Bir pazar günüydü
Birden bire dişi ağrımaya başladı
Sıradan bir ağrı değildi
Zonklayıcı bir ağrıydı
Pazar günü olduğu için her yer, tabii ki dişçiler de kapalıydı.
Ne yaptıysa olmadı
Ağrı devam ediyordu
Evin içinde duramıyor, dışarı çıkıyor, geziniyor, tekrar içeri giriyor, gözü hiçbir şey görmüyor, yatıyor, kalkıyor, ne yapacağını bilmiyordu.
Akşam olmuş, artık ağrı dayanılmaz bir hal almıştı
Karşı komşu bu olayı fark etti;
“Haydi, seni dişçiye götüreyim, bir çaresine baksınlar” dedi
Komşunun mobiletine bindiler, şehirde dişçi aramaya çıktılar
Vardıkları ilk dişçi tatile gitmişti
Bir başkası evde yoktu, ne zaman geleceği de belli değildi
Gezdiler, gezdiler tek bir dişçi bile bulamadılar
Fakat şehrin merkezinde bir dişçinin ofis lambası yanıyordu. Hemen o binaya yöneldiler, bina çok büyüktü, dişçiye çıkan kapıyı bulamadılar.
Aynı binada büyükçe bir kapı daha vardı, bu kapının üzerinde o zamanın çok yaygın bir gençlik derneğinin levhası vardı.
İşin garip yanı kendisi bu gençlik derneğinin muhaliflerinden, yani karşıt gruptandı.
Yanlışlıkla o binaya girmek, kendini ateşe atmak gibi bir şey olacaktı.
O, bunu biliyor, komşunun ise durumdan haberi yok, o kapıdan içeri girip dişçinin ofisine çıkmak istiyordu.
Kapıda bekliyorlar, ağrı zonklayarak devam ediyor, ağrıdan gözü açılmıyordu, bir taraftan da içeri girmeye çekiniyor, ‘başıma bir iş gelir’ diye korkuyordu.
Fakat ağrı o kadar şiddetliydi ki, ne olursa olsun diye o büyük kapıya yöneldiler.
Daha kapıdan içeri adımlarını atmamışlardı ki birden bire elektrikler kesildi.
Tüm şehir karanlıkta kaldı
Göz gözü görmüyordu
Birden durdu, bunda bir iş vardı, tam kapıdan girerken elektriklerin kesilmesi ona bir mesajdı sanki. Onun bu kapıdan içeri girmesi istenmiyordu.
Komşuya döndü;
“Ben vazgeçtim, girmeyeceğim, haydi gidelim” dedi
Komşu;
“Bak, biraz sonra elektrikler gelir, bekleyelim, bu ağrı ile ne yapacaksın?” dedi.
Fakat o kararını vermiş, ilahi uyarıyı almış, içeri girmeyecekti
Evin yolunu tuttular, eve gelince ağrıyan dişinin içine kolonya ile ıslatılmış pamuk koydular.
Daha sonra öğrendi ki, o büyük kapı dişçinin girişi değildi, direkt olarak karşıtı olduğu gençlik derneğine çıkıyordu…
Ya içeri girseydi
İnsanların fikirleri için öldürüldüğü o günlerde, o binaya girmeyerek kötü şeylerin olmasına engel mi olmuştu.
Bilmiyordu
Belki de hiç bilmeyecekti...