HUKUK REFORMU-3

Dr Seyfi ŞAHİN

Osmanlı döneminde, Hanedanın olması,

Hilafetin de aynı kişide bulunması,

İslam hukukunun gereğidir.

Çünkü Cenabı hak(cc), bütün idari, askeri, hukuki, yetkileri bir kişiye vermiştir.

Yani Peygamber efendimiz Hz Muhammed (sav) Mustafa’ya…

***

Ancak 1830 yılında İngiliz tehdidi ile,

Padişahlar, yönetimden dışlanınca,

İngiliz krallığına doğrudan bağlı Masonlar,

Bütün idari, askeri ve hukuki yetkileri ellerine aldılar.

1700 yılları başından beri Koloniler bakanlığından hazırlanmış,

Osmanlıda İdari ve hukuki değişim nasıl olmalıdırın?

Cevabını hazırlamışlardı.

Mason sadrazamlar, İslam hukukunu kaldırdılar.

***

İngilizler biliyorlardı ki,

Osmanlıyı Faizli borç batağına batırırsak,

Ancak öyle yıkarız. Öyle yıktılar.

İslam hukukunun kaldırılması yerine ne konmalı idi?

Şüphesiz Batı hukuku…

Bu hukuk; ekonomik olarak ferdi menfaatini gözetiyor.

Diğer toplum menfaatini, aileyi, hiçe sayıyor.

Kazanmak için sınır tanımıyordu.

Kul hakkı veya insan hakları diye bir kafalarında nesne yoktu.

Onlar Eski Yunan, Roma ve Hıristiyanlığın karışımı,

Bir hukuk geliştirdiler. Buna Batı hukuku dediler.

Bu hukukta, İslam da vaz geçilmez olan,

Toplumda nesillerin genetik sağlığı, ruh sağlığı,

Ayrıca kul hakkını da içeren Namus ve Irz sağlığı için

Zinanın yasaklanması,

Ferdin nefsine uyup malını mülkünü, yok eden ve ruh sağlığını bozan kumarın yasaklanması,

Zengini daha zengin, fakiri daha fakir eden,

Kul hakkının zirvesi olan, faizin yasaklanması,

Uyuşturucu, kumarın her türlüsü ve İçkinin yasaklanması,

Batı hukuk ve teşkilatlarının (devletlerin) nefret ettiği,

Bir hükümlerdi.

Emperyalist emellere İslam set çekiyordu. Kaldırılmalı idi…

Osmanlıyı yıkarak bunu başardılar.

20 yüzyılda tüm, Türk hanedanlarını yıkan İngilizler,

Bütün sultanları, Vahdettin(1922), Ahmet Şah Kaçar(1925)

Kral Faruk’u(1952), Sanremo’ya sürdüler.

***

Türk milleti, Türkiye cumhuriyetini kurunca,

Hukuk olarak Batı hukukunu tercih etti.

Türkiye sanayileşti, para sistemini düzene soktu.

Dış ticareti düzenledi.

Fakat, Batı hukukunun gereği, Bankaları çoğalttı,

Tayyare çekilişini meşrulaştırdı,

İllerde genel evler açıldı,

Rakı fabrikaları açıldı.

Ne hikmetse, Göktürk alfabesi yerine,

Düşmanlarımızın alfabesini (Latin) kabul etti.

Hafta tatilimizi Pazar günü yaptılar,

Dilimiz açılsın diye Agop Dilaçar’ı,

Türk dil kurumunun başına getirdiler. (devam edecek)

13.12.2020, Kayseri.