Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen 58. Ulusal 32. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri binlerce Alevi ve Bektaşi'nin katılımı ile sona erdi.

58. Ulusal 32. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında Çilehane Kemal Kılıçdaroğlu Kültür Merkezinde, pamdemi dolayısıyla belirli sayıda kişinin katılımı ile gerçekleştirilen resmi tören programı sona erdi.

Kemal Kılıçdaroğlu Kültür Merkezinde gerçekleştirilen resmi tören programı saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Hacıbektaş Semah Ekibinin gösterisi ile devam eden programın açılış konuşmasını Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok yaptı.

ALTIOK: Sevgiyi, barışı ve hoşgörüyü amasız ve fakatsız inşa etmek için, hepimizi birlikte mücadeleye davet ediyorum
Altıok konuşmasında;

Sevgi saygı üzerine kurulmuştur yapımız,

Ta ezelden ebede açık durur kapımız,

Soframızda yenilen lokmalar hep helaldir,

Yiyenlere nur olur ekmeğimiz, aşımız.

Sizleri Hacıbektaş Belediye Başkanı olarak

Hünkarın Sevgi ve Hoşgörüsüyle selamlıyorum. Hoş geldiniz…

O Anadolu’dan dünyaya yayılan bir sevgi ışığıydı…

Karanlıkları aydınlığa çeviren gönül ereniydi…

O savaşın ortasında barışı haykırandı…

O Bektaşiliğin özü ve Anadolu Erenlerinin en önemli temsilcisiydi…

İnsan ruhunun derinliklerindeki en temiz duyguları erenlerine anlatan,

‘’İncinsen de İncitme’’, ‘‘Her ne ararsan kendin de ara’’ diyendi…

O bütün insanlığı sevgi, saygı, barış ve kardeşliğe davet eden,

harcını kardığı Alevi-Bektaşi anlayışının önderi Hacı Bektaş Veli’ydi…

Hacı Bektaş Veli insanı temel alan felsefesiyle çağları aşıp, yaşadığı topraklarda Anadolu’da kök saldı ve tüm dünyada yeşerdi.

İnsan sevgisinin en üst noktalarına ulaşan eşsiz felsefesi gökkuşağını saran bir senfoni gibi Bektaşiliğin gönül dili olmayı başardı…

Hacı Bektaş Veli’yi anlamak için onun yaşamına ve inançlar bütününe bakmak yeterlidir. Hacı Bektaş Veli, binlerce yıldır süre gelen Alevi – Bektaşi inanç sisteminin en önemli öncüsüdür.

İlk eğitimini aldığı, çok sayıda bilim adamının yetiştiği Horasan’da, engin bir bilgi birikimine ve geniş bir dünya görüşüne sahip olmuştur.

Hacı Bektaş Veli’ye göre insan yaratılmışların en değerlisi ve en müstesnasıdır.

İnsan en yüksek mertebededir.

Hangi inanç ve kökten gelirse gelsin, insan en değerli varlıktır. Pir’imize göre dünyanın merkezinde insan vardır.

Bütün evren onun etrafında şekillenmiştir. Çünkü insan, Tanrı’nın yeryüzündeki görüntüsünden başka bir şey değildir.

Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya gelişi, Anadolu Selçuklu Devleti’nin siyasi, ekonomik ve kültürel düzenin bozulduğu, yönetimde bölünmelerin ortaya çıktığı bir döneme rastlamaktadır.

Hacı Bektaş Veli, hakîkat çerağını Anadolu’da yakmış, etrafına topladığı insanlara sevgiyi, barışı, eşitliği adaleti, “İnsan-ı kâmil” olmayı, Hakk’a ulaşmayı anlatmış; dört kapı kırk makamdan geçerek hakîkata kavuşmanın yollarını yetiştirdiği talebelerine öğretmiştir.

Hacı Bektaş Veli Kırşehir yöresindeki Suluca Karahöyük’e yani Hacıbektaş’a yerleşmiş, Orta Anadolu’yu dolaştıktan sonra Anadolu kültürünü, Anadolu insanının gelenek ve göreneklerini özümseyerek yeni bir bilim ve öğreti merkezi kurmuştur.

