugüne kadar sarf ettiğini söylememiz mümkün değil. Umarım bundan sonra bölgenin tanımı için yeterli gayret gösterilir.