Burada çok sayıda öğrenci de yetiştiren ve yeniçeri ocağının da piri olarak bilinen Hacı Bektaş Veli Anadolu birliğinin sağlanmasına büyük katkılar sunmuştur.

Ortaya koymuş olduğu adalet anlayışı, birleştirici ve yükseltici, hoşgörülü, her türlü bağnazlıktan uzak, çağa uyan ilkeler haline gelmiştir.

Pir’imiz, binlerce yıl önce insanların köle pazarlarında satıldığı, dini, rengi ve inanışı yüzünden ötekileştirildiği, ortaçağın o karanlık dönemlerinde;

“İncinsen de İncitme”

“Düşmanınızın Dahi İnsan Olduğunu Unutmayınız”

“72 Millete Bir Nazarla Bakınız”

‘’Hiçbir Milleti ve İnsanı Ayıplamayınız’’

“İlimden Gidilmeyen Yolun Sonu Karanlıktır”

 

Diyen, çağının ötesindeki fikirleriyle, dünya üzerindeki en hümanist düşünür ve felsefe insanıdır.

İlçemizde kurduğu bu kutlu dergahta ise, fakirleri ve yoksulları doyuran; dergahta çalışan dervişlerin hiçbirinin birbirinden üstün olmadığını ifade eden Hacı Bektaş Veli, çağını aşan bir adalet ve eşitlik sembolüdür.

Bu yüzdendir ki, Pir’imizin temellerini attığı o engin felsefe, bu topraklarda yüzlerce yıldır geçerli olmuş ve sonsuzluğa kadar da geçerli kalacaktır.

Hünkar Hacı Bektaş Veli Horasan’dan Anadolu’ya gelen bir Türk öncüsü, inanışlar arası hoşgörü timsali, bir barış elçisidir.

Ondandır ki Alevi Bektaşi toplumu, Hünkar’ın aslanla ceylanı birleştirip dünyaya yaydığı Barış Felsefesinden ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Yurtta Barış, Dünyada Barış’’ ilkesinden hareketle, her daim toplumsal barıştan yana tavır koymuştur.

 

“Bilgi çağı” olarak tanımlanan 21. yüzyılda Yüce Atatürk’ün “Gerçek yol gösterici ilimdir” sözü gibi Hacı Bektaş-ı Veli’nin “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır ve düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu” sözleri de yalnızca yaşadıkları zamanları ve geçmişimizi değil, bu günümüzü ve geleceğimizi de aydınlatmaktadır.

Sonuç olarak bizler, Pir’imizin ebedi istirahatgahının bulunduğu Hacıbektaş ilçesi olarak kendimizi çok şanslı kabul ediyoruz.

Aynı zamanda bu durumun, bizlere çok büyük bir sorumluluk yüklediğinin de farkındayız.

Bu yüzdendir ki Pir’imizin topraklarında Pir’imizin dünya görüşünden esinlenip topluma lanse ettiğimiz sloganımız “Her şey sevmek ve inanmakla başlar” düsturuyla, ilçemize gelen ve yıl içinde sayıları bir milyona yaklaşan Canlarımıza hizmet üretmeye çalışıyoruz.

Bu hizmetleri üretmemizde bizlerden desteğini esirgemeyen, başta CHP Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Ekrem İmamoğlu’na ve bizlerden katkılarını esirgemeyen tüm belediyelerimize Hacıbektaş’a kattıkları değer için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

28.Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü Sahibi Sayın Yaşar Seyman hanımefendiyi de tebrik ediyor, berber yürüttüğümüz Kadıncık Ana Kitabı projesi ve birlikte gerçekleştirmeyi planladığımız diğer projeler için kendisine şükranlarımı sunuyorum.

Ulusal 32. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenlerinde bizlerle birlikte hareket eden tüm Alevi Bektaşi Kurumlarına ve burada bizimle mihman olan tüm dostlarımıza, Hacıbektaş Belediyesi, Hacıbektaş halkı ve şahsım adına teşekkür ediyor,
Tüm dünyanın ve ülkemizin ihtiyacı olan;

Sevgiyi, barışı ve hoşgörüyü amasız ve fakatsız inşa etmek için, hepimizi birlikte mücadeleye davet ediyor, selamlarımı sunuyorum… ifadelerini kullandı.

 

Alevi – Bektaşi Kurum Temsilcilerinin değerlendirme toplantısı bildirisinin Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat tarafından okunmasının ardından program diğer konuşmalarla devam etti.

Ekrem İmamoğlu’na Hacıbektaş’tan Hizmet Ödülü
Bu yıl Anma Komitesi tarafından ilk defa verilen Hacı Bektaş Veli Hizmet Ödülü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verildi. İmamoğlu’na ödülünü Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok taktim etti.

İmamoğlu konuşmasında; ”Hacı Bektaş’ın bağnaz düşüncenin, inanç kavgalarının hüküm sürdüğü orta çağ karanlığında, Anadolu’dan yükselen bir umut ışığı olduğunu vurguladı. “Vefatının 750. yıldönümünde bu ışık bütün dünyaya yayılıyor” diyen İmamoğlu, UNESCO’nun 2021 yılını; Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre ve Ahi Evran’ı anma yılı kabul etmesi insanlık adına çok değerli bir adım olduğunun altını çizdi. “Anadolu’nun dünyaya armağan ettiği bu inanç ve kültür mirasına herkesten fazla sahip çıkmak bizlerin görevi” diyen İmamoğlu, “Hiçbir ayrımcılık yapmadan tüm insanlığa aynı nazarda bakmanın hoşgörüsünü ve erdemini taşıyan bu eşsiz mirasa bilgiyle, sevgiyle, cesaretle sahip çıkacağız. Kişiliğimizin, duruşumuzun, mücadelemizin ayrılmaz bir parçası haline getirerek sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.

“Yolumuz, hizmet için yola çıkıp, benliğinden arınanların, kendini ‘insana’ adayanların yoludur” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

Anadolu’ya binlerce kilometre öteden Doğu’nun kalbinden, Horasan’dan sökün edip gelen Horasan Erenleri; Hacı Bektaşlar, Abdal Musalar Baba Mansurlar, Ahi Evranlar Tapduk Emreler, Mevlanalar burada kardeşliğin, insan sevgisinin barışın sesini tanımışlardı. Afganistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan’a ve İran’a uzanan bize barışın, insan sevgisinin, erenlerine armağan eden Horasan, bugün savaşlardan, acılardan, yoksulluktan bir türlü kurtulamadı. Bu vesileyle Horasan’ın parçası olan Afganistan’ın ve bütün Doğu’nun mazlumlarının savaştan ve yıkımdan uzak, başta kadın ve çocuk hakları olmak üzere insan haklarına saygılı günlere kavuşmasını, bu zor günlerde haktan niyaz ediyoruz.”

Hacıbektaş ilçesinin yıllarca hak etti hizmeti görmediğini belirten İmamoğlu, “Bunun sebeplerini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Ama sebeplere takılmadan, bu ihmali yaşatanların ayrımcı diline ve üslubuna asla prim vermeden de gereğini yapmak mümkün. Nitekim, bizlere nasip oldu, Hacıbektaş’a 2 yıl boyunca elbirliğiyle hizmet ettik. Hacıbektaş ilçesine yapılan tüm hizmetleri, ben, Hacı Bektaş’ın düşüncesine, inancına, felsefesine dolayısıyla da insanlığa yapılan hizmetler olarak görüyorum. Bugüne kadar buraya hizmet eden her kim var ise, emek veren herkese candan, yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Serçeşme yurdu Hacıbektaş ilçesine iki yıl boyunca hizmet etmek, bizlere de nasip oldu. Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bizlere talimatlarıyla, bu güzel ilçenin bütün ihtiyaçlarına koşmak bizlere vazife oldu” ifadelerini kullandı.

Sağlanan tüm bu hizmetlerin herkesin, gücü ve emeği ölçüsünde elbirliğiyle yapıldığını aktaran İmamoğlu, “Başta Genel Başkanımız olmak üzere, emeği geçen tüm kurumlara ve emekleriyle bizzat bu işlerin ortaya çıkmasını sağlayan tüm kardeşlerimize minnettarım. Bundan sonra da Hacıbektaş’ta yapılan hizmetlerin birlik, beraberlik içinde sürdürülmesi için bir yapı oluşturulmasının gerektiğine inanıyorum. Cümlemizin hizmetleri buradaki tüm canların gönlünde kabul olsun. Buradaki tüm dostlardan dileğim budur” diye konuştu. İstanbul’da Hacı Bektaş Veli adına 27-28-29 Ağustos tarihlerinde düzenleyecekleri “Serçeşme İstanbul” etkinliğiyle ilgili bilgiler paylaşan İmamoğlu, konuşmasını, 500 yıl öncesinden Kırıkkaleli Hasan Dede’nin 500 yıl önce kurduğu, “Biz Erenler gerçeğiyiz / Has Bahçe’nin çiçeğiyiz / Hacı Bektaş gökçeğiyiz / Edep, erkân, yol bizdedir” dörtlüğüyle tamamladı.

Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü Yaşar Seyman’a Verildi.
28. Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü siyasetçi, yazar, sendikacı, CHP Parti Meclisi üyesi Yaşar Seyman’a verildi. Seyman, ödülünü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun elinden aldı.

Kılçdaroğlu: Hacı Bektaş Veli’den öğrendiğimiz gibi; kul hakkı yemeden, hak etmediğimizden uzak durarak yaşamalıyız.
58. Ulusal 32. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinliklerinde konuşan Kemal Kılçdaroğlu şunları söyledi;

Biliyoruz ki, iyi bir insan olarak kalabilmenin, iyi bir insan olarak yaşamaya devam edebilmenin temeli; ahlaktır. Bu bağlamda; Faik Ahmet, Hacı Bektaş, Mevlana, Yunus Emre, Balım Sultan, Ahmet Yesevi gibi erenler ahlak temelli din anlayışının Anadolu’daki en önemli temsilcileridir. Ahlaklı olmak; vicdanlı, adaletli olmanın yoludur” sözleriyle başladı. Hacı Bektaş-ı Veli’nin Horasan’ın Nişabur şehrinde doğduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Nişabur, İran toprakları arasındadır. Horasan ise Kuzeydoğu İran, Afganistan, Türkmenistan, Pakistan ve Tacikistan’ın bir bölümünü kapsayan büyük bir bölgenin adıdır. Bu nedenle bugün Afganistan’da ne oluyorsa ve bizim Afganistan gibi bir ülkenin huzura kavuşması için ne yapmamız gerekiyorsa, gerekli olan reçete, Hacı Bektaş-ı Veli ve diğer Horasan erenlerinin öğretisidir. Dinimizde bir sorun yoktur. İslam; barış, kardeşlik, adalet, akıl ve bilim dinidir” dedi.

Bugün gelinen noktada İslam coğrafyasının şiddetin, terörün, nefretin merkezine dönüşmüş durumda olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Kadın hakları, ayrımcılık, ötekileştirme, gelir dağılımı eşitsizliği, insan hakları, çevre, hukukun üstünlüğü, adalet gibi konularda köklü sorunlar yaşanmaktadır. Sorunlarımızın kaynağı, güzel dinimiz değildir. Ancak bu güzel dinimiz, bazı çevrelerce ve kendi çıkarları doğrultusunda yorumlanınca, az önce belirttiğim büyük sorunlar ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı. Bu sorunları çözmek zorunda olduklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Ülkelerin içinde bulundukları gerçeklikle, soğuk kanlı bir şekilde yüzleşmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda adaleti yeniden öğrenmeliyiz. Paylaşmayı yeniden öğrenmeliyiz. Kimseyi ötekileştirmemeyi yeniden öğrenmeliyiz. İnsan haklarını, kadın erkek eşitliğini yeniden öğrenmeliyiz. Gelir dağılımı eşitsizliğini, şeffaflığı hesap verebilir olmayı yeniden keşfetmeliyiz. Kayırmacılık yapmamayı, komşusu açken tok uyumamayı, çocuğun üstün yararını yeniden öğrenmeliyiz. Ve bu sürece, önce kendimizi onararak başlamalıyız. Başlarken, kişisel hırslarımızdan ihtiraslarımızdan arınmalıyız. Hacı Bektaş-ı Veli’den öğrendiğimiz gibi; kul hakkı yemeden, hak etmediğimizden uzak durarak yaşamalıyız. Temizliği, -salt beden temizliğinin de ötesinde- yaşadığımız çevrenin temizliği ve doğanın yaşam hakkıyla birlikte düşünmeliyiz. Bunlar da yetmez. İyilikte yarışmalıyız. Ama haksızlığa, adaletsizliğe karşı da direnmeliyiz. Ve hiçbir zaman umutsuzluğa düşmemeliyiz. Hacı Bektaş’tan öğrendiklerimiz kısaca bunlar.”

Batı’nın İslam dünyasında yaşanan şiddeti “İslamofobi” olarak tanımlamasını doğru bulmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “İslam dünyasında yaşanan şiddeti, inanç ya da din üzerinden değil, insan hakları üzerinden eleştirmek gerekir. Böyle davrandığımızda, bir yandan inanca saygıyı gösterirken, öte yandan hangi inanca sahip olursa olsun, insan haklarının ihlaline karşı bir evrensel duruşu da sergilemiş oluruz. Doğru olan da budur” diye konuştu. Müslüman olan birinin ırkçı olamayacağının altını çizen Kılıçdaroğlu, sözü son dönemde gündemde olan ülkemizdeki mültecilere ve sığınmacılara getirdi. Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili Peygamberimiz, veda hutbesinde ırkçılığa karşı son derece net bir tavır almıştır. Aynı inanç ve felsefe Yunus’ta da vardır. ‘72 millet birdir bize’ der. Hacı Bektaş-ı Veli’de ‘Dili, dini, rengi ne olursa olsun; iyiler iyidir. İyiler her an iyidir’ der. Bizler, iyilikle yarışmalıyız. Dolayısıyla ülkemizdeki mültecilere, sığınmacılara karşı da ırkçılık yapmadan yaklaşmalıyız. Çabamız; sığınmacıların, ülkelerinden ayrılmalarına neden olan koşulları ortadan kaldırmaya dönük olmalıdır. Onları davullarla, zurnalarla ülkelerine uğurlayacağımız günleri hep birlikte kurmalı ve inşa etmeliyiz. İnanın bunu mutlaka ama mutlaka başaracağız. Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da, Yemen’de, Libya’da İslam adına ve ‘Allah Allah’ diyerek birbirini öldürenler, Müslümanlar. Yerinden yurdundan edilen, ülkelerinden göç etmek zorunda kalanlar yine Müslümanlar. Üzülerek söylüyorum ki; istatistiklere göre, savaş ve açlık nedeniyle acı çeken çocukların büyük bir bölümü yine Müslüman çocukları. Demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlık, toplumsal eşitlik ve adalet gibi temel alanlarda Müslüman ülkeler perişanlığı yaşıyor. Bu perişanlığı, adaletsizliği, liyakatli yöneticiler, akılcı politikalarla giderebilirler. Bunun yolu da Hacı Bektaş-ı Veli öğretisinden, feyz almaktır. Adaletli, akılcı davranmaktır.”

Erdal Akkaya ve Berlin Senfoni Orkestrası
58. Ulusal 32. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri, Erdal Akkaya ve Berlin Senfoni Orkestrasının Hacıbektaş’a özel hazırladıkları repertuvar ile verdikleri müzik dinletisiyle sona erdi.

             

     

Foto Muhabiri: Alev Güneş

Kaynak: Haber Hacıbektaş